Reflü hastalığı (Gastroözafageal reflü) ve tedavisi

Günümüzde birçok kişinin şikayetçi olduğu reflü, kelime anlamı itibariyle geri kaçış demektir. Mideden yemek borusuna ve oniki parmak bağırsağından mideye kaçış gibi. Üzerinde duracağımız konu reflü olduğunda; mide içeriğinin geriye yemek borusuna doğru geçmesidir. 

Reflü nedeni ve oluşumu

Reflüyü daha iyi anlayabilmek için, ilk önce yutma ve yemek borusuyla mide arasındaki kapak mekanizmasını bilmek gerekmektedir. Mideyle yemek borusu arasında gerçek anlamda bir kapak yoktur. Yemek borusunun en son bölümünde kasların kalınlaştığı ve yutma haricinde kapalı olan kapak olarak adlandırabileceğimiz bir geçiç yeri bulunmaktadır. Kişinin yutmasından sonra, yiyecekler yemek borusunun kasılmasıyla mideye doğru ilerlemektedir. Yutma işlemi bu noktaya gelince de kaslar gevşemekte ve lokmalar mideye geçmektedir. İşte bu kapak mekanizması denen noktadaki zayıflık, midenin içindeki basıncın artması veya mide fıtığı gibi faktörler, mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasına neden olmaktadır. Buna da reflü adı verilmektedir.

Reflü hastalığı nedir?

Midedeki içerikler, asitli sıvılarla birlikte yemek borusuna doğru kaçar ve yemek borusunda özafajit yani tahrişe yol açar. Bu tahrişlenme de kişilerde bazı şikayetlere neden olur. Kişide şikayet ortaya çıktığında da reflü hastalığı adını alır.

Reflü şikayetleri nelerdir?

Reflü ile ilgili şikayetler genellikle tipiktir ve hastalığın teşhisini kolaylaştırır. Bazen hastalıkla bağlantısız şekilde görülebilmektedir. Tipik olan şikayetler, daha çok yemeklerden sonra gelişmektedir. Göğüste yanmalar, yutma sırasında ağrı ve ağza acı su gelmesi şeklinde olmaktadır. Tipik olmayanlar ise öksürük, astım, ses kısılması, göğüs ağrısı ve kronik farenjit şeklinde olmaktadır.

Bu tür şikayetleri olan herkesin reflü hastası olduğu söylenemez. Reflüsü olmayan birçok kişide de geğirme veye öne eğilme esnasında ağza acı su gelmesi ya da aşırı yemek yenmesinden dolayı göğüste yanma şikayetleri görülebilmektedir.

Reflü hastalığı teşhisi

Reflünün teşhisi için birçok test olsa da tipik şikayetlere sahip kişilere hemen reflü tanısı konulabilir ve tedavisine hemen başlanabilir. Ancak teşhis etmede en etkin yöntem gastroskopidir. Gastroskopi yapılan hastanın yemek borusunda hasar tespit edildiğinde teşhis netleştirilmiş olmaktadır.

Reflü teşhisi için gastroskopi yaptırılması gerekli mi?

Reflü teşhisinde gerekli olmasından başka, reflü hastalığının meydana getirdiği hasarın değerlendirilmesi için de gereklidir. Bunun dışında tedavinin planlanması ve başka hastalıklarla ayrımının yapılması için mutlaka yapılmalıdır.

Şikayetlerin başka nedenleri olabilir mi?

Tabi ki olabilmektedir. Reflü hastalığındaki şikayetlere benzer olarak ülser, baret özafajiti ve özafagus kanserinde de görülebilmektedir. Gastroskopi yapılarak bu tür hastalıkların ayrımları yapılabilmektedir.

Gastroskopide biyopsi alınır mı?

Reflü özafajiti bulunanlar için biyopsi yapılması gerekli değildir. Fakat Baret özafajiti olanlarda veya başka hastalık görülürse biyopsi gereklidir.

Gastroskopi normal çıksa bile reflü var denir mi?

Evet denir. Endoskopi normal durumdayken reflü şikayetleri görülüyorsa reflü teşhisi koyulabilmektedir. Bazı hastalarda da gastroskopi normal çıksa bile reflü şikayetleri olabilmektedir.

Reflüde başka teşhis metodu var mı?

Reflünün teşhisinde kullanılmakta olan ilk yöntem gastroskopidir. Başka teşhis yöntemleri de bulunmaktadır. Mide sıvısının yemek borusuna kaçmasını 24 saat süreyle takip edebilen pH takibi de teşhiste çok iyi bir yöntemdir. Ancak 24 saat süreyle bu cihazın yemek borusunda taşınması gerekmektedir. Ayrıca ilaçlı sıvı içilerek yemek borusunun röntgen filminin çekilmesiyle de reflü teşhisi konulabilmektedir.

Reflü teşhisinden sonra tedavisi nasıldır?

Endoskopideki bulgulara ve hastalığın durumuna bağlı olarak dört çeşit tedavisi vardır. Bunlar; yaşam tarzının değiştirilmesi, düyetin düzenlenmesi, ilaçlı tedavi ve cerrahi tedavidir. Bunlar adım adım uygulanabilir ya da hastalık şiddetliyse doğrudan en üst basamaktaki tedavi yöntemi uygulanır.

Reflünün tedavisi yapılmazsa ne olur?

Reflü tedavisindeki amaç; yemek borusundaki tahrişin giderilmesi, şikayetlerin ortadan kaldırılması ve tahriş kaynaklı başka hastalıkların meydana gelmesini engelemektir. Tedavisi yapılmazsa yemek borusundaki tahriş devam edecek ve şikayetler sürekli görülecektir. Tahriş ilerlerse yemek borusunda darlık, barret özafajit gelişimi ya da kanserleşme durumu bile olabilir.

Yeme ve yaşam tarzında ne gibi değişiklikler yapılmalı?

Yemek sonrası şikayetler çoğalıyorsa, yemek içeriklerini ve öğünleri yeniden düzenlemek gerekmektedir. Özellikle baharatlı, asitli ve alkollü yiyeceklerden kaçınmalı ve aşırı miktarda yemek yenmemelidir. Şikayetleri geceleri daha da artan hastalar, yatağa yatmadan 3-4 saat kadar önce herhangi bir şeyi yemeyi veya içmeyi kesmelidirler. Yatarlarken yastıklarını yükseltmeleri ve sol tarafa yatılması şikayetleri bir miktarda olsa azaltacaktır. Fazla kilolar varsa, bunun verilmesi de reflü şikayetlerini önemli ölçüde azaltacaktır.

İlaçla tedavi ne zaman ve nasıl yapılır?

Yaşam tarzındaki değişiklikler ve yeme düzenindeki değişiklikler şikayetlerde azalma meydana getirmediyse, hastaya ilaç tedavisi yapılması gerekir. Kullanılan ilaçlar iki türlüdür. İlki, yemek borusu ve midenin yüzeyini örtmeye yarayan ve tahrişi önleyip ağrıyı azaltan ilaçlardır. İkincisi ise, midedeki asit salgısını düşürerek hastalığın iyileşmesini sağlayan ilaçlardır.

Reflünün ilaçla tedavisinde süre nedir?

Reflü zaman zaman kronik ve zamanla alevlenme olduğu için ilaç tedavisinin de uzun süreli olması gerekmektedir. Tedavide alınan ilaçların doktor kontrolünde kullanılması gerekir. İlaçların uzun süre kullanılmasıyla, midede asit salgısı azalsa da hastaya zarar verebilecek düzeyde değildir. Uzun süreli ilaç kullanımına bağlı herhangi bir hastalık veya kanser gelişimi gibi negatif bir surum tespit edilmemiştir. Reflüsü bulunanların %50-90’ı ilaç tedavisiyle iyileşmektedir. Ancak hastalık yine de nüksedebilir. Bununla birlikte, hastalığın ilerlemiş olduğu hallerde ilaç tedavisi yetersi kalabilmektedir.

Şikayetler giderildikten sonra reflü tekrarlar mı?

Kronik bir hastalık olan reflü bazen alevlenmeler olur. Bu durum olduğunda yine aynı tedavi yolları izlenmelidir. Tekrarladığı zaman yeniden yeme düzeninde değişiklikler ve ilaç tedavileri uygulanmalıdır.

Şikayetler geçmezse ne yapılmalı?

Kullanılan ilaçlarla şikayetler düzelmezse, en son adımdaki cerrahi yani ameliyat ile tedavi edilmesi gerekmektedir. Hastaların bazısı, endoskopide elde edilen bulgular nedeniyle doğrudan ameliyat ile tedavi edilmektedirler.

Endoskopide mide fıtığı çıkmışsa reflü tedavisi nasıl değişir?

Reflü hastalarının birçoğunda mide fıtığına da rastlanmaktadır. Mide fıtığı varsa ilk adımlar geçilerek doğrudan ameliyat yapılması çok daha uygundur. Çünkü fıtık ilaçlarla düzeltilemez ve reflünün sürmesine yol açar.

Reflüde ameliyat ne zaman yapılır?

Reflüde diğer tedavileri denemeden doğrudan ameliyat yapılması gereken durumlar şöyledir; Hastanın ilaç tedavisine yanıt vermemesi, alevlenmelerin sıklıkla olması, yemek borosunda darlık, barret özafajiti ve kanser gibi olumsuzluklar, yemek borusunun alt kısmındaki kapakta yetersizlik, reflüyle birlikte mide fıtığı olması 50 yaş altındaki hastaların ameliyatla tedavisinin yapılmasını gerektirmektedir.

Ameliyat yaptırılmazsa neler olur?

Reflünün tedavisi için ameliyat gerekli olduğu halde yapılmazsa, uzun süreler yüksek dozlarda ilaç kullanımı gerekmektedir. Ancak ilaç alımı tedavide düşük bir başarı sağlayacaktır. Bununla birlikte hastada yemek borusu darlığı, barret özafafajiti ve kanser gelişimi söz konusu ise kesinlikle ameliyat gerekir.

Reflü ameliyatında ne yapılmaktadır?

Ameliyatta yemek borusunun mideyle birleştiği yerde yeni bir kapak mekanizması oluşturulması amaçlanmaktadır. Bu şekilde midenin içeriğinin yemek borusuna doğru kaçmasının önüne geçilmektedir. Ameliyatta midenin geniş olan kısmı yemek borusunun çevresine sarılmakta ve çözülmemesi için iyice tutturulmaktadır. Şayet hastada mide fıtığı deliği de varsa bu da tamir edilir.

Reflü ameliyatı kaç çeşittir?

Açık ve kapalı olmak üzere iki türlü ameliyat vardır. Bu ameliyatlarda gerçekleştirilen işlemler birbiriyle aynıdır.

Açık ameliyat mı, kapalı ameliyat mı daha iyidir?

Hastalığın tedavisindeki başarısı bakımından açık ve kapalı ameliyatlar arasında herhangi bir fark yoktur. Ancak açık yöntemle reflü ameliyatı yapılması, hem daha zor hem de hastaya daha fazla rahatsızlık vermektedir. Bundan dolayı genellikle kapalı ameliyat yapılmaktadır.

Ameliyattan sonra şikayetler bitiyor mu?

Gerçekleştirilen ameliyat sonrası hastaların %90’ında şikayetler giderilmektedir. Uzun dönem ilaçla tedaviye göre ameliyat çok daha üstün bir tedavi yöntemidir. Ameliyatın yeterli gelmediği durumlarda ilaçla tedaviye devam edilir.

Ameliyattan sonra ilaç kullanımı gerkiyor mu?

Reflü ameliyatından sonra şikayetlerin tam olarak giderilememesi halinde ilaç kullanımı gerekebilir. Bu ilaç kullanımı bazen kıs bazen de uzun süreli olabilmektedir.

Reflü ameliyatını herkes olabilir mi?

Reflü tedavisinde ameliyata uygun görülen hastalarda, bunu engelleyebilecek başka bir hastalık yoksa herkes olabilmektedir. Gençlerde reflü ameliyatı daha çok önerilir, çünkü ameliyatı engelleyecek derecede hastalıklar daha az görülmektedir. Fazla kilolu olmak ameliyat için bir engel değildir. Fakat yine de kilo verme sonrasında ameliyat edilmeleri çok daha uygundur.

Reflü ameliyatı günlük yaşamı nasıl etkiler?

Ameliyat sonrası yutma ve geğirme güçlüğü olabilmektedir. Bu durum aslında beklenen bir durumdur ve büyük ölçüde 3-6 ay arasında düzelmektedir. Yeme içmede ve diğer aktivitelerde herhangi bir değişiklik yaşanmaz.

Ameliyat olan hasta hastanede ne kadar kalır?

Reflü ameliyatı olanlar hastanede 1-2 gün yattıktan sonra evlerine dönebilmektedirler. Evde de bir haftalık bir istirahatten sonra gündelik hayatlarına ve işlerine dönebilmektedirler.

Reflü ameliyatının sakıncaları var mı?

Ameliyatta yemek borusunun ya da midenin delinmesi gibi durumların yanı sıra, yaranın iltihaplanması gibi durumlarda gelişebilmektedir. İstenmeyen bunlar gibi durumlarda tedavileri hemen gerçekleştirilir.

Reflü tedavisinde başka tedavi yöntemleri var mı?

Reflünün tedavisinde iki yeni yöntem bulunmaktadır. Bunlar; radyofrekans kullanılarak yemek borusunun mideyle birleştiği yerin daraltılması ve endoskopla bozukluk olan kapak yerine dikiş atılması şeklindedir. Bu tedavi yöntemleri henüz daha yenidir ve başarı oranları tam olarak tespit edilmemiş ya da henüz daha istenen başarı düzeyine ulaşmamıştır.

Reflü hastaları nasıl beslenmeli?

Leave a Reply