Antioksidan Nedir, En Çok Hangi Besinlerde Bulunur?

Antioksidan en fazla hangi besinlerde bulunur, Antioksidan ile ilgili bu soru, sağlıklı yaşamaya çalışan herkesin en az bir defa sorduğu bir sorudur. Konu ile ilgili önemli tıbbi bilgileri derleyerek, sizler için bir rehber oluşturmaya çalıştık. Antioksidanlar ile ilgili merak ettiğiniz herşeyi aşağıdaki yazımızda bulabilirsiniz.

Oksidan Nedir? Antioksidan Nedir?

Antioksidanın ne olduğunu anlamadan önce, oksidanın ne olduğuna bakmak gerekir. Vücudumuzun doğal işleyişi sırasında harcanan enerji sonucu, oksidanlar ortaya çıkar. Oksidanlar, bir başka değişle serbest radikallerdir.

Serbest radikaller, vücudun atık olarak algıladığı maddelerdir. Oldukça zararlı olabilirler; çünkü karşılaştıkları moleküllerin yapısını bozarlar. Vücutta karşılaştıkları tüm sağlıklı hücrelerin yapısını bozma eğiliminde olan serbest radikaller, erken yaşlanmadan kansere kadar pek çok hastalığın sebebidir.

Serbest radikallere maruz kalan hücreler, DNA’larında bulunan genetik hafızayı, oluşan yeni hücrelere bozuk bir şekilde aktarırlar. Kanserli hücreler bu şekilde oluşur. Serbest radikaller bağışıklık sisteminin de düşmanıdır. Bağışıklık sistemi zarar gören kişiler, hastalıklara yatkın bir hale gelirler.

Antioksidanlar ise, basit bir tabirle serbest radikallerin işini bozan, onları yollarından alıkoyan faydalı ajanlardır. Antioksidanlar vücut tarafından doğal olarak üretildiği gibi, yediğimiz içtiğimiz gıdalar aracılığı ile dışarıdan da alınabilir. Vücudun antioksidan üretimi, 25 yaşından sonra yavaşlamaya başlar. Bu sebeple yetişkinlik yıllarından itibaren, antioksidan sağlayan bir diyet ile beslenmek hayati bir önem taşır.

Neden Antioksidan?

Antioksidanlar, oksidanların; yani serbest radikallerin hücrelerde yarattığı yıkıcı ve deforme edici etkinin azalmasını sağlar. Hücrelerin yaşlanmasını, deforme olmasını, kötü huylu olarak tabir ettiğimiz hücrelerin oluşmasını, antioksidanlar yardımı ile önlememiz mümkündür. Antioksidan kavramı sıklıkla kozmetik endüstrisinde, yaşlanma karşıtı ürünlerde karşımıza çıkmaktadır. Ancak görüldüğü üzere, hayati fonksiyonların devamı ve kalitesi için antioksidanlar vazgeçilmez kaynaklardır.

Serbest radikallerin vücuttaki oluşumunu engellemek imkansızdır. Çünkü serbest radikaller, vücudun doğal işleyişi esnasında dahi ortaya çıkar. Ayrıca, stres, hastalık, alerji, hava kirliliği, sigara dumanı, mikrobik enfeksiyonlar, hatta tempolu bir yürüyüş dahi serbest radikal oluşumuna sebep olabilir. Bu sebeple, yapmamız gereken en doğru şey, antioksidan açısından kuvvetli besinlerle diyetimizi oluşturmaktır.

Unutulmamalıdır ki, yapılan araştırmalar, doğal bir diyetle gıdalardan alınan antioksidanların, takviye besin desteği olarak hazır alınan antioksidanlardan çok daha etkili olduğunu ortaya koymaktadır.

Antioksidanın Faydaları

  • Hücresel bazda yaşlanmayı geciktirir. Yani iç organlardan cildimize kadar, tüm vücudumuzu oluşturan hücrelerin deforme olarak yaşlanmasını engeller.
  • Stres ile başa çıkmaya yardımcıdır.
  • Serbest radikaller; yani oksidanlar, ciddi kanser riskleri oluşturmaktadır. Antioksidanlar serbest radikaller ile savaşarak, kanserle mücadeleye yardımcı olurlar.
  • Kalp hastalıkları ile savaşta bir numaralı aktörlerdir.
  • Cildin daha yumuşak ve esnek olmasına yardım eder.
  • Yaraların hızlıca iyleşmesine yardımcı olur.
  • Kronik iltihabın tedavi edilmesinde rol oynar.
  • Bağışıklık sistemini
  • Vücudun bağ dokusunu onarır ve güçlendirirler.
  • Kan dolaşımını düzenlerler.

Antioksidan Maddeler Nedir ve Hangi Besinlerde Bulunur?

  • A Vitamini: Havuç, brokoli, kabak, domates, kara lahana, kayısı, şeftali, tatlı patates, balık, sütte bulunur. Koyu yeşil ve turuncu renkli sebzeler A vitamini içerir.
  • C Vitamini: Biber, turunçgiller, kiraz, çilek, yaban mersini, domates, kızılcık, brokoli, kivi, kuşburnu ve maydonozda bulunur.
  • E Vitamini: Genellikle yağlı tohum ve çekirdeklerde bulunur. Ayrıca domateste, balıkta, sütte ve yeşil yapraklı sebzelerde, fındıkta, soyada, buğdayda ve baklagillerde de bulunur.
  • Selenyum: Deniz ürünlerinde ve kırmızı et, tahıl, yumurta, sarımsak ve tavukta bulunur.
  • Lignan: Keten tohumu, arpa, çavdar ve yulaf ezmesinde bulunur.
  • Likopen: Domatesin kabuğunda ve karpuzda bulunur.
  • Lutein: Brokoli, ıspanak, kivi, bürüksel lahanası gibi koyu yeşil ve yapraklı sebzelerde bulunur.
  • Flavonoid ve Polphenon: Nar, siyah üzüm, kırmızı şarap, kızılcık ve çayda bulunur.
  • Koenzim Q-10: Balık, soya fasulyesi, kırmızı et, ceviz, tavuk eti ve soya yağında bulunur.
  • Glutatyon: Avokado, kakule, zerdeçal, brokoli, brüksel lahanası, bezelye, sarımsak, soğan, kırmızı biber ve tarçında bulunur.
  • Gingerol: Zencefilde bulunur.
  • Alisilin: Sarımsakta bulunur.
  • Demir: Kırmızı et, ıspanak, fasulye, zerdeçal ve hint safranı demir yönünden zengindir.
  • Bakır: Ultraviyole ışınlarının vücutta yarattığı zararlara karşı çalışan bakır, mercimek, bezelye ve soyada bulunur.
  • Kateşin: Yeşil çayda yoğun miktarda bulunan kateşin maddesi, en güçlü antioksidanlardan biridir. Kateşin emildikten sonra hedef dokulara ulaşarak antikanserojen bir etki gösterir.
  • Kuversetin: Kırmızı soğan ve elmada bol miktarda bulunur.
  • Antosiyanin: Koyu kırmızı, mor ve siyah sebze ve meyveler çok ciddi antosiyanin kaynaklarıdır. Yaban mersini, vişne, siyah üzüm, pancar, mor lahana, böğürtlen ve karadut gibi sebze ve meyvelerde bulunur. Antosiyaninler çok güçlü antioksidanlardır. Özellikle damar sertliği ve kanserden korunmada oldukça etkilidir.
  • Resveratrol: Resveratrolün tıp dünyasındaki adı, siyah mucizedir. Kırmızı şarap, siyah üzüm ve pekmezde bol miktarda bulunur.
  • Sülforafan: Karnabahar, lahana, kara lahana ve turpta bulunan sülforafan, bilinen kanserden koruyucu antioksidanların en güçlüsüdür.
  • Alfa Lipoik Asit: Hem yağda hem de suda çözülebilen, eşsiz bir antioksidandır. Özellikle cilt yenilenmesinde mucizeler yaratır. En çok brokoli, ıspanak ve kırmızı ette bulunur.
  • Kapsaisin: Kırmızı acı biberde bulunan çok güçlü bir antioksidandır. Metabolizmayı hızlandırır, iltihabi durumların oluşmasını engeller ve kolestrolü düşürmeye yardımcı olur.
  • Gingko Biloba: İçeriğindeki ginseng ile özellikle alzeimer hastalığına karşı çok önemli bir koruyucudur.
  • Beta Karoten: Havuç ve kayısı başta olmak üzere koyu sarı ve turuncu sebze ve meyvelerde buunur. A vitamininin bileşenlerindendir ve güçlü bir antioksidandır.
  • Elajik Asit: Nar, üzüm, kiraz ve çilekte bulunur.
  • Pektin: Greyfurt ve elmada bulunur. Kolesterol düşürücüdür.
  • Karotenoid: Bitkilere rengini veren pigmentlerdir. Güçlü birer antioksidan olarak görülürler.

Hangi Besinleri Tüketmeliyiz?

  • Elma: Yukarıda bulunan çoğu antioksidanı bünyesinde bulunduran elmayı, her gün 1 adet olmak üzere, diyetlerimize mutlaka eklemeliyiz.
  • Zerdeçal: Zerdeçal içeriğindeki curcumin sayesinde oldukça güçlü bir antioksidandır. Günde 1 çay kaşığından fazla tüketilmemelidir.
  • Sarımsak: Her gün 1-2 diş sarımsak tüketmek, antibiyotiği doğadan almak demektir. Sarımsak o kadar güçlü bir antioksidandır ki, düzenli tüketimi saçların beyazlamasını bile engeller.
  • Havuç: Beta karoten ve A vitamini zengini havucu her gün 1-2 adet olmak üzere tüketmeliyiz.
  • Ispanak ve Brokoli: Bol bol tüketmemiz gereken ve yukarıda saydığımız hemen her antioksidan maddeyi bünyesinde bulunduran sağlık depolarıdır.
  • Siyah Üzüm ve Pekmez: Her gün 1 çorba kaşığı pekmez tüketmek, resveratrol açısından yeterli gıdayı almanın yoludur.
  • Balık, Tavuk ve Kırmızı Et: Haftada en az 1 defa tüketilmelidir.
  • Yaban Mersini: Çok güçlü bir antioksidandır. Özellikle akciğeri korumada oldukça etkilidir.
  • Domates: Vücuttaki iltihaplanma ve kanserle savaşır.
  • Isırgan Otu: Yeşil yapraklı sebzeler içerisinde belki de en önemli olanıdır. Deri hastalıklarından, diyabete kadar pek çok hastalığa karşı doğal bir şifa kaynağıdır. Kan dolaşımını hızlandırır. Bağışıklık sistemini güçlendirir ve kanı temizler. Pek çok kanser türüne karşı savaşır.
  • Zencefil: Akciğer temizler. Terlemeyi sağlar ve böylece toksik maddelerin vücuttan atılmasını sağlar. Solunum yollarını açar.
  • Yeşil Çay: Yeşil çay adeta bir mucizedir. Günde en az 2 fincan tüketilmelidir. Kanser oluşumunun tüm safhalarında, süreçleri tersine çevirir. Tümörleri küçültür. Ayrıca zayıflatma, kolesterolü düşürme, yüksek tansiyonu kontrol altına alma, kan damarlarını onarma, yağ yakımını hızlandırma, yorgunluğu ve uyku halini ortadan kaldırma, enerjiyi artırma, sigaranın olumsuz etkileriyle savaşma ve stresi kontrol altına almaya yardımcı olma gibi özellikleri de vardır.

Yukarıda saydığımız antioksidan maddeleri içeren tüm gıdalar, belirli periyotlarla diyetimizde yer alması gereken gıdalardır. Beslenme uzmanınızla görüşüp, kendiniz için antioksidan zengini bir beslenme programı hazırlatabilirsiniz.

Bu yazı onikibilgi.com kaynak alınarak özgün olarak yazılmıştır

Kaynak link: onikibilgi.com/antioksidan-nedir-hangi-besinlerde-bulunur

Leave a Reply