Aşk acısı, ayrılık acısı ve biten ilişkiyi unutamamak

Aşk acısı çekenler - ayrılık acısı ve biten ilişkiyi unutamama

Mutsuz biten bir ilişki sonrası başlayan aşk acısı kişiyi psikolojik olarak olumsuz etkiler, ayrılık acısı her geçen gün daha fazla şiddetlenir ve biten ilişkiyi unutamama ile birlikte daha da büyür ve takıntı haline gelir, işte bu gün bu konulara yer vereceğiz. Bütün aşklar mutlu başlar. Birbirlerini tanımaya başlayan iki kişi, heyecanlı ve tutku ile başlayan aşka kendini kaptırır. Tıpkı bulmaca çözmek gibi, birbirlerini tanımaya ve alışkanlıklarını irdelemeye çalışırlar. Birlikte gidilen yerler, ilk paylaşımlar zamanla sürekli onu düşünme durumunu ortaya çıkarır. 

Pek çok bilimsel araştırma, aşkın bir takıntı hastalığı olduğunu söylemektedir. Sürekli onu düşünme, sürekli onunla olma isteği obsesif kompulsif bozukluktur aslında. Sahip olunan tüm zaman ve duygular sadece bir kişiye verilir. Yani aşık olan için aşk, hayatın merkezindedir. Aşk çok şiddetli yaşandığında takıntı hastalığı şeklindedir. Fakat pek çok insan artık aşkı böyle de yaşamıyor. Bazıları için aşk, sadece eğlenceli vakit geçirmektir.

Aşk bir takıntı mıdır?

Takıntı, yanlış olduğu halde kafamızdan atamadığımız, mantığımızın dışında olan saplantılı fikirlerdir. Takıntı kişiye rahatsızlık verir. Yaşantıyı etkiler ve yorar. Zamanla hareketlerine yansıyan takıntılar, kişiyi güç durumlara sokar ve bu nedenle kontrol etme duyusu gelişmeye başlar.

Aşk ile takıntı arasında pek çok benzerlik vardır. Aşık olan kişi aklından aşkını çıkaramaz ve zamanla takıntılı davranışlar geliştirmeye başlar. Sürekli aramak, kıskanmak ve hayatının merkezine onu almak tamamen takıntılı davranışlardır.

Takıntılı olan aşıklar zamanla yorulurlar. Beni bırakacak mı? Gerçekten beni seviyor mu? Beni aldatıyor mu? gibi düşünceler kişiyi yormaya başlar. Düşüncelerle baş edemeyince, onu arama ve kontrol etme modu başlar. Kısa süreli rahatlamalar zamanla başka endişelere döner. Bu nedenle takıntılı aşık yorulur. Aşık olunan kişinin ulaşılmaz olması, evli olması, farklı sosyal ortamdan olması, platonik duygular da takıntılı aşkı besler. Takıntılı aşklarda, obsesiflik, davranış bozuklukları ve kaygı bozuklukları da vardır.

Aşk acısı nedir?

Onsuz olamam, onsuz yapamam gibi düşünceler, aşık olan kişiyi bağımlı hale getirir. Aşk, uyuşturucu gibi bağımlılık yapmıştır. Aşk acısı saplantı, intihar, cinayet, depresyon gibi durumlara neden olabilir. Özellikle terk edildiyseniz, aşk acınız çok daha fazla artar. Yapılan araştırmalarda terk edilen kişilerin, terk edenlere nazaran çok daha fazla aşk duyduğunu ortaya koymuştur. Özetle, aşk bittiğinde hissedilen duygular, acı ile birleşip devam ediyor.

Onu unutmak:

Aşk hakkında yapılan araştırmalarda, aşkın bir takıntı olduğu ortaya çıkmıştır dedik. Aşk bittikten sonra fiziksel acılar bile çekilebilir. Çünkü tamamen beyinde başlayan bu his, zamanla metabolizmada zarar yaratabiliyor.  Ayrılığa hazır olmayan ve terk edilen taraf, genelde ayrılık sonrası en fazla acı çeken taraftır. Her an birlikte olan çiftler diğer insanları dışlar, bu iç içe geçmiş bir ilişkinin var olduğunun göstergesidir. İşte, bu durumda çiftler karşılıklı olarak ilişki bittiğinde mutsuz olurlar.

İlişki bittiğinde, aile ve arkadaşlarla bir arada olmak ve ilişkileri sıklaştırmak size çok büyük destek olacaktır. Bu süreçte onu unutmaya zorlamak değil, kendinizle ilgilenme moduna geçmelisiniz. Zamanla, kaybettiğiniz yaşam enerjisi tekrar kazanılacaktır. Bu süreçte yapılacak olan en büyük hata, başka biri ile onu unutmaya çalışmaktır. Bu durumda hem kendinize hem de karşınızda olan insana haksızlık yapmış olursunuz. Duygularınızla başa çıkamıyorsanız ve ona öfkeleniyorsanız da mutlaka bir psikolojik destek alınmalıdır.

Leave a Reply