Çocuklarda Alt ıslatma (enürezis) nedenleri ve tedavisi ve öneriler

Çocuklarda sıklıkla görülen rahatsızlıklardan biri de alt ıslatma (enüresis) sorunudur. Yazımızda sizlere çocuklarda alt ıslatma nedenleri hakkında bilgilerin yanı sıra, bazı öneriler de vermeye çalışacağız. İşte, detaylar;

Çocuklar, yaklaşık 2-3 yaşlarındayken geceleri, 2 yaşına kadar ise gündüzleri idrar kontrolü sağlayamamaktadırlar. Gündüz idrar kontrolü ortalama 2 yaşına geldiklerinde, geceleri idrar kontrolü ise 3,5 – 4,5 yaşlarında kazanılabilmektedir. Bundan dolayı, 4 yaşını geçmiş olan çocuklarda halen daha alt ıslatma görülüyorsa, bir sorunun olduğu düşünülmelidir. Bunun sürmesine de “enüresis” adı verilmektedir.

Alt ıslatmanın sık olması, aile için sor bir süreçtir ve önemlidir. Enüresis iki türlü olarak görülmektedir. Bunlar, birincil ve ikincil enüresistir. Birincil enüresis, çocuktaki sinir-kas kontrolünün yeterli olmamasından kaynaklanır. Bu çocuklar hüçbir şekilde tuvalet kontrolü sağlayamamış ve genellikle bedensel ve genetik etkenler öne çıkmaktadır. Bunun manası, anne ve babadan birinde de böyle bir durum belirli bir yaşa kadar olmuş olabilir. Çocukların altını ıslatması ile beraber, dirençli bir takım mikroorganizmalarla o bölgede enfeksiyon gelişebilmektedir. Omurgasının alt kısmında bir problemin olması, bağırsaklarda kurt varlığı, böbreklerde bozukluk olması, boşaltım veya sidik torbasında sorun olması ve epilepsi nöbetlerinin olması çocuklarda altını ıslatma nedeni olarak sıralanabilir.

Çocuklarda idrar kontrolü gecikmesi, ebeveynlerin düzensiz veya yetersiz tuvalet eğitimleri ile de ilgili olabilmektedir. Çocuklardaki birincil enüresis zaman içinde ortadan kaybolabilmektedir ve yavaş gelişim olan bu çocuklardaki tuvalet kontrolü yaşıtlarının seviyesine ulaşabilmektedir. İkincil enüresiste ise, çocuk bir dönem tuvalet kontrolü sağlasa da daha sonrasında bu kontrolü kaybetmesidir. Bunda genellikle psikolojik faktörler etkili olmaktadır. Örneğin; yeni bir kardeşin dünyaya gelmesi, yeni bir eve taşınma gibi ruhsal gerginlik yaşadıklarında oluşabilmektedir.

Gerçekleştirilen tetkikler, çocuğun duygusal durumu ve alt ıslatma hali arasında yakın bir ilişkinin olduğunu ortaya koymuştur. Çocuklar, çoğunlukla karşılaştıkları stres faktörlerine karşı, yaşamlarının daha eski süreçlerine geri dönerek cevap vermektedirler. Bu gerileme davranışı aşırı sevgi ve hoşgörü, kıskançlık ve yetersiz ilgi gibi sebeplerden kaynaklanmakta, çocukta bebeksi hareketler veya konuşmalar görülmesine yol açabilmektedir. Çocuklara erken yaşlarda ve sert yaklaşımlarla tuvalet eğitiminin verilmesi uzmanlarca zararlı olarak görülmektedir. Ebeveynlerin aceleci, kuralcı ve sert davranış biçimleri de çocukları olumsuz etkileyebilmektedir.

Anne ve baba ilişkileri ile aile ilişkilerindeki olumsuzluklar, babanın çocuğa zaman ayırmaması nedeniyle ortaya çıkan yoksunluk, sağlıksız ilişkiler, ebeveynlerin sert tutumları, tutarsız ebeveyn davranışları, anneye olan aşırı bağımlılık, anne ve babanın aşırı korumacılığı ve baskısı altını ıslatan çocuklarda en çok görülen çevresel faktörler olarak düşünülmektedir.

Çocuklardaki alt ıslatma sorunlarında psikiyatrik durumlarının da ele alınması gerekmektedir. Bu tür sorunlar, başka sorunlarında habercisi niteliğinde olabilmektedir. Bundan dolayı ebeveynlerin bu durumu önemsemeleri ve dikkate almaları gerekmektedir.

Çocuklarda alt ıslatma sorunu vaktinde tedavi edilmediği taktirde, çocuğun psikososyal gelişiminde bozukluk, anne ve baba ilişkilerinde sorunlar, okul ve arkadaş çevresi gibi sosyal çevrelerinde uyumsuzluklar meydana getirebilmektedir. Ayrıca çocuğun strese karşı uygun bir tepki koyamaması durumu pekiştirmekte ve bazı bedensel sorunların gelişmesine yol açmaktadır.

Alt ıslatma (enüresis) tedavisi:

Okul çağına gelen çocuklarda halen alt ıslatma sorunu varsa, ebeveynlerin gereken tedbirleri almaları önemlidir. Öncelikle sorunun kaynağına inilmeli, mesane kontrolü ve uyku ağırlığının giderilmesi gibi organik veya psikolojik tedavi şekli belirlenmelidir.

Alt ıslatma tedavisi, doğrudan ve dolaylı olacak şekilde iki türlüdür. Doğrudan yapılan tedavi çocuğa uygulanmakta, dolaylı yapılan tedavi ise aileye yönelik uygulanmaktadır.

Aileye yönelik tedavi süreci aile rehberliği, psikolojik destek ve yönlendirme şeklinde gerçekleştirilmektedir. Doğrudan tedavi ise, fiziksel rahatsızlıklarla ilgili uygulanmaktadır ve problemin temeline inilerek planlanır.

Alt ıslatma tedavisindeki hedef, temelinde yatan asıl sebebin ortadan kaldırılmasına yöneliktir. Bu aşamada ailenin uzman desteği alması çok yerinde bir davranış olur.

Ebeveynlere öneriler:

  • Çocuklara akşamları yemeklerde içeceklerin fazla verilmemesi, yemeklerin rahat sindirilebilir olmasına önem verilmesi gerekmektedir.
  • Yatırmadan önce mutlaka tuvalete götürülmeli ya da bunu kendisinin yapması sağlanmalıdır.
  • Çocuğun gece uyurken tuvalete götürülmesi gerekir. Bunun için çocuğun hangi saatlerde altını ıslattığı belirlenmeli ve buna göre götürülmelidir.
  • Çocuğu yatağa götürdüğünüzde onun hoşlancağı sözler söylemelisiniz.
  • Çocuk yatağını ne kadar ıslatırsa ıslatsın, temizlikten ödün verilmemelidir. Altına muşamba gibi koruma sağlayan malzemeler koymaksızın sürekli temiz kalmasına özen gösterilmelidir.
  • Çocuk altını ıslattığı için yatağı da kirlendiğinden, çocuğa doğrudan ikaz yapılamamlıdır. Hatta temiz kaldığında da onu tebrik ve takdir edici sözler söylenmelidir.
  • Çocuk 4 yaşını geçtiği halde hala altını ıslatıyorsa vakit kaybetmeden bir uzmana götürün ve çocuğu bu durum için azarlamayın. Suçlayıcı hareketlerde bulunmayın çünkü mevcut sorunu daha da kötü bir hale gelebilir.

Leave a Reply