Kahve içmek için 7 sağlıklı neden

Ülkemizde kahve ile ilgili söylenen çok güzel bir ifade var. “ Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var” Evet, hatırı olduğu kadar sağlığımıza da çok olumlu etkileri bulunuyor. Yazımızda, kahve içmek için 7 sağlıklı neden ile ilgili bilgiler vereceğiz. İşte, detaylar;

Kahve dopamin salgısını arttırmakta, çok daha enerjik ve aktif yapmakta, egzersizlerde yağ yakımını ve kas gelişimini sağlamaktadır. Vitamin ve mineral açısından oldukça zengin olan kahve, antioksidan özelliği ile de hücrelerin yaşlanmasını önlemektedir. Tüm bu faydalarından yararlanabilmek için kahveyi ne zaman ve ne kadar tüketeceğiniz de oldukça önemlidir.

Kahvenin sağlıklı etkilerinden faydalanmak için her gün 3-4 fincan tüketebilirsiniz, ancak kahvenizi yemeklerinizden en az bir saat kadar sonra içmelisiniz. Sıkı dostluklardan keyifli sohbetlere kadar bize eşlik eden kahvenin sağlığımız üzerinde de pek çok olumlu etkisi bulunuyor. Uzmanlar, vitamin ve mineral açısından oldukça zengin olan kahvenin, doğru zamanda ve doğru ölçülerde tüketilmesi halinde insan sağlığın açısından önemli faydaları bulunduğunu belirtmektedirler.

Kahve, sürekli ve düzenli yağış gören tropikal iklimlerde yetişen ağaçların çekirdeklerinden elde edilmektedir. Kahve ağacı, tıpkı yasemin gibi çiçek açmakta kiraz gibi kırmızı meyveler vermektedir. 11. Yüzyılda Etiyopya’da bir çoban tarafından keşfedildiği bilinen kahve, sihirli meyve olarak da adlandırılmaktadır. Keşfedildiği dönemlerde kahve ağacının yaprakları yalnızca tıbbi amaçlarla kullanılmaktaydı. Zamanla kahve üretimi, iklimi uygun olan Yemen bölgesinde yayılım gösterdi. Daha sonraları Mısır, Suriye ve Türkiye’de kahve tüketimi yapılmaya başlandı.

Türk kahvesi denmesinin nedeni, kahvenin türünden değil Türklere özel olarak cezvede pişirilmesindendir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde, İstanbul’u ziyaret eden yabancılar kahveyle tanışırlar. Daha sonra da Venedikli tüccarlar tarafından Avrupa’ya tanıtılmıştır. Zamanla pişirme yöntemi nedeniyle Londra ve diğer birçok Avrupa şehrinde Türk kahvesi olarak adlandırılmaya başlanıyor.

Kafeinsiz kahvede kimyasal tehlikesi:

Kahve çekirdeğinin aroması, tadı ve kafein oranı yetiştiği bölgenin iklim ve çevre şartlarına göre değişiklik gösterebilmektedir. Coffea Arabica ve Coffea Canephora adlı kahve çekirdekleri en tutulan türleridir. Kahve, geleneksel hazırlama yöntemleri, işlenmesi ve pişirme teknikleri bakımından da çeşitlendirilmektedir. Buna göre; Türk kahvesi, Mırra ve Etiyopya kahvesi gibi, içerisine süt, şeker ve çikolata gibi ilaveler yapılarak sunulan moccha, macchiato ve latte gibi çeşitleri de tüketilmektedir.

Decaffe yani kafeinsiz kahveler hemen hemen hiç kafein içermemektedir. En fazla 3 mg kafeini barındırırlar. Ama kafeinsiz kahve çeşitleri, normal kahveler gibi sağlıklı olmayabilmektedir. Bunun nedeni, kahvenin içeriğinden kafein maddesi ayrılırken içerisine birçok kimyasalın girmesidir. Şayet kafeinsiz bir kahve tüketecekseniz, kahvenin çekirdeklerine kimyasal işlem yapılmayan sadece doğal yöntemlerle kafeinsiz hale getirilen kahveleri tercih etmelisiniz.

Kahvenin 7 faydası:

  • Hastalıklara karşı korur:

Kahvenin Tip2 diyabet, Parkinson, Alzheimer ve bunama gibi sinir sistemi ile ilgili hastalıklara, siroz gibi karaciğer hastalıklara, karaciğer ve kolorektal kanserlere karşı koruma sağladığı tespit edilmiştir.

  • Enerjiklik ve dakiklik verir:

İçerisindeki kafein maddesi kan dolaşımından beyne geçmekte, dopamin ve neropinefrin salgısını arttırmaktadır. Bu durum bireyin bilişsel işlevlerini arttırmakta, kendisini çok daha enerjik ve dakik olmasını sağlamaktadır.

  • Yağ yakar:

Özellikle spor öncesi yaklaşık 30 dakika kadar evvel bir fincan kahve içilirse, yağ hücrelerinin yakımını hızlandırmakta, egzersiz esnasında performansın artmasını sağlamakta ve egzersiz sürelerini uzatabilmektedir. Çok verimli bir spor ile birlikte kas gelişimi için de büyük katkı sağlamaktadır.

  • Vitamin ve mineral zengini:

Enerji metabolizmasında önemli rolleri olan niasin, riboflavin ve pantetonik asit gibi B vitaminleri ile birlikte potasyum, magnezyum ve manganez gibi mineralleri de bolca barındırmaktadır.

  • Hücrelerin genç kalmasını sağlar:

İçeriğindeki zengin antioksidanlar sayesinde, kahve vücut hücrelerinin yaşlanmasını önler ve genç kalmasını sağlar.

  • Depresyona karşı birebir:

Yapılan birçok araştırma sonucuna göre kahvenin depresyonu azalttığı da belirlenmiştir.

  • Diyabete karşı etkili:

Günde en fazla 3 fincan kahve içmek, dengeli ve yeterli bir beslenme programıyla birlikte diyabet ve kanser gibi hastalıkların riskini da düşürmekte ve kişinin yaşam süresini uzatmaktadır.

Günde 400 mg kahveyi geçmeyin:

Yetişkin bireylerin günde 3-4 fincan kahve tüketmeleri sağlıkları açısından fayda sağlayacaktır. Buna göre maksimum kafein tüketimi günde 400 mg’den fazla olmamalı yani 3 tatlı kaşığı kahveden fazla tüketilmemelidir. Ancak kişinin fiziksel ve genetik özelliklerine, tüketim aralığına ve miktarına bağlı olarak kafeinin tolere edilme derecesi değişebilmektedir. Buna göre, bazıları için 3-4 fincan kahve faydalı olurken, bazıları için bu 3-4 fincan kahve uykusuzluk sorunu, stres ve mide bulantısı gibi problemler meydana getirebilmektedir.

Çocuklarda ve yaşlı kişilerde kafeinin tolere edilme derecesi düşük olduğu için, kafein miktarı 2 fincan yani maksimum 2 tatlı kaşığı ile kısıtlı tutulmalıdır. Kahve içen anne adaylarında rahimdeki bebeğe geçebileceği için maksimum 2 fincan tüketilmelidir. Aşırı tüketilmesi düşük, ölü doğum ve prematüre bebek doğumuna neden olabilir. Bundan dolayı çocukların, yaşlıların ve hamilelerin günlük kafein alımlarının 200 mg’dan fazla olmamasına dikkat edilmelidir.

Kahve yemeklerden 1 saat sonra tok karnına tüketilmeli:

Kahvenin kahvaltılardan ve yemeklerden yaklaşık 1 saat kadar sonra içilmesinde fayda vardır. Çünkü kahvaltı öncesi aç karnına içilen bir fincan kahve, stres hormonlarını aktif hale getirmekte, günlük ruh halini bozabilmektedir. Bunun yanı sıra yemeklerde içilen kahve de alınan besinlerdeki vitamin ve minerallerin emilimini bozabilir.

İlaçlarla birlikte içmeyin:

Reflü, ülser ve mide yanması gibi hastalıklarda alınan ilaçların etkisini azaltabilir. Ayrıca mide asidini de yükseltebilir ve antibiyotik ilaçların sindirimini de azaltabilir. Bundan dolayı ilaç alımlarınızla birlikte kahve tüketmemeye dikkat etmelisiniz.

Kahvelerin kafein içerikleri:

Kahvelerdeki kafein içerikleri kahvenin çekirdeğine, kavrulma sürelerine, miktarına ve hazırlanma sürelerine bağlı olarak farklılık gösterebilmektedir. Buna göre;

1 fincan Türk kahvesi; 30 mg kafein,

1 su bardağı filtre kahve; 95 mg kafein,

Hazır kahve; 30 – 90 mg kafein,

Espresso; 65 mg kafein,

Doble shot espresso; 120 mg kafein,

Latte veya Moccha; 120 mg kafein,

Kafeinsiz kahve; 3 mg kafein içermektedir.

Kaynak: hurriyetaile.com/sizin-icin/saglik/kahve-icmek-icin-7-saglikli-neden_25451.html

Leave a Reply