Kemoterapi Nedir, Nasıl Uygulanır ve Etkileri nelerdir?

Kemoterapi nedir, faydaları zararları ve yan etkileri nelerdir, bu tedavi ne zaman uygulanmaya başlanır, kemoterapi tam olarak ne işe yarar gibi en çok merak edilen soruların cevaplarını sizler için araştırdık, işte merak edilenler.

Kemoterapi Nedir?

Hücreleri öldüren ilaç tedavisi olarak bilinen kemoterapi bir ilacın ya da başka ilaçların kombinasyonuyla oluşturulmaktadır. Şuan bulunmuş 100 ilaç vardır. Ancak araştırılmaya devam edilmekte ve gün geçtikçe bu ilaçların sayısı artmaktadır.

Kemoterapi kısacası kanser tedavisinde kullanılan ilaçtır. Ancak her kemoterapi aynı değildir. Kemoterapi şekli kanserin türüne, kanserin vücutta hangi bölgede olduğuna, kanserin yayılmacı davranıp davranmadığına, kanser hücrelerinin migroskopta nasıl göründüğüne ve genel sağlık durumunuza bağlı olarak değişkenlik göstermektedir.

Kemoterapi Neden Kullanılır?

Kemoterapi kanser hastalarının kanserli hücrelerine karşı savaşmasında uygulanan ilaçlı tedavidir. Kemoterapi tedavisi hastanın kanserin ilerlememesi için önemlidir. Bazı kanser hastalarında hastalığı yavaşlatırken, bazı kanser hastalarında hastalığı tamamen iyileştirmektedir. Bu kanserin cinsine ve kanserli hücreye bağlı olarak değişmektedir.

Kemoterapi Nasıl Uygulanır?

Kemoterapi kendi başına alınabilir. Bunun yanı sıra kemoterapiyle birlikte farklı ilaçların kombinasyonu şeklinde de alınabilir. Ayrıca kemoterapiyle birlikte radyoterapi tedavisi, hormon tedavisi, biyolik terapi ya da cerrahi müdahale yapılabilir.

Kemoterapi Kanser Hücrelerini Nasıl Öldürür?

Vücudumuzda milyonlarca hücre vardır ve bu hücreler bölünerek çoğalmaktadır. Tam olarak büyüdüğümüzde ise vücudumuzdaki hücrelerin büyük kısmı bölünmeyi ve çoğalmayı durdurmaktadır. Genel olarak hücreler sakindir. Ancak vücutta her hangi bir sorun olduğunda bu sorunun çözülmesi için hücreler bölünerek çoğalmaktadır. Bu şekilde hasarlı bölge onarılmaktadır. 1 hücre bölünür 2 hücre olur, 2 hücre bölünür 4 hücre olur, 4 hücre bölünür 8 hücre olur. Bu hücreler hücre yığını oluşana kadar bölünmeye devam eder ve yumru oluşmaktadır. Oluşan bu yumruya ise tümör adı verilmektedir. Ancak kanserli hücreler normal hücrelere göre daha hızlı bölünmekte ve kanserli hücreler bu nedenle daha hızlı yayılmaktadır.

Kemoterapi ise hücre bölünmesinin durması ve kanserli hücrelerin yayılmaması amacıyla uygulanan ilaçlı tedavi yöntemidir. Ancak kemoterapi sırasında kanserli hücrelerin öldüğü kadar iyi hücrelerde ölmektedir.

Kemoterapi Nasıl Alınır?

Kemoterapi uygulaması çeşitli şekillerde yapılabilir. Kan enjeksiyonu şekilde yapılabileceği gibi kan dolaşımına damar yoluyla serumla da yapılabilir. Tablet halinde ya da kapsül halinde de kemoterapi verilmektedir. Kemoterapi uygulama şekli hastanın isteğine değil, hastanın durumuna bağlı ve doktor insiyatifindedir.

Kemoterapi Nasıl İşe Yarar?

Kemoterapinin tam olarak iyileşme şansı kemoterapi şekline ve türüne göre değişkenlik göstermektedir.

  • Bazı kanser tiplerinde kemoterapi ile birçok hasta iyileşmektedir.
  • Bazı kanser tiplerinde ise kemoterapi ile çok az sayıda hasta iyileşmektedir.

Testis kanseri ve holdkin kanseri genel olarak kemoterapiyle birçok hastanın iyileşmesini sağlayan tedavi yöntemidir.

Bazı kanser türlerinde ise kemoterapi iyileşmek için yeterli olmamakta ve diğer kanser tedavi yöntemleriyle birlikte uygulanmaktadır. Mesela meme kanseri ve bağırsak kanserinde kemoterapiye ek olarak cerrahi müdahale de yapılmaktadır.

Kanserli hücrenin küçülmesi amacıyla, semptomları hafifletmek ve kanserin kontrol altında tutulması için kemoterapi uygulanmaktadır.

Kemoterapi Yan Etkileri Nelerdir?

Kemoterapinin ciddi manada yan etkisi bulunmaktadır. Peki, kemoterapi yan etkileri nelerdir? İşte, kemoterapi yan etkileri;

Halsizlik: Kemoterapinin en belirgin yan etkisi şüphesiz ki halsizliktir. Kemoterapi aldıktan sonra hastalar ciddi manada halsizlik yaşamaktadır. Özellikle birkaç gün kemoterapi etkilerini üzerinden atamazlar. Çünkü kemoterapi yalnızca kanserli hücreleri öldürmez. Aynı zamanda iyi huylu hücrelerinde ölmesine sebep olacağından hastanın bitkin ve halsiz düşmesine sebep olmaktadır. Kemoterapi aldıktan sonra hastalar enerjilerini çok fazla tüketmemeli ve yeteri miktarda dinlenerek, uyumalıdır.

Bulantı ve Kusma: Kemoterapinin en belirgin yan etkileri arasında bulantı ve kusma bulunmaktadır. Ancak teknolojinin gelişmesiyle birlikte eski zamanlara oranla daha az etkiler görülmektedir. Ancak bulantı ve kusmanın şiddetli olmaması için hastanın dikkatli olması da çok önemlidir. Hasta dikkat ederse bulantı ve kusma etkileri minimize olacaktır.

Bulantı ve kusmanın etkilerini en aza indirmek için bol sıvı tüketmelisiniz. Özellikle yemekten en az 1 saat önce su tüketmeye özen göstermelisiniz. Hızlı yemek yemek ve yemekleri  yeterince çiğnemeden yutmak mide bulantısı ve kusmayı artıracaktır. Bunun yerine yavaş yemek yemeli ve daha çok yemekleri çiğnemelisiniz. Öğünlerde çok fazla yemek yemeniz de mide bulantınızı artıracaktır. Bunun için sık ve az yemek yemeniz sizin için faydalı olacaktır.

Kemoterapi hastaları bazen yemek kokularından dahi rahatsız olarak mide bulantısı ve kusmaya sebep olmaktadır. Yemekler ısındıkça kokusu artmaktadır. Bunun için yemekleri özellikle oda sıcaklığında ve soğuk olarak tüketmenizde fayda vardır. Bu şekilde yemeğin kokusunu da almamış olursunuz.

Bazen kanser hastalarının ağızlarında yaralar çıkar. Bazı hastalarda ise yaralar çıkmaz. Eğer ki hastanın ağzında yaralar yoksa sabahları kuru yiyecekler tüketilmelidir.

Beslenmenize ek besinler eklemeniz de mide bulantı ve kusmaların azalmasını sağlayacaktır. Zencefil, elma ve üzüm gibi posasız meyvelerin suyu mide bulantısını önleyebilecek besinlerdir. Bunun için kemoterapi sonrasında bu besinleri tüketebilirsiniz.

Özellikle rahat ve bol kıyafetler tüketmenizde fayda vardır. Ancak bunun yanı sıra mide bulantısı geldiğinde derin nefes alınmalıdır. Bu sayede mide bulantısı bir nebze azalmış olacaktır.

Kemoterapi süresince hastanın huzur ve mutluluğu da çok önemlidir. Bunun için kemoterapi süresince yoga ve meditasyon yapmakta hastanın rahatlamasını sağlayacak ve mide bulantısı etkilerini düşürecektir.

Kahve, sigara ve alkolü kanser hastalarının kesinlikle tüketmemesi gerekmektedir. Özellikle kemoterapiden sonra tüketilmemelidir. Ayrıca stresten uzak kalmakta bu anlamda önem taşımaktadır.

Saç Dökülmesi: Kemoterapi süresince saç dökülmesine rastlanmaktadır. Ancak her kemoterapi ilacında saç dökülmesi görülmemektedir. Ayrıca görülen kemoterapiye göre saç dökülmesinin yoğunluğu da değişkenlik göstermektedir. Kemoterapinin son bulmasıyla birlikte saçlarda yeniden çıkmaya başlayacaktır. Yeni çıkan saçlar farklı renk ve şekilde olabilir. Ancak bunun için kesin bir kanı konulmuş değildir.

Cilt ve Tırnak Sorunları: Kemoterapi cilt ve tırnaklarda renk değişikliğine sebep olabilir. Özellikle kemoterapinin verildiği damar boyunca morarma ve belirginlik çok sık rastlanılan bir yan etkidir. Ciltte renk değişiklikleri ve döküntü oluşabilir. Bu etkiler genel olarak güneşe maruz kalındığında görülmektedir. Kemoterapi hastaları 20 faktör koruyucu güneş kremi kullanmalıdır. Tırnaklarda da kemoterapi sonrasında sararma, beyazlaşma ve çizgili bir hal görülebilir. Bu etkilerde genel olarak kemoterapi sonrasında oluşmakta ve daha sonra etkiler azalarak, tırnaklar normale dönmektedir.

Bağırsak Sorunları: Kemoterapi birçok sorunu da beraberinde getirmektedir. Kemoterapiyle birlikte görülen belirtilerden bir tanesi nadir de görülse ishaldir. Ancak ishale karşı önlem almanız mümkündür.

  • İshal dışkının sulu hali olduğu için vücuttan ani su kaybına sebep olmaktadır. Bunun için de ishal olan hastaların vücudun susuz kalmasına bağlı olarak çeşitli sorunlarla karşılaşabileceğinden mutlaka bol su tüketilmelidir.
  • Öğünler sıklaştırılmalı ancak öğünlerde az besin tüketilmelidir.
  • İshal potasyum kaybına sebep olmaktadır. Bunun için de potasyum açısından zengin olan besinlerin tüketilmesinde fayda vardır.
  • İshale karşı normal kişiler eczaneye giderek her hangi bir ishal ilacı alır. Ancak kanser hastalarının bu basit ve küçük hatayı yapmamaları gerekir. Çünkü onlar için durum farklıdır. Kemoterapi hastaları doktor kontrolü olmadan farklı bir ilaç kullanmaması gerekmektedir.
  • Çok sıcak veya çok soğuk yiyeceklerden uzak kalmakta ishalin önlenmesi açısından önemlidir.
  • Kızartmalar ve yağlı gıdalar ishalin etkilerini artırmaktadır. Bunun için de kızartma ve yağlardan uzak kalmak gerekmektedir.

Ağız İçi Sorunları: Kemoterapi ağız içi sorunlara sebep olmaktadır. Özellikle ağız yaralarına sebep olan kemoterapi diş fırçalanırken ağzın hasar almasına sebep olmaktadır. Bunun için de kemoterapi sonrasındaki ağız yaraları için özellikle sert diş fırçalarından uzak kalınmalı ve yumuşak diş fırçaları tercih edilmelidir. Sabah ve akşamları ağız tuzlu su ile çalkalanmalı ve diş yumuşak bir diş fırçasıyla fırçalanmalıdır.

Enfeksiyon: Kemoterapi esnasında kanserli hücrelerin öldürülmesi amaçlanmaktadır. Ancak kanserli hücrelerin yanı sıra iyi huylu hücrelerde ölmektedir. İyi huylu hücrelerin ölmesi ise vücudu mikrop kapmaya ve enfeksiyona açık bir hale getirmektedir. Kemoterapi sonrasında bağışıklık sisteminiz zayıflayacaktır. Bu durum ise vücudu enfeksiyona açık hale getirecektir.

Kemoterapiden sonra özellikle kalabalık ortamlardan kaçınmak gerekmektedir. Kalabalık ortamlarda enfeksiyona açık hale gelirsiniz. Yakın temastan, kalabalık ortamlardan, öpüşmekten, sarılmaktan olabildiğince uzak kalmalısınız. Eğer ki kalabalığa katılmak durumunda kaldıysanız mutlaka maske kullanmalısınız. Bu sayede burnunuzdan solunum yoluyla enfeksiyon kapmanızı önlemiş olursunuz.

Kabuğu soyulabilen bütün besinler kabuğu soyularak tüketilmelidir. Her meyvenin kabuğundadır bütün vitamini genel geçer bilgisi özellikle kemoterapi hastaları için kesinlikle geçerli değildir. Bunun yanı sıra çiğ et kesinlikle tüketilmemelidir.

Kemoterapi hastalarına havyan tüyleri özellikle dokunmaktadır. Bunun için de kemoterapi gören hasatlar evinde özellikle evcil hayvan beslememelidir. Hayvan tüyleri ve hayvan salgıları zarar vermektedir.

Hastanın devamlı ateşini ölçebilmesi çok önemlidir. Bunun için de evde bir ateş ölçer mutlaka bulundurulmalıdır. Ateş ölçer ile hasta kendini ateşini ölçebilmelidir. Ateş kesinlikle 38,5 üzerine çıkmamalıdır.

Kemoterapi gören hastalar tıraş olurken jilet kullanmamalı, elektrikli tıraş makinesi kullanmalıdır.

Bahçeyle uğraşılıyorsa ve bu hastaya psikolojik olarak iyi geliyorsa hastanın bahçeyle uğraşmayı bırakmasına gerek yoktur. Ancak bu uğraş sırasında mutlaka eldiven kullanılmalıdır.

Temizlikte kemoterapi gören hastalar için ayrıca önem taşımaktadır. Dışkılama sonrasında makat iyi temizlenmeli, ılık duş alınırken, vücudu tahriş etmeyecek bir lifle duş alınmalıdır.

Kan ve Pıhtılaşma Sistemi

Kemoterapi özellikle kanama ve pıhtılaşma sorununa sebep olabilir. Ciltte küçük kırmızı beneklerin oluşması, vücutta çarpma vs olmadan morarma meydana gelmesi, idrarın kırmızı ya da pempemsi bir renkte olması kemoterapinin kan ve pıhtılaşma sorunları arasında bulunmaktadır. Ayrıca beklenmedik zamanda oluşan vajinal kanamalar ya da regl döneminin normalden daha uzun süre sürmesi gibi durumların yanı sıra bacaklarda sıcaklık, şişlik ve kızarıklık görülmektedir.

Sinir ve Kas Sorunları

Kemoterapi birçok hastalığa sebep olmaktadır. Ancak kemoterapinin en çok hasar verdiği bölgelerden bir tanesi de sinir ve kas sorunlarıdır. Sinir harabiyeti yaşanabilir. Bu durum genel olarak geçicidir. Ancak bazen kalıcı bir durum da olabilir.

Kemoterapi Gerçekten İşe Yarıyor Mu?

Kemoterapinin her kanser hastasında işe yaradığı söylenemez. Ancak bazı kanser hastalarında kesin sonuç verecek etkileri bulunmaktadır. Kemoterapi genel olarak tek başına etkili bir yöntem değildir. Diğer tedavi yöntemleriyle birlikte uygulandığında etki göstermektedir.

Kemoterapi Tedavisi Ne Kadar Süre Yapılır?

Kemoterapi kanser türüne ve hastanın durumuna bağlı süresi değişen bir tedavi yöntemidir. Genel olarak 3 – 4 hafta aralıklarla düzenli olarak uygulanan kemoterapi hayati önem taşıyan bir tedavi yöntemidir. Bunun için de hasta için en sağlıklı koşullar göz önüne alınmakta ve buna göre bir tedavi yolu tercih edilmektedir.

Kemoterapiyi hastanın ihmal etmemesi ve randevularına zamanında ve saatinde gitmesi de ayrıca önem taşımaktadır.

Leave a Reply