Akromegali (Kontrolsüz büyüme hastalığı) nedir?

akromegali nedir tedavisi

Hipofiz bezinin, büyüme hormonunu aşırı şekilde salgılaması neticesinde ortaya çıkan bir hastalık olan Akromegali, ergenlik öncesi nadiren ortaya çıkar ki bu duruma Jigantizm yani devlik adı verilmektedir. Daha çok 30-60 yaş arasındaki erkek ve kadın erişkinlerde eşit oranda görülmektedir.Büyüme hormonunun aşırı şekilde salgılanmasının neticesinde kişide yüz görüntüsü değişir ve kabalaşır. Hastalarda baş ağrısı, el ve ayaklarda büyüme, terleme ve yorgunluk şikayetleri olur. Aşırı salgılanan büyüme hormonu nedeniyle solunum sistemi, kalp ve hormonal sistem etkilenmekte, bunun yanı sıra bir çok organın da etkilenmesine neden olarak ölüm riskini 4 katına kadar arttırmaktadır.

Akromegali hastalığının nedenleri:

Akromegali hastası olanların %90’ında belirlenen başlıca neden hipofiz bezindeki tümördür. Hipofiz bezi beyin tabanında bulunan küçük bir bezdir. Görevi de büyüme, gelişme, metabolizma ve üreme ile alakalı yaşamsal hormonları salgılamaktır. Büyüme hormonu adından da anlaşılacağı üzere büyümeyi sağlayan bir hormondur ve hipofiz bezi tarafından salgılanır. Akromegali sebebi tümörlerin sağlam beyin dokusuna uyguladığı baskılama kişide baş ağrısı ve görme bozukluğu meydana getirmektedir.

Akromegali hastalığında teşhis:

Bu hastalığın bulguları ya da belirtileri çok yavaş bir şekilde ilerlediği için, teşhis edilmesi hastalığın oluşumundan yıllar sonra yapılabilmektedir. Sık karşılaşılan şikayetler ise şöyledir;

  • El ve ayaklarda büyüme olması
  • Çenenin uzaması ve yüz hatlarında kabalaşma
  • Yüzüklerin parmağa dar gelmesi
  • Ciltte kalınlaşma ya da kararma olması
  • Terlemede artış görülmesi
  • Sesin kalınlaşması
  • Dudak, dil ve burunda görülen büyüme
  • Genişlemiş kalp
  • Eklem ağrısı yaşanması
  • Başka organlarda da büyüme
  • Kol ve bacaklarda yorgunluk, halsizlik, baş ağrısı, horlama
  • Görme çapında daralma
  • Adet bozuklukları, kadınlarda göğüsten süt gelmesi
  • Erkeklerde iktidarsızlık

Akromegalinin tedavisi:

Hastalığın tedavisinde amaç öncelikle büyüme hormonu salgısındaki artışın normal seviyelere çekilmesidir. Bununla birlikte büyüyen tümörün neden olduğu baskının ortadan kaldırılması, hipofiz fonksiyonlarının normal olarak devamının sağlanması ve hastaların yakınmalarının giderilmesi hedeflenmektedir. Tedavi seçenekleri olarak cerrahi operasyon ile tümörün çıkarılması, radyoterapi ve ilaç tedavisi yapılmaktadır. Tedavi edilmediği zaman diabetes mellitus yüksek tansiyona neden olmakta, kardiyovasküler hastalıklar ve kanser nedeniyle ölümlerde artış görülmektedir.

Leave a Reply