Seboreik dermatit, vücudun belli kısımlarında oluşan kızarıklık, kaşıntı, kabuklanma durumudur. Genel olarak saçlı deri, kaşlar, koltuk altı, kulaklar ve göğüs dekoltesinde görülür. Hastalık, bilinenin aksine bulaşıcı değildir.
RİSK ALTINDA OLANLAR KİMLERDİR?
Bu hastalık her yaş grubunda ortaya çıkabileceği gibi, 2-3 yaş grubu çocuklarda daha fazla görülmekte ve kafada konak şeklinde oluşmaktadır. Bebeklerde ortaya çıkması durumuna beşik hastalığı da denir. Hastalık tedaviye rağmen tekrar nüksedebilmektedir.
Deri yapısı yağlı olan kişilerde bu hastalığa daha sık rastlandığı görülmektedir. Ancak hastalığın bir yağ bezi hastalığı olmadığı bilinmektedir. Bunun yanında mantar gibi çeşitli mikroorganizmalar hastalığın ortaya çıkmasını tetikleyebilmektedir. Bazı hastalıklarla aynı anda olabilir. Bu hastalıklar akne ve sedef hastalığı olarak bilinmektedir. Ayrıca Parkinson hastalığı ile beraber görülmesi, oldukça sık rastlanan bir durumdur. Yağlı cilde sahip erkeklerde, kadınlara göre daha fazla görülmektedir. Nemli havalarda nükseden bir hastalık olduğu bilinmektedir.
Seboreik Dermatitin nedenleri arasında birçok faktör bulunmaktadır.
Bunlar;
-Aşırı Yağ Üretimi
-Yorgunluk
-Stres
-Giyim Alışkanlıkları
-Alerjiler
-Enfeksiyonlar ve kullanılan bazı ilaçlar olarak sıralanmaktadır.
Ayrıca hastanede yatan hastalarda ve bağışıklık sistemi zayıf olan insanlarda oldukça fazla görülmektedir.
Seboreik dermatit hastalığında belirti ve bulgular
Hastalık ortaya çıktığı zaman vücutta bazı belirtiler gösterir. Bunlar;
-Ciltte Kızarıklık
-Geniş Alana Yayılmış Kızıl Plaklar
-Cilt Yağlanması
-Cildin Kabuk Tutması
-Kaşıntı
-Kepek olarak sıralanabilir.
Ayrıca hastalığın kronik seyrettiği durumlarda, kepeklenme ile beraber saç dökülmesi gözlenebilir. Buna karşılık saç dökülmesi tedavisi mümkün olan bir durumdur.
HASTALIĞIN TEDAVİSİ MÜMKÜN MÜ?
Hastalığın tam olarak iyileşmesini sağlayan bir tedavi yöntemi bulunmamaktadır. Tedavi genel olarak semptomların azaltılması yönünde yapılmaktadır. Belirli zaman aralıkları ile tekrar ortaya çıkabilen bir hastalıktır. Buna karşılık hastalık, düzenli tedavi ile kontrol altında tutulabilir. Ayrıca tedavisi uzun süren bir hastalıktır.
Hastalığın tanı aşamasında birçok kişide kan, idrar, alerji gibi tanı testlerine gerek duyulmadan tanı konulurken, bazı hastalarda ise deri biyopsisi ile tanı koyma işlemi gerekebilir.
HASTALIK NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Seboreik dermatit bazen hiçbir tedavi ve müdahaleye gerek kalmadan kendiliğinden iyileşebilen bir hastalık çeşididir. Zamanında düzenli takip ve tedavi metodu uygulanarak hastalığın seyri kontrol altında tutulabilir.
Tedavideki asıl amaç, deri üzerinde oluşan kabukların kaldırılması ve kaşıntının azaltılmasıdır. Hijyen bu hastalıkta kilit rol oynamaktadır. Derinin temiz tutulması Seboreik dermatit ve benzeri hastalıklardan korunmada çok etkili olacaktır.
Seboreik dermatit hastalığının henüz kalıcı ve kesin tedavi yönteminin olmadığı bilinmektedir. Ancak hastalığa belli zaman aralıklarıyla tedavi yapılırsa başarı sağlanabilir.
Seboreik dermatit hastalığı; Yorgunluk, stres ve sinir sisteminden dolayı oluşan hastalıklarda daha sık görülmektedir.
Bazı temizleyiciler de ciltte yağlanmaya sebep olarak, hastalığın ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Yağ çözme özelliği yüksek olan sodium laurly sulfate ve sodium lauther ether sulfate içeren temizleyiciler cilt yapısında harabiyete yol açarak cildin yağ ve nem yapısını bozar. Buna bağlı olarak hastalık ortaya çıkabilir.
Seboreik dermatit hastalığından korunmak için bazı yöntemler önerilmektedir. Bunlar:
Doğru ve dengeli beslenme, düzenli uyku, egzersiz yapmak ve hareketli yaşam olarak sıralanabilir.
Cildin yeteri kadar nemli kalmasını sağlamak için bol su içmek, hastalıktan korunmak adına önemlidir.
Güneşe çıkarak yeterli D vitamini almak, elma sirkesi, muz, avokado, sarımsak ve hindistan cevizi yağı tüketmek, bağışıklığı korumaya yardımcı olmaktadır.
Ancak hastalığı kendi yöntemlerinizle çözüme kavuşturamayabilirsiniz. Kepek şampuanı kullanmak işinize yaramıyorsa, cildinizde aşırı kızarıklık durumu varsa ve bu kısımlar size acı veriyorsa, bir dermatoloji hekimine başvurmanız gerekmektedir.
Yazar: Mehmet Ali Bozkurt
