Bölgesel Zayıflama: Gerçek mi, Şehir efsanesi mi?

Bölgesel zayıflama mümkün mü?: Günümüzde zayıflama konusunda yalan yanlış anlatılan birçok şey var. Sizlere en doğru bilgileri verebilmek amacıyla büyük özen göstermeye çalışmaktayız. Bu yazımızda, bölgesel zayıflama mümkün mü? sorusuna cevap bulacaksınız. Kilo verme mekanizmasından bölgesel zayıflamaya, ayrıca bölgesel zayıflama konusunda gerçekleştirilen araştırmalardan, zayıflama ve incelme arasındaki farka kadar pek çok konuya değinmeye gayret edeceğiz. İşte, detaylar;

Zayıflamak isteyen birçok kişi; biraz göbeğim erisin ya da kalçalarımdan gitsin ama bacaklarım iyi gibi düşünceler arasında gidip gelmektedir. Bu tür düşünceler ve daha fazlasını günlük yaşantımızda çok sık bir şekilde duymaktayız. Pek çok kişi görüntüsünü kötü gösterdiğine inandığı fazlalık kilolarından yakınmaktadır ve bunları yok etmeye çalışmaktadır. İnsanların bu yönlerini iyi bilen bazı kişiler de bu konuda para kazanma adına her türlü yanlış yönlendirmeden de kaçınmamaktadır.

Bölgesel zayıflama mekanizması;

Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, fırsatçılar insanlara zayıflama yalanları ile umut vererek kandırmaktadırlar. Bunlara kanmamanın yolu ise zayıflama mekanizmasını iyi bilmekten geçmektedir. Öncelikle yağ yakım mekanizmasının bölgesel zayıflamayı alakadar eden kısmını inceleyecek, bununla birlikte bölgesel zayıflamanın ne denli imkansız bir şey olduğunu sizlere anlatacağız.

Yağ yakımı hücreler tarafından zorunlu olmadıkça başlatılmamaktadır. Çünkü yağ dokusu vücuttaki en fazla öneme sahip enerji deposu konumundadır. Bu kaynağın aktive edilmesi ve parçalanması genellikle egzersizler ve diyetle olmaktadır. Gerekli ortam oluşturulduğunda kan şekeri düşer ve hücrelerin halen daha enerjiye gereksinimleri olduğu görülür. Bu sayede vücutta yağ hücreleri parçalanmakta ve serbest yağ asitleri ortaya çıkarak dolaşıma aktarılır. Dolaşımdaki artan kan yağları ihtiyacı olan hücreler tarafından alınarak enerji olarak kullanılmaktadır.

Enerji gereksinimi tek bir yerde olsa da, yağ vücutta yakılmaktadır. Bu şekilde olmasaydı, devamlı olarak enerjiye ihtiyacı olan bölgeler küçülür, belirli bir süre sonra da enerji ihtiyaçlarını karışlayamazlarsa canlılıklarını kaybederlerdi. Vücudun bu tür basit bir nedenden dolayı uzuv ya da organ kaybetmeyeceğini bilmelisiniz. Bundan dolayı vücut yağ depolarını havuz gibi görmelisiniz. Bunun öne çıktığı araştırmalardan birkaçını sizlerle paylaşacağız.

İlk araştırmaya göre;

4 kadın ve 7 erkekten oluşan bir grup katılımcıyla beraber, belirlenen bölgelere yönelik gerçekleştirilen egzersizlerin belirlenen bölge üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Katılan kadın ve erkekler, 12 hafta süreyle üç defa tek bacak için leg press yapmışlardır.

Araştırmada, öncesinde ve sonrasında kilo, kemik yoğunluğu ve bölgesel yağ oranları radyolojik tekniklerle ölçülmektedir. Katılımcı kadın ve erkekler her gün 960 kez leg press yapmışlardır. Araştırmayı yürütenlerin bu kadar fazla tekrar yaptırmalarının nedeni, şayet yapılan bir egzersizle bölgesel yağ kaybı ve bacaklar arasında meydana gelebilecek fark varsa bunların ölçülebilir olmasını sağlamaktır.

Gerçekleştirilen araştırmanın neticesinde kilo ve kemik yoğunluğunda herhangi bir değişiklik meydana gelmemişken, toplam vücut yağında %5,1 oranında azalma gözlenmiştir. Araştırmanın en ilginç yanı, egzersiz yapan kişilerle yapmayanlar arasında bacakların arasındaki yağlarda kütle olarak herhangi bir fark görülmemekle birlikte, en çok yağ kaybı yaşanan bölgenin üst beden olduğu görülmüştür.

Bu araştırma, sağladığı eşsiz bilgilerin yanı sıra birçok kişiye bir burukluk vermektedir. Çünkü pek çok insan yağ yakacağını zannederek aynı egzersizleri yıllarca tekrar edip durmuş olmaktadır. Neticede egzersize yönelik olan bölge, ihtiyacı olan yağı kendi çevresinden değil bütün vücuttan karşılamaktadır.

İkinci araştırmada;

10 kadın ve 14 erkek, karın egzersizinin karındaki yağ oranları üzerindeki etkilerini ortaya çıkarmak amacıyla araştırmaya katılmışlardır. Başlangıçta tüm katılımcılar karın antrenmanı yapan ve kontrol yapan gruplar şeklinde iki gruba ayrılmışlardır. Katılımcılar 6 hafta süresince haftada 5 gün yedi değişik karın hareketini iki set üzerinden 10 kez tekrar ederek gerçekleştiren ikinci grupla kontrol yapan birinci grupla karşılaştırılmışlardır.

Bu karşılaştırmaya göre her iki grupta;

  • Bel kalınlığı,
  • Karın derisinin kalınlığı,
  • Karın yağ oranı

İle ilgili yapılan ölçümlerde farklılık görülmemiştir. Bu da karın yağlarının eritilmesi için yapılan egzersizlerin ne kadar gereksiz olduğunu ortaya koymuştur.

Başka bir araştırma da California Üniversitesi tenis sporcuları arasında gerçekleştirilmiş. Buna göre raket tutan kollar ile kullanılmayan kollar arasındaki yağ oranlarına bakılmış. Burada da ilginç bir netice elde edilmiş. O da; Raket kullanan el ile kullanmayan el arasında yağ bakımından hiçbir fark ortaya konulamamıştır. Bu da bölgesel yağ yakımının olmadığını ortaya koyan net bir araştırma olarak önümüzde durmaktadır.

İnatçı yağlar ne demektir?

Pek çok kişi sporcu olsun ya da olmasın inatçı yağların yakılabilmesi için, bölgesel yağ yakma ile ilgili söylenenlere inanmaktadır. Peki, bu yağlar neden bu kadar inatçıdır?

Bununla alakalı pek çok araştırma gerçekleştirilmiş durumda. Araştırmalarda bazı bölgelerdeki yağların neden bu kadar inatçı olduğunu ortaya koyan değişik mekanizmalar belirlenmiştir. Ortaya konan mekanizmaların bazılarıyla ilgili bilgiler vermeye çalışacağız.

Bu araştırmalarda inatçı yağların genetik ve cinsiyet bakımından kontrol edildiğini de belirtelim. Bunun nedeninin katekolamin duyarlılığı olabileceği belirtilmektedir. Zira yağ yakımında verilen uyarılardan olan katekolaminler, kan dolaşımına girdikten sonra yağ reseptörlerine tutunmakta ve parçalanma sinyali göndermektedir. Bu reseptörler bölgesel yağlarda çok daha az yer almaktadır.

Bunun yanı sıra bütün dokuların kanlanması aynı oranda olmayacağı için, kimi bölgelerde kan dolaşımının daha az olmasıyla çok daha kötü bir yağ yakımı görülebilir. Soğuklarda göbeğinizin ciddi bir şekilde soğuk olduğunu hissediyorsanız, bu kötü kan dolaşımını işaret ediyordur. Peki, inatçı yağlardan bölgesel yağ yakımı ile kurtulmanız mümkün mü?

Buna cevabımız kesin ve kesin hayırdır. Bölgesel yağ yakma ile ilgili durumun tümüyle bir efsane olduğundan bahsetmiştik. Ancak bir takım yöntemler kullanılarak hızlandırılmış bir yağ yakımı sürecinde, normal dokulardan daha az olarak küçülen inatçı bölgesel yağ yakımına katkı sağlayabilir.

Kas tonusunun arttırılması çok önemli bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır. Daha sıkı hale gelen kaslar kişiyi daha ince gösterebilmektedir. Bu noktada fitness egzersizleri tavsiye edilmekle birlikte, dayanıklılık temelli olan egzersizleri önerebiliriz.

Lokal olarak değişikliklerin yapılması, inatçı yağlar konusunda değişim meydana getirebilecek diğer bir öneridir. Lokal değişikliklerin yapılmasından kastedilen şey mantıksal olarak kan dolaşımının hızlandırılmasıdır. Bu noktada yanlış bir anlamayı da ortadan kaldırmak isteriz.

Kanın hızlanması hedeflenen bölgede yağ yakımını hızlandırmamaktadır. Hedef bölgedeki yağların, yağ yakım sinyalini çok daha kolay bir şekilde uygulamalarını sağlamaktadır. İnatçı yağların bu denli inatçı olmasının nedeni de yağ yakım sinyaline gereken yeterli yanıtı verememesidir.

Kan dolaşımının arttırılması amacıyla basit ve etkili iki yöntem bulunmaktadır. Bunlardan biri sıcaklık değişimidir. Sıcaklık değişimi, öncesinde 2 dakika soğuk sonra da 5 dakika sıcak uygulaması şeklinde yapılabilir. Birçok güzellik merkezinde kullanılan yöntemlerin tümü lokal değişiklikler yapılarak kan akışının arttırılmasıdır.

Diğer bir yöntem de masaj uygulamasıdır. Doğru bir biçimde uygulanan masaj, problemli bölgedeki kan akışını hızlandırmakta ve kılcal damarların aktif olmasını sağlamaktadır. Burada bahsettiğimiz yöntemler bölgesel zayıflama yöntemleri olarak tanımlanmamalıdır. Bunların amacı yağ yakımının zorlu olduğu bölgelerde, mevcuttaki yağ yakım tepkisinin vücudun başka bölgelerindeki gibi olmasına katkı sağlamaktır.

Bölgesel zayıflama, gerçekleştirilen araştırmalarla sadece bir söylentiden ibaret olan bir tanımlama olmaktan öteye gidememektedir. Yani, bölgesel zayıflama diye bir şey yoktur. Fazla kilolardan yakınan biriyseniz, doğru ve iyi bir beslenmenin yanında doğru bir egzersiz ile arzu ettiğiniz neticeyi elde etmemeniz için hiçbir neden bulunmamaktadır.

Kaynak: Bu yazı, fitekran.com/bolgesel-zayiflama-mumkun-mu/ kaynak alınarak özgün olarak oluşturulmuştur.

Leave a Reply