Çağlardan bu yana evlilik, kadın ve erkeğin bir arada yaşamasının meşrulaştırıldığı, kimi görevlerin paylaşıldığı ve her toplumda farklı biçimleri görülebilen bir kurumdur.
Peki insanlar neden evlenme ihtiyacı duyar ve ilk evlilik nasıl ortaya çıkmıştır? Bu soruya verilecek en mantıklı cevap, evlilik sonrası dünyaya gelen neslin meşrulaştırılması ihtiyacı ve kadın ile erkeğin birbirlerine ait olduklarının duyurulmasıdır.
Bunlar dışında bilime göre, insanlar 3 sebep yüzünden birbirleriyle evlenme ihtiyacı hisseder:
- Biyolojik Sebepler: İnsanlar cinsel ihtiyaçlarını karşılamak ve nesillerini devam ettirmek için evlenir.
- Psikolojik Sebepler: Sevme ve sevilme, kendini güvende hissetme ve korunma ihtiyacı sebebiyle insanlar evlenirler.
- Sosyal Sebepler: Toplumda saygınlık kazanmak ve statü elde etmek için evlenirler.
Günümüz modern toplumları için evlilik, geçmiş toplumlarınkinden oldukça farklıdır. Günümüzde eşler, birbirlerine ve evliliğe karşı olan sorumluluklarını eşit şekilde yerine getirir ve hayatı tam anlamıyla paylaşırlar. Genellikle kadının da erkeğin de maddi özgürlüğünün olduğu çağımızda, her iki taraf da hem hayata karşı olan rollerde, hem de ebeveynlik rolünde eşitlik istemektedir. Bu ortam oluşmadığı zaman evlilikler bitmektedir. Geçmişe oranla, günümüzde evliliklerdeki boşanmaların daha fazla olmasının sebebi budur. Ekonomik güç sahibi olan ve hayatta erkekler kadar hak ve söz sahibi olan kadınlar, mutsuz oldukları bir evliliği sürdürmek zorunda kalmamaktadır.
Bu durumun olumsuz bir tarafı da vardır. Gelişen hayat koşulları ile birlikte, eşler birbirlerine karşı tahammülsüz hale gelmiştir. Esasında konuşarak ve dinleyerek kolaylıkla aşılabilecek olan problemler, boşanmalara sebep olabilmektedir.
Evlilik, her günü sonsuz mutluluklarla geçecek bir karnaval değildir. Evlilik, hayatın ta kendisidir. İnsanlar nasıl her an her saniye çok mutlu olamıyorlarsa, evliliğin de her günü çok güzel geçmez. Kavgalar, anlaşmazlıklar, mutsuz günler elbete olacaktır. Kimi zaman eşiniz sizi, kimi zaman da siz eşinizi kıracaksınız. Önemli olan, evlilikte böyle şeylerin olabileceğini bilmektir.
Mutlu bir evlilik yaşamak, atomu parçalamak kadar zor değildir. Mutlu bir evlilik için eşlerin uygulaması gereken basit çözüm yolları vardır.
- Kavganızın sebebi ne kadar büyük olursa olsun, ağzınızdan eşinizin onurunu zedeleyecek bir söz çıkmamalıdır. Unutulmamalıdır ki, saygı herşeydir. İnsan artık saygı duymadığı bir varlığı sevemez.
- Tartışma esnasında söylemek istediklerinizi sakince söyleyin. Sesinizin yüksek çıkması sadece ortamı daha da gerginleştirir.
- Haklı çıkmak için değil, sorununuzu belirleyip çözüme kavuşturmak için tartışın. Kalpler kırıldıktan sonra, kimin haklı olduğunun hiç bir önemi yoktur.
- Konuşmadan önce düşünün. Aklınıza gelen ilk şeyi hemen söylemeyin.
- Eşinizin ağzından çıkan şeyleri tam olarak anladığınızdan emin olun. Konuşmaktan ziyade dinleyin. Söz kesmeyin.
- Eşiniz sizin düşmanınız değil en yakın dostunuzdur. Onu ne kadar sevdiğinizi unutmayın.
- İstek ve beklentilerinizi açıkça dile getirin. Konuşun. Beni anlamıyor deyip kabuğunuza çekilmeyin. Unutmayın ki kimse dile getirmediğiniz şeyleri anlamakla yükümlü değildir.
- Cinsellik ile ilgili talep ya da problemleriniz varsa, bunları açıkça dile getirmekten çekinmeyin.
- İnsanlar değişmez sözüne hiç inanmayın. İnsanlar isterlerse her yaşta değişebilirler. Ama önemli olan bunu istemektir. Siz de değişime önce kendinizden başlayın.
- Mutlaka bir hobi edinin. Eşinizden ayrı geçireceğiniz bir kaç saatiniz olsun ve eşinizi de aynı konu ile ilgili motive edin.
- Herşeyi birlikte yapmak zorunda değilsiniz. Eşinizin alana ihtiyacı varsa, bunu ona verin.
- Birlikte yaptığınız bir kaç hobiniz olsun. Ev dışında birlikte bir şeylerle uğraşmak, ilişkinizi besler ve eşinizin hiç bilmediğiniz yanlarını görmenize yardımcı olur.
- Hayatı paylaşın. Evin ve hayatın sorumluluklarını tek başına üzerinizde taşımayın.
- Eşinizin karakteri üzerinde baskı kurmaya çalışmayın. Unutmayın ki ikiniz de ayrı bireylersiniz ve bir hayatı paylaşıyorsunuz. Herşey sizin doğrularınıza ve sizin isteklerinize göre olmayabilir.
- Bir problem yaşadığınızda, öncelikle karşı tarafı suçlamak yerine, kendinize “Benim hangi davranışım bu problemin çıkmasına sebep olmuş olabilir?” sorusunu sorun ve kendinize karşı dürüst olun.
- Eşinize olan duygularınızı dile getirin. Onu sevdiğinizi söylemekten çekinmeyin.
- Onun olumlu yönlerini yüceltin ve eşinizle gurur duyduğunuzu dile getirin.
- Yalandan uzak durum. Yalan küçücük de olsa, yarattığı etki genelde çok büyük olur ve çoğunlukla bu etkinin tamiri pek mümkün olmaz.
- İşin içerisinden çıkamadığınız durumlarla karşı karşıya kaldığınız zaman, herşeyi kestirip atmak yerine, mutlaka birlikte bir uzmanla görüşün.
Bu yazı tavsiyeediyorum.com/makale_18911.htm kaynak alınarak özgün olarak oluşturulmuştur.
Kaynak: Uzm. Klinik Psikolog
Handan ERDOĞAN
