Meme kanseri hakkında doğru sanılan 12 yanlış bilgi

Türkiye’de her 8 kadından birinde rastlanan meme kanseri, erken teşhis ve doğru tedavi ile bütünüyle iyileştirilebilmektedir. Halk arasında, meme kanseri ile ilgili doğru bilinen bazı yanlışlar, hastalığın teşhis ve tedavi sürecinde olumsuzluklar yaratarak ölümcül olabilmektedir. Yazımızda, meme kanseri hakkında doğru olarak bilinen yanlışları sizlerle paylaşacağız. İşte, detaylar;

Ailemde meme kanseri olan yok, bende de olmaz;

Bu düşünce yanlıştır. Hangi kanser olursa olsun, meme kanseri de genetiklik taşır. Ama meme kanseri vakalarının yaklaşık %85’i genetiklik haricinde gelişmektedir. Ailesinde meme kanseri vakası olmayanlarda da görülmektedir.

Memeyi kendim kontrol etsem yeterli;

Bu da yanlıştır. Her türlü kanser için erken teşhis çok önemlidir. Meme kanserinde bir şikayet olmasa bile doktora görünmek gerekir. Memedeki kitlenin ele gelecek hale gelmesinden evvel kanser mamografiyle belirlenebilir. Ayrıca kanser gelişimi olmadan önce de meme kanserine yol açabilecek lezyonlar tespit edilebilir. Bu nedenle, herhangi bir şikayetiniz yoksa bile kontrollerinizi yaptırmanız önemlidir.

Mamografiyi sık yaptırmak kanseri tetikler;

Yanlış bir bilgi… Mamografi her ne suretle olursa olsun kanser oluşturmaz ya da kanserin yayılmasına yol açmaz. Tam tersi, kanserin yayılmasının önüne geçmeyi, tedavide de değerli bilgiler elde edilmesini sağlamaktadır. Mamografi’de kullanılan ışın dozu oldukça düşük seviyededir. 50 yıl süreyle her yıl mamografi çektirilse bile, memelerdeki dokular bir akciğer röntgeni çektirildiğinden daha az ışına maruz kalmaktadır. Bu nedenle, düzenli aralıklarla mamografi çektirmenin herhangi bir zararı bulunmamaktadır. Genç yaştaki kadınların da mamografi çektirmesinde bir orun yoktur, ancak 30 yaşından küçük kadınların meme dokularının özelliği yüzünden mamografi ile yeterli görüntü alınamayabilir. Bundan dolayı genç kadınların ultrason çektirmeleri daha etkili olmaktadır.

Doğurmuş ve emzirmiş olan kadınlar meme kanserine yakalanmaz;

Yanlış… Doğurmak ve emzirmek, meme kanseri açısından kadınları belirli bir oranda koruyabilir. Ancak bu, doğuran ya da emziren kadınların kansere yakalanmayacağı manasına gelmemektedir.

Meme kanseri menopozdan evvel oluşmaz;

Yanlış… Meme kanseri hemen her yaşta oluşabilen bir kanserdir. Doğum yapmadan önce de menopoza girmeden de genç yaşlarda görülebilmektedir. Ülkemizde 20’li yaşında olan genç kadınlarda bile meme kanseri vakalarına rastlanmaktadır.

Meme kanseri olmadıkları için erkekler çok şanslı;

Yanlış… Meme kanseri kadınların en sık yaşadığı kanser türlerindendir, ancak erkeklerde de olmayacağı düşünülmemelidir. Çünkü meme kanseri vakalarının yaklaşık %1’ine erkeklerde de rastlanılmaktadır.

Elimle kontrol ederken şişlik hissettim, kesin meme kanseridir;

Yanlış… Memede hissedilen kistlerin hepsi kanser olduğu anlamına gelmez. Bu şişlikler büyüyerek ağrı yapsalar da, meme kanseri açısından şüphe duyulduğunda bunlar boşaltılabilirler. Bununla birlikte, memedeki şişliklerin ağrımasıyla meme kanseri arasında bir bağlantı söz konusu değildir. Ele gelen her şişlik kanser kitlesi demek değildir, her kitlenin de kanserli olduğu anlamı çıkmaz.

Mememde akıntı var, kansere yakalandım;

Yanlış… Tüm kadınların memelerinden, sıkıldı zaman biraz akıntı gelebilir. Bu tek başına kanserle ilişkilendirilemez. Kendiliğinden meydana gelen, kanlı ve tek taraflı akıntılar tehlikeli olabilir ve muayene edilmesi gerekir.

Biyopsi, kitlenin kanserleşmesine neden olur;

Yanlış… Hangi kanser türü olursa olsun tanılama biyopsi ile yapılabilir. Kitlenin ne olduğunun anlaşılması adına en güvenli yöntem budur. Yapılan biyopsi, kitlenin niteliğinde bir değişiklik meydana getirmez ve kanserin yayılmasına yol açmaz.

Kanserli kitlenin ameliyatla alınması, kanserin yayılmasına neden olur;

Yanlış… Kanser, ancak kanserli hücreden kopan hücreler vasıtasıyla vücuda yayılır. Kitlenin ameliyatla alınması ise kanserin yayılmasını önler. Kitlenin alınması konusunda geç kalındıysa, ameliyat öncesi yayılmış olan hücreler kitle alınsa da belirli bir süre sonra yeni kitleler meydana getirebilmektedir. Bunun ameliyat ile hiçbir alakası bulunmamaktadır.

Meme kanseri tanısı koydular, maalesef mememi kaybedeceğim;

Yanlış… Eğer çok fazla gecikme olmamışsa, ameliyatlarda artık memenin alınması gerekmiyor. Sadece kanserli dokunun alınması ile ameliyat bitilmektedir. Geç kalınmış hallerde memenin tümünün alınması gerekli olsa da, aynı ameliyatta hastanın dokularından veya hazır protezler kullanılarak meme yerine yerleştirilebilmektedir.

Meme kanseri ameliyatından sonra, kolumu eskiden olduğu gibi kullanamam;

Yanlış… Meme kanseri ameliyatlarında, koltuk altı lenf bezlerinin hepsinin alınması gerekmez. Farklı metotlarla lenf bezlerinin bazısı işaretlenip alınır ve incelenir. Şayet herhangi bir problem bulunmuyorsa, öteki lenf bezlerine müdahale yapılmaz. Diğer lenf bezlerinin alınması gerekli görülse de, kesinlikle kolun şişeceği demek değildir. Çünkü kolun şişmesini önlemek amacıyla bazı tedbirler alınabilmektedir.

Kaynak: Bu yazı, memorial.com.tr/saglik-rehberleri/meme-kanseri-hakkinda-dogru-bilinen-13-yanlis/ kaynak alınarak özgün olarak oluşturulmuştur.

Leave a Reply