Ameliyat olunan taraftaki kolun veya bacağın şişmesini (lenfödem) önlemek

Cerrahi operasyon ya da ameliyat olanların en önemli sorunlarından birisi lenfödem’dir. Ameliyat olunan taraftaki kol ve bacağın şişmemesi için yapılması gerekenler hakkında bilgiler vereceğiz. İşte, detaylar;

Lenfödem (Fil hastalığı) nedir?

Kol veya bacaklarda lenfatik sıvının birikmesinden dolayı gelişen proteinden yoğun ödemlere lenfödem denmektedir. Dolaşım sisteminin üçüncü elemanı lenf sistemi olup, çok ince damarlardan ve aralarındaki lenf bezlerinden meydana gelmektedir. Tüm organlarda ya da dokularda lenf damarları veya kanalları yer almaktadır. Bu damarlar ya da kanallar, extremitelerden çıkan damarlarla birleşmekte ve köprücük kemiği hizasında vena cavadan toplardamarlara açılmaktadır.

Lenf sıvısı, hücrelerin ve dokuların arasında yer alır ve büyük moleküllü partiküllerin taşınmasını sağlar. Bu lenf damarları veya lenf bezleri hasar almışsa, lenf sıvısı kolayca dolaşamaz ve dokuların arasında birikir. Bunun neticesinde kol, bacak veya organlarda şişlikler oluşur. Oluşan bu şişlik zamanla kalıcı hale gelir ve artış gösterir. Şişliğin olduğu yerdeki deri kalınlaşır, bacak veya kol daha çok şişerek hareket kabiliyeti kısıtlanır ve yaşam kalitesinin düşmesine neden olur.

Lenfödem aşamaları nelerdir?

  • İlk aşaması; Kendi kendine normal hale gelebilen şişlikler. Extremitede şişlik oluşmuştur ve bu, gece yattıktan sonra dinlenmeyle birlikte normale dönmektedir. Şişliğin üzerine basıldığında deri içeri doğru çökmekte ve bir süre böyle kaldıktan sonra normale dönmektedir.
  • İkinci aşaması; Şişlikler kendi kendine normale dönmemektedir. Şişliğin oluştuğu doku kalınlaşmış ve katılaşmıştır. Bu da şişliğin sürekli olmasına yol açar. Şişliğin üstüne bası uygulandığında deride çöküntü meydana gelmez ve deri sertleşmiştir.
  • Üçüncü aşaması ise; Fil bacağıdır. Doku şişmiştir ve bu şişlik artık geri dönüşü olmayan bir düzeydedir. Bacak çok önemli oranda şişmiş ve kalınlaşmıştır. Bu aşamada genellikle tedaviye direnç gösteren bir lenfödem bulunmaktadır.

Lenfödem nedenleri nelerdir?

Seconder lenfödem, genellikle lenf damarlarının farklı tedavi yöntemleri neticesinde hasar alması ile oluşmaktadır. Kanser ameliyatları veya radyasyon tedavisinden sonra lenf damarları çoğunlukla hasar görmektedir ve lenfödem oluşmasına yol açar. Bunun en tipik örneği; Meme kanseri ameliyatından sonra kolda oluşan seconder lenfödemdir.

Lenfödem tedavisi

Lenfödem tedavisi için tercih edilen en etkili metod kompleks boşaltıcı fizyoterapidir. Bu tedavi;

  • Değerlendirme,
  • Elle gerçekleştirilen lenf drenajı (MLD),
  • Cilt bakımı,
  • Kompresyon çorapı ya da kompresyon bandajı,
  • Boşaltıcı egzersizler gibi aşamalardan oluşmaktadır. Lenfödem tedavisindeki bu uygulamaların tümü, yalnızca lenfödem konusunda uzmanlaşmış fizyoterapistlerce yapılmalıdır.

Kolda ödem oluşmaması için yapılacaklar

Günlük hayatta;

  • Etkilenen kolla ağır şeyler taşınmamalı,
  • Bıçak veya iğne gibi yaralanmaya neden olan araçlar kullanırken yaralanmamaya dikkat edilmeli,
  • Sıcak fırın kapağını açarken ya da ütü yaparken ellere eldiven giyilmeli.

Giyilen kıyafetler;

  • Kullanılan sutyen sıkı olmamalı,
  • Kullanıyorsanız meme proteziniz hafif olmalı,
  • Cilde baskı yapabilecek kıyafetler ve iç çamaşırları kullanılmamalı.

Genel bakım;

  • Saç yaptırırken perma gibi omuza sıcak uygulamalar yaptırılmamalı,
  • Tırnak keserken vey manikür yaparken dikkat edilmeli,
  • Özellikle manikür sırasında tırnak etleri kestirilmemeli,
  • Tüyleri temizlerken makine kullanılmalı, tıraş bıçağı kullanılacaksa hijyenine dikkat edilmeli,
  • Saunaya girmek kesinlikle yasak,
  • Alerji yapması muhtemel kozmetikler kullanılmamalı,
  • Yüzük veya bilezik gibi aksesuarlar sıkı olmamalı.

Spor;

  • Yüzmek için deniz önerilir ancak temiz bir havuz da olabilir,
  • Lenf sisteminin hareket ettirilmesi için yürüyüşler yapılmalı,

Beslenme;

  • Dengeli bir diyet uygulanmalı, kiloya dikkat edilmeli,
  • Başka bir hastalıktan dolayı verilmedikçe düşük tuzlu diyet yapılmamalı,

Tatil/ seyahat;

  • Böcek ısrımaları ve sokmalarına dikkat edilmeli,
  • Tropikal ve çok sıcak destinasyonlara gidilmemeli,
  • Güneşlenirken normal bir kişiden çok daha hassas davranılmalı,
  • Uçak seyahati yapılacaksa, kompresyon giysisi mutlaka giyilmeli,

Doktorda;

  • Lenfödemden etkilenen koldan kan aldırılmamalı ve tansiyon ölçtürülmemeli,
  • Kızaıklık, renk değişimi ve ısı artışı gibi enfeksiyon belirtilerinde mutlaka doktora gidilmelidir.

Genel bazı tavsiyeler;

  • Kesinlikle sigara içilmemeli,
  • Lenf sistemi yetersiz olan kişilerin şişen uzuvları tedavi yapılarak normal düzeye gelebilir. Normale geldikten sonra bakımına özen gösterilmemesi farklı problemlere yol açabilir,
  • Kompresyon giysileri geceleri de dahil olmak üzere bütün gün giyilmelidir. Etkilenen uzuv geceleri kendi kendine iniyorsa o zaman giyilmeyebilir. Ancak tedaviyi takip eden ilke altı ay kesinlikle giyilmesi gerekir.
  • Etkilenmiş olan uzvun her ay bir defa ölçtürülmesi gerekmektedir. Belirgin bir değişklik söz konusu ise, doktora bildirilmelidir. Çünkü yeni bir kompresyon giysisine veya yardıma gereksinim olabilir.
  • Kompresyon giysisi, üreticinin tavsiyelerine göre değiştirilmesi gerekir. Gevşeklik varsa veya kolaylıkla giyilebiliyorsa ya kolun şişliği inmiştir ya da giysi genişlemiştir.

Bacakta ödem oluşmaması için yapılacaklar

Günlük hayatta;

  • Uzun müddet ayakta kalınmamalı,
  • Çıplak ayakla fazla dolaşılmamalı,
  • Ayağı sıkan ayakkabılar giyilmemeli,

Genel bakım;

  • Tıpkı kolda olduğu gibi tırnaklar kesilirken dikkatli olunmalı, istenmeyen tüyler alınacağı zaman tıraş makinesi kullanılmalı, alerjiyi tetikleyebilecek kozmetikler kullanılmalı ve ayak bakımına özen gösterilmelidir.
  • Ayak bileği pompalama egzersizleri yapılmalı,
  • Ayaklarda fabrikasyon üretim çoraplar kesinlikle kullanılmamalıdır.

Leave a Reply