Tansiyonu yükselten 9 neden ve alınacak önlemler

Ülkemizde her üç yetişkinden biri yüksek tansiyon hastasıdır ve bu insanların neredeyse %50’si hastalığının farkında bile değil. Daha ziyade ense kısmından başlayan baş ağrısı, uğuldama, kulak çınlaması ve baş dönmesi gibi belirtilerle birlikte gelişen yüksek tansiyon, sinsi bir şekilde ilerleyerek kalp yetmezliğine de zemin hazırlayabilmektedir. 

Hipertansiyon, ülkemizde olduğu gibi dünyada da en yaygın hastalıklardan;

Dolaşım sisteminin motoru kalbimizdir. Dakikada 60-80 kez atım yapan kalp, yine aynı sürede 5-35 litre arasında, günde de 9 bin litre kan pompalamaktadır. Kalbin her atımında önce kanı pompalar, sonra da kanın tekrardan kalbe dolmasını beklemek için istirahata geçer. Kanın pompalanması sırasında atardamar duvarındaki sistolik kan basıncı ya da en yüksek basınç büyük tansiyon, istirahat anındaki en düşük basınç ya da diyastolik kan basıncı küçük tansiyon şeklinde tanımlanmaktadır.

En ideal kan basıncı değerleri; büyük tansiyon 120 mmHg, küçük tansiyon 80 mmHg değerlerinde olmalıdır. Arka arkaya iki gün süreyle ve iki defa gerçekleştirilen tansiyon ölçümlerinde büyük tansiyon değeri 140 mmHg ve üzerinde olmasına, küçük tansiyonun da 90 mmHg değerinin üzerinde olması yüksek tansiyon (hipertansiyon) olarak adlandırılmaktadır. Yüksek tansiyon hastalığı riskinin olduğunu söylemek için; Büyük tansiyonun 120-139 mmHg, küçük tansiyonun da 80-89 mmHg aralığında olması yeterlidir. Bu değerlere sahip kişilerin kesinlikle sağlıklı ve düzenli bir beslenme programı takip etmeleri, sigara içiyorlarsa bırakmaları, fazla kiloları varsa vermeleri ve egzersiz yapmaları gerekmektedir.

Yüksek tansiyon riskini arttıran başlıca faktörler;

  1. Yaş; İleri yaşlarda görülen bir hastalık olan yüksek tansiyon hastalığı ülkemizde ve tüm dünyada giderek daha erken yaşlarda görülmeye başlanmıştır. Stresli ve hareketsiz bir yaşam tarzı, sigara ve alkol kullanımı, aşırı kilolu olma özellikle göbek yağlanması, tuz tüketiminin fazla olması gibi etkenler nedeniyle, gençlerde hatta 13-14 yaşlarına inen hipertansiyon vakalarını arttırmaktadır.
  2. Cinsiyet; 50 yaş altındaki insanlar değerlendirildiğinde erkeklerde, 55 yaşından sonra da kadınlarda çok daha sık görülmektedir.
  3. Kalıtım; Hipertansiyon sorunu olanların %60’lık kısmında birinci dereceden ailede yüksek tansiyon hastalığı bulunmaktadır.
  4. Aşırı kilo; Fazla miktarda kiloya sahip olan kişilerin %40’ında hipertansiyon hastalığı görülmektedir.
  5. Diyabet; Şeker hastası olan bireylerde tansiyon yüksekliği sıklıkla yaşanan bir durumdur.
  6. Aşırı tuz kullanımı; Gereğinden fazla tuz tüketimi alışkanlığı olanlarda yüksek tansiyon görülme olasılığı oldukça fazladır ve genellikle de görülmektedir.
  7. Hareketsiz yaşam tarzı; Spor ya da egzersiz olmayan bir hayat tarzı, beraberinde hareketsiz bir yaşamı getirmektedir. Bu da, yüksek tansiyonun oluşmasının en başta gelen nedenlerinden biridir.
  8. Alkol kullanımı; Aşırı alkol tüketen kişilerde hipertansiyon görülme oranı oldukça yüksektir.
  9. Stresli yaşam; Sürekli yoğun stres altında olmak hipertansiyonun oluşmasına zemin hazırlamaktadır.

Hem kalbiniz hem de vücudunuz risk altında;

Hipertansiyon, kalbin yaptığı işi ağırlaştırır ve bu yüzden bir yüke ve basınca karşı çalışmak durumundadır. Kalp bu yükten kurtulamazsa kalp duvarında kalınlaşma meydana gelir, hatta kalp yetmezliğine yol açabilir. Atardamarlardaki yüksek basınç zaman içinde damar duvarında hasara neden olur. Bu yüksek basınca kalp, beyin damarları, böbrekler ve gözler yıllarca direnebilirler. Bu yüzden de kan basıncında meydana gelen yükselme senelerce hiçbir belirti vermez ve sessizce ilerleyebilir. Yaşanmakta olan bu süreç kişinin zarar görmediği manasına gelmemektedir. Hipertansiyon felç, kalp krizi, görme kayıpları ve böbrek yetmezliği gibi rahatzılıkların en başta gelen nedenidir.

Yüksek tansiyonun kontrol edilebilmesi için alınacak önlemler;

Öncelikle kişinin yaşam tarzını değiştirmesi gerekmektedir. Bunu yapabilmek için 5 önemli noktaya dikkat edilmesi gerekir;

1- Yiyecekler; Beslenmede daha fazla sebze, meyve ve tam tahıllar tüketilmelidir. Trans ve doymuş yağlar ile tuz tüketimi düşürülmelidir. Ülkemizde kişi başı tuz tüketimi yaklaşık 14,8 gramdır. Tüketilen tuzun büyük bir kısmı yaklaşık %30’luk kısmı ekmek tüketimindendir. Soğan, sarımsak, potasyum, magnezyum ve posalı yiyecekler bolca tüketilerek kan basıncının düzenlenmesine katkı sağlanabilir. Bol yağda kızartılmış yiyecekler, işlenmiş et ürünleri, hamur işleri ve sakatat tüketiminden kesinlikle imtina edilmelidir. Kavun ve karpuz gibi meyvelerin yanında, avokado, kayısı, portakal, incir, kuru üzüm, patates, fasulye, domates ve üzüm gibi potasyum bakımından zengin olanlar seçilmelidir.

2- Alkol ve sigara kullanımı; Eğer alkol ve sigara kullanıyorsanız, mutlaka uzak durmalısınız. Sigarayı kesinlikle bırakmalı ve alkolü de en kötü sınırlı olarak tüketmelisiniz.

3- Egzersiz; Hareketli bir yaşam tarzının olması ve kiloların kontrol altında tutulması çok önemlidir. Haftada en az 3-4 gün olmak kaydıyla 30-40 dakikalık tempolu yürüyüşleri alışkanlık haline getirmelisiniz.

4- İlaç kullanımı; Hipertansiyon kronik bir hastalıktır ve ömür boyunca doktor gözetimi ve tedavi gerektirmektedir. Bundan dolayı, başarılı bir tedavi için doktorun ve hastanın uyumu büyük önem taşımaktadır.

5- Modern yöntemler; Yüksek tansiyonu olan doğuştan kalp hastalığı bulunan, edinsel böbrek damarlarındaki sorunlar ameliyat veya ameliyatsız olarak tedavi edilip giderilebilmektedir. Ayrıca hormon ve metabolik bozukluklar da medikal ya da girişimsel bazı yöntemlerle tedavi edilebilmektedir.

Hipertansiyon sorununuz varsa…

Doktorun verdiği ilaçların kesinlikle düzenli bir şekilde kullanılması gerekmektedir. Kan basıncındaki yüksekliğin dengelenebilmesi ve kontrol edilebilmesi için birden çok ilacın kullanımı gerekli olabilir. İlaç tedavisi sırasında kan basıncı düzeyinin sürekli takip edilmesi gerekir. Bunun için iyi bir tansiyon aleti kullanılmalıdır. Tansiyonun her gün aynı saatte, ölçüm yapmadan önce yorgun olmamak ve tansiyon ilaçları alınmadan ölçülmelidir. Bu rutin, doktorunuzun tansiyonun seyrine bakması ve tedaviyi buna göre şekillendirmesi bakımından önem arz etmektedir.

Sarımsak ve limon tansiyonu tedavi etmez;

Tansiyon ilacı kullanmaya başlayan kişiye, tansiyonu yükseldiğinde neler yapması gerektiği anlatılır. İlk önce dil altı hapı denen kısa etkisi olan ilaçlar alınabilir. Toplumumuzda sıklıkla başvurulan sarımsak, limon suyu ve soğan gibi malzemeler tam bir tedavi yapmaz, ama yüksek tansiyonun dengelenmesinde yardımcı olur. Eğer evinizde tansiyonunuz yükseldiğinde yaptığınız tüm bu tedaviler tansiyonunuzun düşmesini sağlamadıysa, kesinlikle bir uzmana görünmelisiniz.

Kaynak: Bu yazı, memorial.com.tr/saglik-rehberleri/tansiyonu-yukselten-9-nedene-dikkat/ kaynak alınarak özgün olarak oluşturulmuştur.

Leave a Reply