Boyun fıtığı belirtileri nedenleri ve tedavisi hakkında bilmeniz gereken her şey

Boyun fıtığı masa başında bilgisayar karşısında saatler geçiren, spor yapmayan ve genetik olarak kasları zayıf olan kişilerde daha çok görülmektedir. Hareketsizlik ve ekran karşısında saatler boyu kalma neticesinde görülebilen boyun fıtığı, insanların yaşam kalitesini büyük ölçüde düşürmektedir. Beyin ve sinir cerrahisi konusunda yaşanan gelişmeler ve yeni yöntemler, tanı ve tedavi sürecini kısaltmakta, hastanın yaşam kalitesini arttırmaktadır. Yazımızda, boyun fıtığı neden olur, belirtileri nelerdir ve tedavisi hakkında bilgiler vermeye çalışacağız. İşte, detaylar;

Boyun fıtığı nedir?


Omurgamız, vücut ağırlığının dikey etkilerine ve dış etkilere karşı koymanın yanı sıra, hareket fonksiyonunun yürütülmesinden de sorumludur. Bundan dolayı hem sabit kalabilme hem de hareket edebilme özelliklerine sahip olmak durumundadır. Bu iki zıt özellik, omurgadaki bölümlü yapı ve omurların arasındaki diskler sayesinde oluşmaktadır. Omurgadaki diskler dikey, yana eğilme ve dönme gibi hareketler esnasındaki kuvveti emer. İnsanın ayakları üzerinde durması da disk üzerine gelen kuvveti arttırmaktadır.

Omurların arasında yer alan diskler, yaşla bağlantılı olarak yıpranırlar. Yükleri emme ve dayanıklılıkları azalmakta ve fıtık meydana gelebilmektedir. Boyun çok fazla ağırlık taşımasa da hareketli bir yapıya sahip olduğu için, bozulabilmekte ve disk fıtığı oluşabilmektedir. Omurlar arasında yer alan disk dokusunun jelatin kıvamında olan iç kısmı, çok daha güçlü olan bir bağ dokusundan meydana gelen dış kısmını yırtıp omurilik ve sinirlere bası uygulaması neticesinde boyun fıtığı meydana gelir.

Boyun fıtığının belirtileri nelerdir?


Sinir kökleri ve omuriliği etkileyen, 30’lu ve 40’lı yaşlarda daha çok görülen boyun fıtığının belirtileri, fıtığın bulunduğu yere, hastalığın süresi ve ciddiyetine göre değişkenlik gösterebilmektedir. Boyun fıtığının belirtileri genellikle şu şekildedir;

  • Kola doğru yayılım gösteren tek taraflı ağrı,
  • Uyuşmayla birlikte parmakların uçlarına doğru yayılan ağrı,
  • Yayıldığı kolda güç kaybı ve ağrı,
  • Ele alınan nesnelerin düşürülmesi,
  • Yürümede dengesizlik ve güçlük yaşanması.

Boyun fıtığı, akut ve kronik boyun fıtığı olmak üzere iki evreye ayrılmaktadır. Akut boyun fıtığı evresinde; nukleus pulpozus fıtıklaşır veya serbest kalarak dışarı çıkar. Kronik boyun fıtığı evresinde ise; kemikte gagalaşmalar meydana gelmekte ya da omurga sistemini meydana getiren yapıların dejenerasyonuyla birlikte servikal spondilozis söz konusudur. Akut tabloda tek yanlı, kürek kemiğine, göğse üst ekstremiteye doğru ulaşan ağrılar vardır. Yaşanan ağrılar öksürme, hapşırma ve ıkınmayla birlikte daha da artabilir. Meydana gelen ağrı ve uyuşukluk sıklaşır ya da istirahat edildiğinde de geçmiyorsa, kesinlikle doktora görünmek gerekir.

Boyun fıtığının nedenleri nelerdir?


Boyun fıtığı birçok sebebe bağlı gelişebilmektedir. Bel fıtığına göre çok daha narin bir yapısı bulunduğundan, boyunda bozulmalar çok daha erken dönemlerde başlayabilmektedir. Devamlı olarak aynı yere bakmak, boynun uzun müddet aynı noktada kalması, TV veya bilgisayar karşısında çok uzun süreler kalmak, klima soğuğuna uzun süre maruz kalmak ve hareketsiz yaşam tarzı boyun fıtığının başlıca nedenleri olarak öne çıkmaktadır.

Boyun fıtığı, bazı hastalarda yapısal özellikleri nedeniyle de görülebilmektedir. İnce, narin ve boyu uzun olan kişilerde çok daha fazla görülür. Bu insanlardaki kas yapıları daha zayıf olabilmekte, yaşam şeklinden ve çevresel faktörlerden daha çok etkilenebilmektedirler. Eğer boynun kötü şekilde kullanımı da söz konusu ise, boyun fıtığı olma riski daha fazla olabilmektedir. Boyun yapısı kısa ve basık bir kafa yapısı bulunan kişilerde ise çok daha az boyun fıtığı yaşanmaktadır.

Sigara da boyun fıtığı riskini yükselten faktörlerden biridir. Genç ve erken yaşlarda sigara içmeye başlayan kişilerde, boyun yapısı kısa zaman sonra bozukluk göstermektedir. Akciğer kanserine 20 yıl kadar uzun bir sürede yol açtığı halde, ilk 5 yıllık süreçte boyun fıtığı vakaları görülmektedir. Genetiklik de boyun fıtığının nedenlerindendir. Ailede boyun fıtığı hikayesi olanların riskleri daha fazladır.

Kişinin uygunsuz uyuma pozisyonları ve çalışma ortamları da boyun fıtığı oluşumuna zemin hazırlar. Oturur halde uyumak ciddi bir boyun fıtığı oluşma nedenidir. Bu şekilde uyuma alışkanlığı bulunanların boyun yastığı kullanmaları önemlidir. Gece uykusunda da boynu destekleyen ve boyun boşluğunu dolduran yastıkların kullanılması faydalıdır. Uyuma pozisyonundaki yanlışlıklar, boyun fıtığına yakalanma riskini arttırabilmektedir.

Boyun fıtığındaki risk faktörleri de şöyledir;

  • Travma, trafik kazası, şoförlük ve bankacılık mesleklerini icra edenler,
  • Boynun yanlış pozisyonları ve hareketleri,
  • Hatalı duruş şekilleri, psikolojik stres ve yorgunluk,
  • Uzun süre bilgisayar başında olma,
  • Profesyonel olarak yapılmayan masajlar,
  • Dikiş, nakış, perde asma, temizlik ve ev işleri de boyun ağrılarını arttırmaktadır. Bundan dolayı kadınlarda daha yaygın boyun ağrıları söz konusudur.

Boyun fıtığı teşhisi;

Boyun fıtığının teşhisinde ayrıntılı hasta öyküsü ve fiziki muayene önemlidir. Yalnızca bunlarla bile boyun fıtığı tanısı konulabilmektedir. Bunun yanı sıra görüntüleme yöntemleri kullanılarak da fıtık tespit edilmeli ve seviyesi belirlenmelidir. Kesin tanılama için detaylı nörolojik muayene, radyolojik tetkikler ve gerekli görülürse sinir elektrosu da yapılabilir.

Doktorun fizik muayenesinde sinir hasarı bulgusu yoksa, kesinlikle yatak istirahati, fizik tedavi ve ağrı kesici tavsiye edilmektedir. Sinir hasarı bulgusu durumunda ve uygulanan diğer tedavi yöntemlerinin başarılı olmaması halinde cerrahi uygulama gerekir.

Boyun fıtığı tedavisi nasıldır?


Hastalık hafif seyrediyorsa istirahat etmek, stresten uzak durmak, fizik tedavi ve ağrı kesiciler kullanılır. Boyundaki ve kollardaki ağrılar gerçekleştirilen fizik tedaviyle geçmezse, kollarda güçsüzlük ve uyuşukluk söz konusuysa ameliyat gerekebilir. Boyun fıtığı ameliyatı günümüz teknolojileriyle çok daha kolay gerçekleştirilmektedir. Boyun fıtığında mikrocerrahi yöntemi ile hastanın ağrıları ve bu yüzden kötüleşen yaşam kalitesi arttırılmaya çalışılmaktadır.

Boyun fıtığı ameliyatı;

Boyun fıtığı ameliyatında amaçlanan omurilik ve buradaki sinirlerin sıkışıklığını gidermek, anatomik yapıyı korumak, boyun omurgasının yük taşıma kabiliyetini ve hareket etme işlevini korumaktır. Uygulanan geleneksel ameliyat yöntemleri normal doku hasarına neden olabilmektedir. Bu yöntemlerle sinir dokusu ve omurilik rahatlatılsa da omurga fonksiyonunun bozulmasına neden olabilir. En sonunda da hastanın kafes, vida ve plak gibi ek materyallerle cerrahi operasyon yapılması gerekebilir. Bu ameliyat tekniği, omurganın fıtık seviyesinde hareketsizlik meydana getirmektedir. Yöntemin süresinin uzunluğu, kan kaybının çokluğu, ameliyat sonrası çok ağrılı ve uzun iyileşme süresi, başarısızlık oranındaki yükseklik, uzun süreçte diğer disklerde de fıtıklaşma meydana getirmesi başlıca dezavantajlarıdır. Ayrıca boynun hareketli kısmını korumak amacıyla kullanılan disk protezi de beklenen başarıyı getirmemiştir.

Minimal invaziv cerrahi yöntemi;

MR gibi görüntüleme tekniklerindeki gelişmeler, boyun fıtığına neden olan kemik ve yumuşak dokuların detaylı tespitini sağlamaktadır. Mikrocerrahi yöntemiyle 1,5 cm’lik bir kesi yapılmaktadır. Doğal doku planlarıyla disk mesafesine girilmekte, sinir dokuları ve omurilik rahatlatılmaktadır. Omurgada yük taşıma ve hareket etme kabiliyeti bozulmadığından, hasta operasyondan 24 saat sonra taburcu edilebilmektedir. Hastaların boyunluk kullanmaları gerekmez. Cerrahide dikiş olmadığı gibi operasyondan iki gün kadar sonra pansumanı çıkarılabilmektedir. Ameliyattan sonra hasta rahatlıkla oturabilmekte, yürüyebilmekte ve merdiven çıkabilmektedir. Bu yöntemin uygulanmasından 2 hafta kadar sonra da egzersiz programı başlatılabilmektedir. Bu girişimsel teknikle gerçekleştirilen boyun fıtığı ameliyatlarında elde edilen neticeler oldukça başarılıdır. Uygulanan bu yöntem sayesinde hastaların korktuğu kanamalar olmamakta ve kısa zamanda sosyal hayatına dönebilmektedir.

Boyun fıtığı ameliyatından sonra dikkat edilecekler;

Boyun fıtığının ameliyatla tedavisinde son dönemlerde başarılı sonuçlar alınmaktadır. Boyun fıtığı olan kişi medikal tedavilerden fayda görmediyse ve felç durumu söz konusuysa cerrahi operasyon söz konusudur. Cerrahi operasyondan sonra hastaların aynı yerden tekrar fıtık olma olasılıkları oldukça azdır. Gerçekleştirilen cerrahi operasyonlar büyük kesilerle yapılmamakta, endoskopik ve mikroskobik tekniklerle boynun sağ bölgesinden girilmekte, en fazla 1-1,5 saat süren ameliyatlarla tedavi edilmektedir. Ameliyattan sonraki 10 günlük süreçte de normal yaşantılarına dönüş sağlayabilmektedirler. Ameliyattan sonra hastaların dikkat etmeleri gerekenler ise şöyle;

  • Hastaneden çıktıktan sonraki yedi günlük süreçte yatak istirahatinin sürdürülmesi gerekir.
  • Tuvalete günde maksimum 6-7 defa kalkılmalı ve bunun haricindeki süreçte mutlaka yatılmalıdır. Yataktan kalkarken ve yatarken de tavsiye edilen şekilde olmasına dikkat edilmelidir.
  • Yatılan yatak hasta için uygun ortopedik yatak olmalı. Sırt üstü ve yan yatılıp dönülebilir olmalıdır. Yastığın da ortopedik olması gerekir. Yataktan kalkış sırasında koldan destek alınarak oturulmalı ve kalkılmalıdır.
  • Hasta iki haftadan sonra dik şekilde oturmaya başlayabilir. Yumuşak, içine gömülen ve alçak koltuklarda oturulmaması gerekir.
  • Taburcu olduktan sonraki ilk haftada tuvalet ihtiyacı oturma pozisyonunda giderilmeli.
  • Taburcu olunduğunda boyunda su geçirmez bir pansuman olduğu için banyo almakta bir sorun yoktur. İlk bir haftadan sonra bandaj çıkarıldıktan sonra da banyo yapılabilir.
  • Hastaneden çıktıktan 1 hafta kadar sonra her gün artırılarak yürüyüş yapılabilir.
  • Boyundaki ameliyat yerinde karıncalanma, uyuşukluk ve sertlik söz konusu olabilir. Öksürme ve hareket etme nedeniyle dikişler açılmaz.
  • Sigara ve alkol gibi maddeler ameliyat sonrası yaraların iyileşme sürecini uzatır, ayrıc fıtık oluşumunda da etkilidirler.
  • Taburcu edilen hastaların bir hafta kadar cinsel aktivite gerçekleştirmemeleri gerekir.
  • İlk bir haftadan sonra kişi kısa mesafe araç kullanabilir.
  • Kilo alımını kontrol altına almak için diyet yapılabilir. Kilo almamak omurganın genel sağlığı açısından da önemlidir.
  • Taburcu olurken doktor tarafından verilen ilaçlar 1 hafta süreyle kullanılmalıdır.

Boyun sağlığının korunmasında dikkat edilecekler;

Boyun sağlığı için gün içinde riayet edilmesi gerekli olan bir takım kurallar ve egzersizler vardır ve bunlar oldukça önem taşımaktadır.

  • Kişi, baktığı her ne olursa olsun ön cepheden, baş, boyun ve gövde aynı düzlemde olacak biçimde bakmalıdır veya dönülmelidir.
  • Çok uzun müddet aynı pozisyonda kalınmamalıdır. Ayakta kalma veya oturma pozisyonunda maksimum 45 dakika kalınmalıdır.
  • Yatarken yan yatmanın tercih edilmesi daha faydalıdır. Ortopedik yastık özellikle önerilmektedir.
  • Boynun okuma esnasında öne doğru iyice bükülmesi sakıncalıdır. Uzun okumalarda boyun bükülmemeli, uygun yükseklikte göz hareketleriyle okuma yapılmalıdır.
  • Bilgisayar kullanımı sırasında ekranın göz hizasında olması ve ekrana gövdeyle yönlenerek bakılmalıdır.
  • Klimanın soğuk havasından, rüzgardan ve soğuktan korunma sağlanmalıdır. Yüzme ve banyo yaptıktan sonra ıslak kalınmamalıdır.

Boyun fıtığına iyi gelen egzersizler


Boyun fıtığından kendinizi korumak için faydalı bazı egzersizleri uygulamak gerekiyor. Özellikle boyun fıtığı konusunda risk grubunda biriyseniz, düzenli yapacağınız egzersizler günlük yaşantınızın bir parçası olmalıdır. Boynu sağa ve sola bükmeksizin, boyun adalesini kuvvetlendiren egzersizlerin yapılması bu riski düşürmektedir.

Elin alnın ortasına, şakak ve enseye konulup 10’a kadar sayılan ve itme biçiminde gerçekleştirilen egzersizler boyun kaslarında önemli derecede kuvvetlenme sağlamaktadır. Bu egzersizler günlük yaşantının bir parçası haline getirilmeli ve her gün en az 2-3 defa tekrarlanmalıdır. Bu egzersizleri yapan kişi her gün 5 dakikada boyun fıtığı riskinden kendini koruyabilir. Ayrıca boyun fıtığı riski bulunanlar da düzenli ve bilinçli şekilde yapacakları yüzmelerle bu riski büyük ölçüde düşürebilirler. Yüzme sporu boyun yapısının bozulmasını önleyen çok önemli bir aktivitedir. Bunun yanı sıra masa başında çalışmak zorunda olan kişiler de bel ve sırt desteği kullanmalıdırlar. Bilgisayar ekranı başından belirli aralıklarla kalkıp kendilerini dinlendirmelidirler.

Kaynak: Bu yazı, memorial.com.tr/saglik-rehberleri/boyun-fitigi/ kaynak alınarak özgün olarak oluşturulmuştur.

Leave a Reply