Kurşun zehirlenmesi neden olur belirtileri ve tedavisi

Kurşun zehirlenmesi neden olur belirtileri nelerdir ve tedavisi nasıl yapılır. Endüstri alanında oldukça geniş bir yelpazede kullanılan kurşun, doğada yaygın olarak bulunmaktadır. Yüzlerce yıldır bilinmekte olan kurşun zehirlenmesi, genellikle kronik maruz kalma ile kendisini göstermektedir. 

Su ve gıda tüketimi ile de hayatımızda yer alan kurşun, motorlu taşıtların egzozlarından havaya salınmaktadır. Bu durumdan ötürü kurşun, hem kırsal alanda hem de şehirde her daim bizimledir. Temel gıda kaynaklarında kurşunun olması, zehirlenme yapacağı anlamına gelmemektedir. Kurşun zehirlenmesi olabilmesi için, belirli düzeyin üzerinde bir maruz kalmayı gerektirmektedir. Bundan dolayı kurşun zehirlenmesi bakımından en riskli olan grup, endüstri alanında kurşuna maruz kalan kişiler olarak öne çıkmaktadır.

Kurşun hangi alanlarda kullanılmaktadır?

En çok kurşuna maruz kalınan alanlar şöyledir;

  • Kaynak ve lehim gibi işler yapan kişiler, kaynak dumanıyla buharlaşan kurşunu solurlar.
  • Akümülatör levhalarının üretiminde, ortaya çıkan buharın solunmasıyla kurşun zehirlenmesi olabilmektedir.
  • Boya ve duvar kağıdı uygulama işini yapanlar, boyalı araçların sökülmesi ve kaynaklanmasını gerçekleştiren kişiler yüksek oranda kurşuna maruz kalırlar.
  • Sırla kaplanmış seramik kaplara asitli yiyecekler ve içecekler konulduğu zaman, yüksek dozda kurşun alımına yol açabilmektedir.
  • Çinko ve kurşun araması yapılan madencilik sektöründe çalışan madenciler kurşuna maruz kalabilmektedirler.
  • Pil üretim fabrikalarında çalışanlar.
  • Maden arıtma.
  • Motorlu taşıt tamir atölyeleri.
  • Ateşli silah yarası alındığında vücutta kalan kurşun mermiler.
  • Lastik ve kauçuk endüstrisi.
  • Plastik ürün yapımı.
  • Cam imalatı.
  • Böcek ilaçları üretimi.
  • Kurşun boru ve levhalar.
  • Kurşun saçma ve mermiler.
  • Kurşun kablo kılıfları ve teller.
  • Kurşunlu benzin.

Kurşun vücuda nasıl alınır?

Vücuda alınan kurşun genellikle solunum yoluyla akciğerlerden olmaktadır. Ağız yolu ile %20 oranında yüksek bir kurşun emilimi olması durumunda kurşun zehirlenmesi yaşanmaktadır. Bunlara ek olarak organik kurşun cilt tarafından da emilebilmektedir.

Kurşun zehirlenmesinin belirtileri nelerdir?

Ağızdan alınan yüksek miktarlardaki kurşun nedeniyle ani kurşun zehirlenmeleri az görülmektedir. Genellikle uzun müddet kurşuna maruz kalınması ile zehirlenme belirtileri görülmektedir. Çocuklarda 5 mcg/dL, yetişkinlerde de 10 mcg/dL üzerinde bir kurşun tespit edilirse kurşun zararlı etki göstermektedir. Kurşun zehirlenmesinin belirtileri, kurşuna ne kadar maruz kalındığına bağlı olarak değişiklik gösterir. Buna göre;

  • Ağızda metalik bir tadın oluşması,
  • Karın ağrısı ve kabızlık olması,
  • Baş ağrısı yaşanması,
  • Yorgunluk ve halsizlik,
  • Sinirli olma ve huzursuzluk,
  • Kişilik değişikliği olması,
  • Sabah uykusunun bozulması,
  • Erkeklerde cinsel istek azalması, kısırlık, iktidarsızlık, sperm sayısında ve işlevde azalma olması,
  • Kadınlarda adet düzensizliği olması, erken doğum, düşük ve ölü doğum riskinin artış göstermesi,
  • Kansızlık gelişmesi,
  • Eklemlerde ağrı olması,
  • Eli uyaran sinirlerdeki felç durumu,
  • Diş etlerinde oluşan mor çizgiler,
  • Kalp hastalığı ve yüksek tansiyon riskinde artış olması.

Hafif kurşun zehirlenmesi durumunda kişilerde hafif konsantrasyon bozuklukları, yorgunluk ve karın bölgesinde hafif bir rahatsızlık olabilmektedir. Orta şiddetteki kurşun zehirlenmesinde kişide yorgunluk, eklem ağrıları, baş ağrısı, konsantrasyon bozukluğu, kabızlık, titreme, şiddetli karın ağrısı ve kusma meydana gelebilmektedir. Ciddi kurşun zehirlenmesinde ise kişilerde nöbet, sinir felçleri, bilinç kaybı ve koma hali olabilmektedir.

Çocuklardaki kurşun zehirlenmesinin belirtileri:

  • Öğrenmede bozukluk ve zeka geriliği,
  • Gelişim bozukluğu veya geriliği,
  • İnatçı devam eden kusma,
  • Nöbetler,
  • Davranışlarda agresiflik gibi belirtileri olabilmektedir.

Kurşun zehirlenmesinin tedavisi nasıldır?

Her zehirlenme vakasında olduğu gibi, ilk önce zehirlenmeye yol açan kurşun kaynağından uzaklaşılması gerekir. Yani kişinin kurşuna maruz kaldığı yer belirlenerek bu alandan uzaklaştırılması gerekmektedir. Kişide herhangi bir zehirlenme belirtisi olmasa bile, kan tahlili sırasında kanda bulunan kurşun miktarı 50 mcg/dL’den daha fazlaysa, öncelikle hastanın kurşun kaynağından uzaklaştırılması lazımdır ve bu kurşun oranında önemli bir düşme sağlamaktadır. Kurşun zehirlenmesine maruz kalanların kurşun seviyeleri kanda 60 mcg/dL üzerinde ise şelasyon tedavisi tavsiye edilmektedir.

Şelasyon tedavisi

Kişinin vücudunda biriken metaller ve minerallerin atılması amacıyla, ayrıca bağırsaklardan emiliminin düşürülmesi amacıyla uygulanan tedavi yöntemine şelasyon tedavisi denmektedir. Bu tedavide kullanılan şelatör madde, ağır metallere bağlanmakta va vücuttan atılmasını sağlamaktadır. Ayrıca bağırsaklardan emilimini de azaltmaktadır. Kurşun zehirlenmelerinden başka alüminyum, demir, arsenik ve civa zehirlenmelerinde de şelasyon tedavisi uygulanmaktadır. Şelasyon tedavisinin verilişi ise şöyle olmaktadır;

  • Hastada kurşun zehirlenmesi belirtisi olmaksızın, yalnızca kanda tespit edilen kurşun seviyesinin yüksek olması ile EDTA adında bir şelatör madde verilmekte ve kurşun oranı düşürülmektedir.
  • Kurşun zehirlenmesi belirtileri ile birlikte kandaki kurşun seviyesi de yüksekse, hastaya EDTA + dimerkaprol ya da EDTA + BAL şelasyon tedavisi uygulanmaktadır.
  • Çocuklarda kurşun zehirlenmesi olduğunda ise, tedavide kullanılan şelatör madde süksimer adlı maddedir. Bu madde kandaki kurşun seviyesi 45 mcg/dL üzerinde olan çocuklarda verilmektedir.

Kurşun kana geçtiğinde, bu kurşunun %90’dan daha fazlası dişlerde ve kemiklerde birikmektedir. Stres, hareketsiz bir yaşam, kronik hastalıklar ve gebelik hallerinde kemiklerde depolanan kurşun kana geçmekte ve kandaki kurşun oranını yükseltmektedir. Uygulanan şelasyon tedavisi, yumuşak doku ve kandaki kurşunu düşürmeye yarasa da kemikte biriken kurşunun atımında etki etmemektedir.

Leave a Reply