Asma yaprağının faydaları, neye iyi gelir. Hasta olduğumuzda ve ne yapacağımızı bilemediğimizde, başkalarının bildiği veya duyduğu şifa veren birçok bitki vardır. Bunlardan biri de asma yaprağıdır. Özellikle bu şifa kaynağı bitkiler konusunda yaşlı kişiler oldukça bilgilidirler. Fitoterapi adı altında kurslar bile vardır. Aklınıza gelen her derde deva diye anlatılan bitkilerin vücuda olan faydaları saymaya başladığınızda çok uzun bir listeye dönüşür. Ancak bu listeler genellikle abartılı olmaktadır.
Yapılan listeler göz doldursun diye uzatıldıkça uzatılır ve her türlü bilgi zorlarcasına eklenir durur. Bitkinin 100 gramında olan besin öğelerine bakarsınız, C vitamini oranı ne var ne de yok dedirtir cinsten. Ancak C vitamini ibaresi var ya, şifa vericidir veya enfeksiyonlardan korur denmektedir. Daha sonra işte şu enfeksiyonlar, bu hastalıklar, grip, bronşit, astım ve ne varsa teker teker bu listeye ekliyorlar.
Henüz keşfedilmemiş neler bulunmaktadır, tabi ki bu da ayrı bir konu… Bunlardan biri de asma yaprağı aslında. İçeriğinde bulunan C vitamini ve A vitamini nedeniyle bağışıklık sisteminin ana destekçisi olduğu için, her bitki için belirtilen “güçlendirir” ibaresini buraya hakkıyla koyabiliriz.
Asma yaprağının faydaları:
Demir ve folik asit içermesinden dolayı uzun süreli tüketildiği taktirde hafızaya biraz da olsa destek vermektedir. Fakat hafıza yalnızca asma yaprağı ile güçlenmez veya yalnızca demir ve folik asit sinir sisteminin destekçisi değildir. Bütün bunlar objektif bir bilimsel değerlendirmedir. Folik asit, hamilelere özellikle verilen çok özel bir vitamindir. Suda erimektedir, yani besinleri kaynatmayla buharlaşmaktadır. Folik asit bebeklerin sinir sisteminin sağlıklı oluşabilmesi için çok önemlidir ve gereklidir. Demir ise, C vitaminiyle kombine edilerek alınırsa kansızlık tedavisinde yardımcı olur. C vitamini de suda erimektedir, beklemeyle buharlaşır ve besinde kayba uğrayarak azalır. Yani kuru üzümde demir olsa da C vitamini kalmadığından neredeyse hiçbir faydası olmaz.
Halbuki asma yaprağı taze olarak tüketilirse, C vitamini ile bitkisel demir alınmış olur. Bunun sürekli olarak yapılmasıyla da asla kırmızı et yemiş gibi demir almış olmazsınız ancak en azından tedavinizin desteklenmesini sağlamış olursunuz. Ayrıca asma yaprağı hatırı sayılır derecede fosfor içermektedir. Fosfor kas ve sinir sistemi, dişler ve kemikler için çok önemlidir. Büyüme gelişimini desteklemektedir. Özellikle böbrek ve bağırsak foksiyonlarında kullanılan bir maneral özelliği taşımaktadır. Asma yağrağında magnezyum da vardır ki, bu mineral de kas gevşetici, antidepresan ve karbonhidrat yakımı aşamalarında da rol almaktadır. Magnezyum vücudun enzim sistemlerinde çok önemli bir öğedir. Astım, kramplar, diyabet, böbrek taşları, migren, yüksek kan basıncı, baş ağrıları ve adet öncesi ağrıları azaltmaktadır. Ayrıca kalp atışlarını düzenler, kalp krizi riskini düşürür ve dolaşımı düzenler.
Asma yaprağının kullanımı:
Tüm bunlardan dolayı asma yaprağını hayatımızda çok ayrı bir yere koymak gerekir. Asma yaprağının içine pirinç değil de bulgur koyarak sarmasını yapın. Suda eridiği için folik asit ve C vitamininin atılmaması açısından çiğ tüketilmesi gerekir. Yani suda uzun süre kaynatmayın.
Asma yaprağını incelerinden de seçebilirsiniz ve salatalarınıza doğrayabilirsiniz. Yüksek oranda lif barındırdığı için bağırsakların çalışmasına yardım eder. Sinameki gibi boşaltıcı özelliği yoktur. Daha çok bağırsak hareketlerini düzenler ve düzenli olarak tüketilirse kronik kabızlığı azaltır. Fazla miktarlarda tüketilebilir, çünkü kalorisi yoktur. Sindirim sistemini temizleyip toksinlerden arındırdığı için çiğ olarak salatalarınıza ekleyin. Üzerine limon sıkarak meze olarak da tüketebilirsiniz.
Limon suyu, nar ekşisi ve dövülmüş sarımsak ile hazırladığınız sosa az miktarda zeytinyağı ve az tuz ile buharda pişirirseniz bunu asma yapraklarının üzerine döküp tüketebilrisiniz.
