Cushing sendromu ve Cushing hastalığı nedir?

Böbrek üstü bezlerin aşırı çalışmasına yani fazla miktarda kortizol hormonu üretmesine Cushing sendromu veya Cushing hastalığı adı verilir. Harvey Cushing adındaki bir bilim adamının 1932 yılında keşfettiği bir hastalık olduğu için onun adıyla anılmaktadır.

Kanda kortizol hormonu yüksekliği mevcuttur ve bu kortizol fazlalığı, hipofiz bezinden ACTH hormonunun fazla salgılanmasından ya da böbrek üstü bezinde olan bir tümörden kortizol salgılanmasından gelişmektedir. Kanda kortizol fazlalığı hastalığı, genellikle kortizon ilacının uzun müddet yüksek dozda alınmasından dolayı meydana gelir. Mesela; Romatoid artrit ve astım hastalarında kortizon ilacı yüksek dozda kullanılırsa bu hastalığa yol açmaktadır.

Cushing sendromu ya da Cushing hastalığı, daha çok 20-40 yaş aralığında görülse de her yaşta insanda görülebilen bir hastalıktır. Böbrek üstü bezde yer alan tümörlerden dolayı kortizol salgısı kadınlarda 3 kat daha fazla olmaktadır. Adrenal bezden fazla kortizol üretimi olanların %70’inde ACTH hormonu üretimi bulunmaktadır. Bu duruma tıpta Cushing hastalığı adı verilmektedir. Hastaların %20’sinde ise adrenal bezde olan tümörlerden kaynaklanmaktadır. Hastalık %20 oranında adrenal bezdeki tümörlerden, %10’u adenomdan, yaklaşık %5’i karsinom yani kanserden, çok az bir kısmı da iki taraflı nodül şeklinde adrenal büyümeden dolayı oluşmaktadır. Çocuklarda görülen Cushing sendromu’nun %65’i adrenal bezden kaynaklanmaktadır.

Kortizol salgısı yapan adrenal adenomlar 1-6 cm ebatlarında, 10-70 gram ağırlığında, genellikle de 30 gramın altında tek taraflı ve iyi şekilde sınırlandırılmış olan sarı-kahverengi tümörlerdir. Adrenal bez kanserinde DHEA, DHEA sülfat, aşırı kortizol ve testosteron üretilmektedir.

Cushing hastalığı ve Klinik bulgular:

Daha çok genç yaşlarda kendini gösteren bir hastalıtır. Ciltte morarma, hafif kemik erimesi ve kas tutulması gibi bulgular görülmektedir. Cushing sendromu bulgularını sıralamak gerekirse;

  • Obezite (şişmanlık): %90 oranında ani kilo alımı görülür ve kilo artışı süreklidir. Kişinin kolları ve bacakları incelmiş olabilmektedir. Göbekte ve yüzde yağ artışı meydana gelir. buffalo hörgücü olarak da adlandırılan ensede yağ toplanması olur.
  • Hipertansiyon (yüksek tansiyon): Cushing hastalığı olanların %75’inde yüksek tansiyon vardır ve küçük tansiyon sürekli olarak 10’un üzerindedir.
  • Ciltte değişiklikler: Hastanın cildi incelmekte, vilt altı yağ dokusu azalmakta ve yüzde kızarma olmaktadır. Ufak bir travmada bile ciltte morarmalar görülür. Kadın hastaların %75-80’inde yüz kısmında tüylenme yaşanır. Göğüs, karın ve baldırlarda da kıllanma oluşur. Sivilce ve cilt yağlanması da görülmektedir.
  • Psikolojide değişiklik: Birçok hastada depresyon, paranoya, halüsinasyon, uyku bozukluğu ve manik davranış biçimleri görülebilmektedir.
  • Seks hormonlarında bozukluk: Kadın hastaların yaklaşık %75’inde adet kesilmesi görülür. Vücutta kıllar dökülmektedir. Kadınlarda ve erkeklerde libido kaybı yaşanır. Kortizol fazlalığı normale döndüğünde bu bozukluklarda düzelme olur. Çocuklarda erken veya geç ergenlik de görülebilmektedir.
  • Kaslarda zayıflık: Kadın erkek hastaların yaklaşık %65’inde özellikle bacak kasları tutulmaktadır ve kas kitlesinde azalma tespit edilir.
  • Kemik erimesi: Tüm hastaların %80’lik önemli bölümünde kemik erimesi görülmektedir.
  • Böbrek taşları: Hastaların yaklaşık %15’inde böbrek taşı oluşur. Aşırı kortizol salınımına bağlı olarak kanda kalsiyum artışından dolayı gelişir.
  • Aşırı idrara çıkma ve susama: Hastalarda %30 oranında sık idrara çıkma vardır. Antidiüretik hormonun aşırı salgılanan kortizol tarafından baskılanmasıyla alakalıdır. Ayrıca kandaki kalsiyum oranının artması da fazla idrar yapmaya yol açmaktadır.
  • Enfeksiyon: Hastalarda mantar enfeksiyonu sık olur ancak çoğu zaman herhangi bir belirti vermemektedir. Hastalarda bakteriyel enfeksiyonlarda da artış gözlenmektedir.
  • Gözler: Hastaların göz içi basınçlarında yükselme olur. Göz arkasında yağ dokusu fazlalaşır ve her üç hastadan birinde gözler öne doğru çıkıntılıdır.
  • Adrenal kanserde bulgular: Kadınlarda testosteron artışından dolayı tüylenme, saç kayıpları, akne ve sivileceler ile klitoriste büyüme gibi erkek tipi görünüm gelişebilmektedir. Potasyum düşüklüğü ile bilikte yüksek tansiyon en sık rastlanan bulgulardır. Karaciğer ve akciğere metastaz olabilir. Karaciğer büyümesi ise karaciğer metastaz bulgusu olarak tespit edilir.

Laboratuar bulguları:

Cushing hastalığı olan kişilerin yaklaşık %10’luk bir kısmında kan potasyumunda azalma görülmektedir. Hastanın tokluk kan şekeri çok daha sıklıkla artış gösterir. Serum kalsiyum normal seviyede, serum fosfor düşük ya da normal seviyededir. İdrarla kalsiyum atımı fazla olmaktadır. HDL, LDL, VLDL ve trigliserid seviyeleri kanda artmaktadır.

Cushing sendromunda tanılama:

  • Plazma kortizol ölçümü: ACTH salınımına paralel olarak kortizol sabahları en yüksek, geceleri de en düşük seviyede olmaktadır. Cushing hastalığında kortizol salınımının ritmi bozulur. Plazma kortizolü gece yarısı 7,5 µg/dL’den yüksektir. Hastanın plazma kortizol ölçümü yapılabilmesi için 24-48 saat önceden yatırılması, gece 22:00 – gece yarısı aralığında kan örneklerinin alınması gerekir.
  • İdrar serbest kortizol atılımı: En iyi tarama testi idrarda serbest kortizol ölçümüdür. Cushing sendromu olanların %10-15’inde normal kortizol atılımı olabilmektedir. Cushing sendromu bulguları olan hastalarda serbest kortizol atılımı dörde katlanmışsa tanı kesindir.
  • Tükürükte kortizol ölçümü: Kan kortizol seviyeleriyle benzerlik göstermektedir. Evde yapılması ise avantajlı bir durumdur. Gece yarısı kortizol seviyeleri <0,11 – 0,15 µg/dL aralığındadır. >0,25 µg/dL ise kesin tanı için yeterlidir.
  • Geceyarısı deksametazon süpresyon testi (düşük doz): Sağlıklı kişilere deksametazon verilirse ACTH ve kortizol salınımı baskılanır. Cushing sendromunda ise bu baskılama yaşanmaz. Gece 23:00’de 1,0 mg verildiğinde, ertesi günde kortizol değeri 1,8 µg/dL’nin altına inmektedir. 10 µg/dL’nin üstü değerlerin olması Cushing sendromu tanısı için yeterli olabilir.
  • 48 saatlik deksametazon süpresyon testi (düşük doz): 48 saatlik süre içinde 6 saatte bir 0,5 mg deksametazon verilir. Plazma kortizol ölçümü <1,8 µg/dL ise cushing sendromu tanısını düşündürmez.

Görüntüleme yöntemleri:

  • Adrenal görüntüleme: Tomografi, MRİ, ultrasonografii ve sintigrafi çekilir.
  • Hipofiz MRİ: Cushing hastalığının teşhis ve tanılamasında MRİ yani manyetik rezonans görüntüleme kullanılmaktadır.

Cushing hastalığı tedavisi:

  • Cerrahi tedavi ve radyoterapi uygulamaları:

Hastada hipofizer tümörü varsa burundan giriş yapılarak ameliyat gerçekleştirilir. Büyük çaptaki tümörlerde bazı hastalarda radyoterapi gerekebilmektedir. Adrenal tümörlerde ameliyat ile adrenal bez alınır. Hastaya laparoskopik girişim yapılırsa hastanede kalış süresi düşmektedir. Adrenal karsinomda ilaç ve cerrahi tedavi gerçekleştirilir.

  • İlaç tedavisi:

Hastalara kortizol üretimini düşüren bir takım ilaçlar verilmekte ve tedavi yürütülmektedir.

Leave a Reply