Meme Kanserinin 5 Belirtisi: Erken Tanı İçin Dikkat Edilmesi Gereken İşaretler

Meme kanserinin görülme oranı artmasına karşın, teşhis ve tedavideki gelişmeler sayesinde kanser habercisi olan belirtiler erkenden anlaşılabilmekte, hastaların tamamen iyileşmesi sağlanabilmektedir. Meme kanseri ameliyatlarındaki kadınların estetik kaygılarını yok eden onkoplastik uygulamalar, hastaların psikolojilerini de düzeltmektedir. Yazımızda, meme kanserinin 5 belirtisine dikkatlerinizi çekmek istiyoruz. İşte, detaylar;

Yaşla beraber meme kanseri riskinde de artış oluyor;

Meme kanserinin en önemli risk faktörleri, kadın olmak ve yaşın ilerlemiş olmasıdır. Yaşlandıkça meme kanserinin oluşma riski daha da artmaktadır. 30’lu yaşlarda az sayıda kadında meme kanserine rastlanırken, bu oran 40’lı yaşlara gelindiğinde 233’te bire, 50’li yaşlara gelindiğinde 69’da bire, 60’lı yaşlara gelindiğinde ise 38’de bire kadar düşmektedir.

Memedeki dikkat edilmesi gereken belirtiler;

  • Yok olmayan kitle ve şişlikler
  • Meme cildindeki çekinti, kızarıklık ve portakal kabuğu görüntüsü
  • Memede şekil değişikliği ve asitmetrik durum
  • Meme başında oluşan kabuklanma ve soyulma hali
  • Meme başının içeriye doğru çökmesi ve akıntı yaşanması.

Adet görme süresi uzun oluyorsa dikkat edin;

Bugünkü verilere göre, meme kanseri vakalarının % 5-10’u genetiklik nedeniyle bozuk genlerden kaynaklanıyor. Bu duruma mutasyon adı verilmektedir. Yaşanan bu değişimler genellikle meme kanseriyle ilişkisi bulunan BRCA1 ve BRCA2 genlerinde meydana gelmektedir.

Bozuk genler haricinde birinci derece aile öyküsü, hiç doğum yapmamış veya ileri yaşlarda doğum yapılmış olması, uzun dönem doğum kontrol hapı kullanılması, menopoz sonrasında hormon tedavisi görülmesi, aşırı kilo olması ve obezite meme kanserinin en önemli etkenleridir. Meme kanseri riskini arttıran etkenlerin bir diğeri de adet görme süresinin çok uzun olmasıdır. Gebelik ve emzirme gibi adet dönemini kesintiye sokan faktörler ise, meme kanseri riskini azaltıcı faktörler olarak görülmektedir.

Memenin elle muayenesi ve tarama yaptırılması önemli;

Mamografi, meme kanserinin risklerini taşımayan veya şikayeti olmayan 40 yaş ve üzerindeki kadınlar için yılda bir kez yaptırılması tavsiye edilmektedir. Mamografi sayesinde meme kanseri, el kontrolü ile hissedilir şekle gelmeden evvel çok erken evrede tespit edilebilmektedir. Düzenli olarak mamografi çektiren kadınlarda, meme kanseri görülme oranı yaklaşık üçe bir azalmaktadır.

Mamografi taramalarının 40 yaşından itibaren yaptırılması gerekir;

Meme kanseri üzerinde yapılan çalışmalarda, kanserin 50-60 yaşlar arasında ortaya çıktığı görülse de, ülkemizde 50 yaş altındaki kadınlarda görülme sıklığında artış gözlenmektedir. ABD ve Avrupa’da 50 yaş ve üzerinde başlayan mamografi taramaları, ülkemizde 40 yaş ve üzerinde başlatılmaktadır.

Uygun görülen kanserlerde yalnızca tümör çıkarılmaktadır;

Eğer memedeki tümör, memenin %20’sinden fazla bir alan kaplamıyorsa, tümörün yerine bağlı herhangi bir şekilsizlik oluşması zorsa, hastanın memesinin tümünün alınmasına gerek yoktur. Bu konuda gerçekleştirilen çalışmalar, memenin tümünün alınmasıyla kitlenin alınması arasında tedaviye etki etmesi bakımından bir fark bulunmadığını göstermiştir. Günümüzde meme koruyucu cerrahi sayesinde yalnızca tümör alınmakta ve hasta psikolojik olarak da rahatlatılmaktadır. Kanserli hastanın mevcut durumu ve tümörün ulaştığı evreye göre, cerrahiden evvel kemoterapi veya meme cerrahisi sonrası radyoterapi ve kemoterapi yapılabilmektedir.

Onkoplastik cerrahi sayesinde estetik kaygılardan kurtulmak mümkün;

Meme kanseri ameliyatında memesinin bir bölümünü ya da tümünü kaybetmiş olan kadınlar için, onkoplastik cerrahi estetik bakımdan çözüm sunabilmektedir. Hastanın kendi dokusundan alınan parçalarla ya da silikon protezle memedeki şekil bozuklukları artık sıkıntı olmaktan çıkmaktadır.

Memenin tümünün alındığı hastalara rekonstrüksiyon ( yeniden meme yapma ) ya da bir tümör meydana gelmemesine rağmen, kalıtsal olarak kanser olma riski yüksek olan bireylere profilaktik mastektomi ( meme dokusunun tümünün çıkarılması) gerçekleştirilebilmektedir.

Onkoplastik cerrahi, meme kanseri ameliyatlarından sonra planlanan kemoterapi veya radyoterapi bakımından hiçbir negatif etki yapmamaktadır.

Kaynak: Bu yazı, memorial.com.tr/saglik-rehberleri/meme-kanserinin-5-belirtisine-dikkat/ kaynak alınarak özgün olarak oluşturulmuştur.

Leave a Reply