Kulak çınlaması (Tinnitus) nedenleri ve tedavisi

Kulak çınlaması ya da tıp dilinde tinnitus, bulunulan ortamda herhangi bir ses olmamasına karşın ses algılanmasıdır. Yazımızda kulak çınlamasının başlıca nedenleri ve tedavisi ile ilgili bilgiler vereceğiz. İşte, detaylar;

Kulakta çınlama sorunu, 60-65 yaş üzeri her 5 kişiden birinde görülmekte olup, bazen geçici bazen de kalıcı olabilmektedir. Ayrıca 15-80 yaş aralığındaki her yaşta da kulak çınlamaları görülebilirken, erkeklere nazaran kadınlarda daha sık olarak görülmektedir.

Kulak çınlamasına yol açan hastalıklar nelerdir?

Tinnitus ya da kulak çınlaması, daha çok iç kulağı etkileyen bir hastalığın varlığında ortaya çıkmaktadır. Kulak çınlaması her hastada farklı sesler şeklinde olmaktadır. Kiminde uğuldama ve vızıldama şeklindeyken kiminde de vınlama ve üfleme gibi seslerle olabilmektedir.

Kulak çınlaması türleri ve çeşitleri nelerdir?

Kulak çınlaması iki türlüdür. Bazen dışarıdan duyulur ve buna objektif tinnitus adı verilir. Bu tür bir kulak çınlaması diğer kişilerce de duyulabilmektedir. İkinci tip kulak çınlaması ise subjektif tinnitus olarak adlandırılmaktadır. Bu kulak çınlaması tipinde çınlama sadece kişinin kendisi tarafından duyulmaktadır. Bunların yanı sıra, boyun ve kulağa yakın yerdeki damarsal hastalıklarda damarın içinden geçen kanın akışının duyulduğu bir kulak çınlaması tipi de bulunmaktadır. Buna da vasküler ya da pulsatil tinnitus adı verilmektedir.

Kulak çınlamasına yol açan faktörler nelerdir?

Kulak çınlamasına iç kulağı etkileyen pek çok sebep neden olabilmektedir. Bir veya birden çok nedenden dolayı kulak çınlaması oluşabilir. Özellikle sanayinin ve gürültünün fazla olduğu ortamlarda yaşayan kişilerde daha sık kulak çınlaması olabilmektedir. Ayrıca yaşı 60-65 civarında olan kişilerde daha çok ortaya çıkmaktadır.

Kulak çınlaması çeşitli vitaminlerin eksik olması durumunda, gürültüye maruz kalındığında, menopoz döneminde, tiroid hormonu sorunlarında, ıslak saçlarla soğuk havalarda dışarı çıkmayla, sigara ve aşırı kafein tüketiminde, yüksek sesle müzik dinlemeyle, aşırı tuz tüketiminde, beslenme hatalarında, hareketsiz bir yaşamla, tansiyon ve kolesterol yüksekliğinde, şekerin yüksek olmasıyla, iç kulak sıvısı dengesinin bozulmasıyla, kulak kirliliğiyle, vertigo hastalığıyla, kulak yakınındaki veya kulaktaki enfeksiyonlarla, dış kulak akıntısıyla, kulağa yabancı cisim girmesiyle, iç kulağa yakın yerdeki tümörlerle, kullanılan ilaçların yan etkileriyle ve patlama gibi çok yüksek bir gürültüye maruz kalınmasıyla kalıcı veya geçici kulak çınlamaları meydana gelebilmektedir.

Kulak çınlaması tedavisi:

Kulak çınlaması tedavisi, çınlamanın sebebine bağlı olarak planlanmaktadır. Bundan dolayı kulak çınlamasının nedeninin belirlenmesi amacıyla çeşitli tetkiklerin yapılması gerekmektedir. Kulak çınlamalarının bazısı mesela; kolesterol yüksekliği, yüksek tansiyon ve bunun gibi nedenlere bağlı olanlar kolayca tedavi edilebilmektedir.

Ancak 65 yaş üzeri kişilerde genellikle kulak çınlamasının nedeni iç kulaktaki sinir ölümünün gerçekleşmesidir. Sinir ölümünde kulak çınlaması oluşur ve bu durumda sorun bütünüyle tedavi edilemeyebilir. Bunun nedeni sinir ölümünün kalıcı bir hasar olmasıdır. Eğer kulak çınlaması sorunu bir ilaç kullanımıyla birlikte başlamışsa, doktora bilgi verilmeli ve değişimi sağlanarak kulak çınlamasının önüne geçilmelidir.

Bazı durumlarda iç kulağa yakın olan yerlerde tümörler ve damar bozuklukları kulak çınlamasına yol açabilmektedir. Eğer bu tür sorunlara bağlı bir kulak çınlaması yaşanıyorsa, hastanın cerrahi olarak tedavisi değerlendirilir. İç kulak sıvısının dengesinde meydana gelen dengesizlikten dolayı oluşan kulak çınlaması ise, kullanılan bazı ilaçlarla azaltılabilirken kalıcı bir durum da olabilmektedir.

Lazer tedavisi kulak çınlamasını geçirir mi?

Kulak çınlamasının tedavisinde düşük seviyede lazer uygulaması da yapılabilmektedir. Bu tedavide kulağa düşük düzeyli lazer verilir ve iç kulakta meydana gelen hasar kısmen de olsa azaltılabilir. Lazer tedavisi, duruma göre 12 seansa kadar çıkabilen uygulamalarla yapılmaktadır ve yaklaşık olarak 2-2,5 ay kadar devam etmektedir. Tedaviyle hasarların onarımı yapılırken hücre yenilenmesi de gerçekleştirilmektedir. Hastaya bu tedavi süresince özel beslenme programı da verilmektedir.

Kulak çınlaması tedavisinde maskeleme yöntemi:

Kulak çınlama sorunu olan kişilerde, geceleri dış ortamdan gelen sesler azalma gösterdiğinde çınlama şiddeti artış göstermektedir ve uyku kalitesini bozabilmektedir. Geceleri yatmadan evvel mevcut çınlamayı baskılayacak maskeleme sesleri kullanılır. Maskeleme yöntemi çok farklı sesleri içinde barındırmaktadır. Bunlar; böcek sesi, kuş sesi, rüzgar sesi ve su sesi gibi seslerdir. Bu yöntem hastanın kendisi tarafından test edilebilmektedir. Hasta hangi sesler çınlamayı baskılayabilmekte diye kulaklıklı müzik çalar ile deneyebilir.

Kulak çınlamasını azaltmanın yolları:

Yaşanan kulak çınlamasını azaltabilmek için, çınlamaya yol açan faktöre dikkat edilmesi gerekmektedir. Mesela; yüksek tansiyon ve kolesterol gibi sorunlar varsa düzenli olarak egzersizler yapılmalı, sağlıklı beslenmeli, kullanılan ilaçlar düzenli şekilde kullanılmalı ve düzenli uyku uyunmalıdır. Eğer kişide aspirine bağlı bir kulak çınlaması meydana geliyorsa, doktorun iznine bağlı olarak bırakılabilir. Ayrıca kulak için yan etkisi bulunan ilaçlar kullanılmamalı veya doktor tarafından yeniden düzenlenmelidir. Kulak çınlaması yapabilen ilaçların başında mide ilaçları, romatizma ilaçları, alerji ilaçları ve tansiyon ilaçları gelmektedir.

Kulak çınlaması şikayeti olanların özellikle kafein, tuz ve stresten uzak kalmaları gerekmektedir. Ayrıca beslenme şeklinde değişikliklere de gidilmelidir. Mesela; Akdeniz tarzı bir beslenme şekli, deniz ürünleri ve sarımsak tüketimi iç kulak sinirlerinin ölümünü önemli ölçüde yavaşlatmaktadır. Bunların dışında günde 1 saati geçmemesi şartıyla sakız çiğnenmesi de tavsiye edilmektedir.

Leave a Reply