Reflü hastalığına karşı alınacak 7 etkili önlem

Reflü, en çok yaşanan sindirim rahatsızlıklarından biridir. Çoğu zaman göğsün ortasında yanma, ağrı, acı suyun ağza gelmesinin yanı sıra, ses kısıklığı ve kuru öksürük ile ortaya çıkmaktadır.

Hemen her yaşta ortaya çıkabilen ve sürekli artış gösteren reflü, yanlış beslenme alışkanlıkları nedeniyle gelişmektedir. Reflünün tedavisi yapılmazsa, iş ve sosyal hayatı negatif etkilemekle kalmamakta, hatta yemek borusuna hasar vererek kansere kadar ilerleyebilmektedir.

Reflü, yemek yiyememekten kansere kadar birçok sonuç doğurabilir;

Mide suyunda asit ve mide enzimleri bulunur, bazen de safra içermektedir. Tüm bunlar yıkıcı ve eritici etkiler meydana getirmektedir. Mideye inen besinler bunlar sayesinde sindirilmektedir. Bu olurken, sindirim organlarının mide suyundan korunması gerekir ve bunu yapabilmek için savunma sistemi bulunmaktadır. Ama savunma sisteminin yeterli olmadığı durumlarda reflü meydana gelir.

Düzensiz ve sağlıksız beslenme, sigara, şişmanlık, stres, alkol ve benzeri etkenler savunma sistemini negatif olarak etkilemektedir. Zamanla yemek borusundaki dokulara zarar veren mide suyu ve asidi, serbest durumdaki sinir uçlarına kadar ulaşır. Bunun sonucunda da midede ağrı ve yanmanın daha da ötesinde, ciddi boyutlara gelebilmektedir.

Reflü yüzünden bazen kalp krizi geçirildiği bile düşünülebilir;

Reflünün en tipik şikayetleri, yemek yedikten sonra yaşanan ve bazen de geceleri uykudan kaldıran göğsün ortasındaki yanma ve ağrı ile ağza acı su gelişidir. Meydana gelen göğüs ağrıları bazen çok şiddetli olabilmektedir ve kişi kalp krizi geçirdiğini sanabilmektedir. Mide suyu ile besinler boğaza çıkabildiği gibi, ağza kadar da ulaşabilmektedir. Bu yüzden ses kısılması, boğazda ağrı, ağız kokusu, kuru öksürük, çocuklarda ağız ve diş problemleri yaşanabilmektedir. Bunun yanı sıra, oldukça nadir olarak yaşansa da kanama, yemek borusunda darlık ve kanser sorunlarının da olabileceği bilinmelidir.

Reflünün ilerleyen evrelerinde yemek borusu kanseri gelişebilir;

Kişideki reflü hastalığı, genellikle hayati tehlike yaratacak düzeye ulaşmaz, ancak yaşam kalitesini düşürerek şikayetlere neden olur. Bazı hastaların yemek borusunda ülsere, kanamalara ve darlıklara sebep olup yaşamsal riske meydan verebilmektedir. Nadiren, yemek borusu uzun yıllar içinde reflü mücadelesinde koruma amaçlı başkalaşım yaşayabilmektedir. Reflü ile mücadele edebilmek için, kendinden daha dayanıklı bağırsak iç dokusunu taklit edebilmektedir. Bu durum kimi hastalarda genetikliğin de etkisiyle Barrett özofagusu meydana getirebilir. Barrett özofagusu oluşan kişilerde, yemek borusu kanserine yönelik ispat edilmiş bir risk söz konusudur. Bu tür gelişen yemek borusu kanseri, daha çok gelişmiş batı toplumlarında görülmektedir.

Reflüye karşı alınması gereken önlemler;

1- Düzenli, dengeli ve sağlıklı bir beslenme yapılmalıdır. Beslenmede doğal gıdalar tercih edilmeli, öğünlerin zamanları düzenli olmalı ve atlanmamalı, akşam yemekleri hafif ve erken saatlerde yenilmelidir.

2- Yemek sonrası en az üç saat kadar uzanıp yatılmamalıdır. Uykuya geçmeden önce yediklerinizin sindirildiğinden emin olmalısınız. Geç saatte ve yatmadan hemen önce bir şeyler yenmemeli, midenin mutlaka boş bırakılması gereklidir.

3- Aşırı miktarda yemekten, hazmı güç yağlı ağır yemeklerden, kızartmalar, hamur işleri ve mayalı besinlerden sakınılmalıdır. Ayrıca bağırsaklarda gaza yol açabilecek sebze, meyve ve baklagillerin de sınırlı tüketilmesi gereklidir.

4- Katkı içeren hazır gıdalar, gazlı içecekler, çok acı, tuzlu, baharatlı ve soslu gıdalar tüketilmemelidir. Ayrıca kahve, sıcak içecekler ve çikolata reflünün artış göstermesine yol açar.

5- Şişmanlıkla mücadele edilmesi, orta ve uzun vadede fazlalık kilolardan kurtulmak, egzersiz ve sporun düzenli yapılması, eğer gerekliyse uzman yardımının da alınması gerekir.

6- Alkol ve sigara kullanımından uzak durulmalıdır.

7- Aşırı yorgunluktan, uykusuzluktan ve stresten mümkün olduğunca sakınılmalıdır.

Reflü tedavisinde diyet ve yaşam tarzı değişikliği önemli;

Başka rahatsızlıklardaki gibi, reflü için de ayrıntılı bir öykü ve muayene şarttır. Gerekli olduğunda reflü teşhisinde ilk olarak endoskopi uygulaması yapılmaktadır. Uygulama ayaktan günlük yapılır ve yaklaşık 10 dakika sürmektedir. Genellikle hastalar uyutulur ve aynı gün evlerine yollanır. Endoskopi uygulaması esnasında gerekli görülürse, Barrett Özofagus için biyopsi gerçekleştirilir.

Hastaların bir kısmında, yemek borusunun ilaçlı filmi ile tomografi tetkikleri, 24 saat süreli pH monitorizasyonu, manometri ve impedans ölçümü de yapılabilmektedir. Reflü hastalarının birçoğunda, diyet ve yaşam tarzı değişikliği tedavinin en önemli unsurudur. Ayrıca reflü, ilaç tedavisiyle de büyük oranda kontrol altına alınabilmektedir. Bu yöntemler bazı hastalarda yeteri kadar etki etmeyebilir ve bu durumda da endoskopik ya da cerrahi tedavi söz konusu olabilmektedir.

Kaynak: Bu yazı, memorial.com.tr/saglik-rehberleri/refluye-karsi-alinmasi-gereken-7-onlem/ kaynak alınarak özgün olarak oluşturulmuştur.

Leave a Reply