Monosit nedir? Yüksekliği ve düşüklüğü ne anlama gelir?

Monosit kısaca MON, bağışıklık sistemimizde görevli olan hücrelerimizden biridir. Etrafımızda çok fazla zararlı mikroorganizma bulunmaktadır. Bunlar, hastalığa ve iltihap kapmamıza yol açabilmektedirler. Ama insanlar da savunmasız değil. Monosit gibi bağışıklık sisteminde görevli hücreler sayesinde bu zararlılarla savaşma imkanına sahibiz. Yazımızda, monosit ile ilgili bilgiler vermeye çalışacağız. İşte, detaylar;

Monosit nedir?

Monosit ya da kısaca MON, bağışıklık sistemi elemanı olan akyuvarların bir çeşididir. En büyük akyuvar türüdür ve asıl yiyicilerdir. Monositler kemik iliğinde üretilmekte, buradan da kan dolaşımı ve dokulara aktarılmaktadır. Monositler şu işlevlere sahiptir;

  • Zararlı bakterileri, mantarları ve virüsleri yiyip tüketmektedirler.
  • Vücuttaki zararlı canlının ne olduğunu diğer akyuvarlara bildirmektedir.
  • Hasarlı ya da ölü dokuları yok etmekte yardımcıdır.
  • Kanserli hücrelerin ölmesini sağlar.

Normal monosit değerleri nedir?

Normal monosit değerleri, tüm akyuvar hücrelerinin %0-9’u aralığındadır.

Monosit yüksekliği neyi ifade etmektedir?

Monosit değerlerinin yüksek olması vücutta enfeksiyon, iltihaplanma ve kanser gibi sorunlarla mücadele edildiğini gösterebilir. Diğer bir olasılık ise, bazı sorunlardan dolayı monositlerin verimli ya da tam işlevli çalışmadığı şeklinde değerlendirilebilir. Monosit yüksekliği, monositoz adıyla da bilinmektedir.

Monosit yüksekliğinin nedeni nedir?

  • Doku ölümü: Vücuttaki canlı dokulardaki hücrelerin zamanından evvel ölmesi monosit yüksekliğine yol açabilmektedir. Bunların temizlenebilmesi amacıyla çok daha fazla monosit olması gerekir. Şu nedenlerden dolayı doku ölümleri gerçekleşebilir;
  • Darbe almak ve yaralanma
  • Kan dolaşımındaki zayıflama
  • Zararlı canlılar: Monosit yüksekliği, genellikle zararlı canlılardan kaynaklanmaktadır. Bağışıklık sistemi, vücuda giren zararlı bakteriler, virüsler, parazitler ve mantarlarla mücadele eder. Mücadelenin güçlü olması için monositlerin sayısında yükselme olur. Monosit yüksekliği, bu zararlı canlıların meydana getirdiği iltihapları ve enfeksiyonları da ifade etmektedir.
  • Sarkoidoz: Anormal çalışan bağışıklık sistemiyle beraber lenf bezlerinde, akciğerlerde, deride ve gözlerde şişkinliklere yol açan bir hastalıktır. Sarkoidozun sebebi tam olarak bilinememekle birlikte kalıtsal bir hastalıktır ve monosit yüksekliğine neden olmaktadır.
  • Cushing sendromu: Kortizon hormonu fazlalığı ile oluşan bir durumdur. Şu nedenlerden dolayı da gelişebilen cushing sendromu, vücutta monosit yüksekliği meydana getirebilmektedir;
  • Böbreküstü bezlerinin çok çalışması
  • Böbreküstü bezi tümörleri
  • Prednizolon, deksametazon, prednizon gibi ilaçların fazlaca kullanılması
  • ACTH üreten bir tümör meydana gelmesi
  • Vücudun başka bölgelerinde meydana gelen ve kortikotropin salgılatan bir tümör çıkması
  • Stres: Aşırı stres altındaki kişilerde de monosit yüksekliği görülmektedir. Bir tehdit nedeniyle savunma yapan vücut, monosit sayısını arttırmakta ve her zaman kendisini hazır tutmaya çalışmaktadır.

Monosit düşüklüğü neyi ifade eder?

Sağlıklı kişilerde de monosit sayısı düşük çıkabilir. Bu durum her zaman bir problem olduğu anlamına gelmemektedir. Monosit düşüklüğünde, üretilmekte olduğu kemik iliğinde bazı problemlerin yaşandığını ifade edebilir. Bağışıklığı baskılayacak tedaviler veya durumlar da olabilir. Monosit düşüklüğü, monositepeni olarak da adlandırılmaktadır.

Monosit düşüklüğünün nedeni nedir?

  • Aplastik anemi: Aşırı kansızlık durumu olan aplastik anemi, vücudun yeni kan hücreleri üretememesidir. Şu nedenlerden dolayı monosit düşüklüğüne neden olabilir;
  • Kanser tedavisi
  • Arsenik ve tarım ilaçları gibi toksinlere maruz kalmak
  • Kloramfenikol benzeri antibiyotiklerin kullanılması
  • B19, hepatit, parvovirüs ve sitomegalovirüs gibi bulaşıcı hastalıklar
  • Gebelikten kaynaklanan aplastik anemi
  • HIV: AIDS’e neden olan virüs HIV virüsüdür. HIV, bağışıklığı zaman içinde çökertmekte ve monosit düşüklüğüne neden olmaktadır. Şu şekillerde insana bulaşabilmektedir;
  • HIV taşıyan biriyle cinsel ilişkiye girmek
  • Hastalığı taşıyan gebe anneden rahimdeki bebeğine
  • Hastalıklı annenin bebeğini emzirmesiyle bebeğe
  • Kirli şırınga kullanımı
  • Kan nakli
  • Bazı tedavi yöntemleri: Değişik tedavilerde uygulanan yöntemler, kemik iliğine baskı yaparak monosit üretimi yavaşlamakta ve monosit düşüklüğüne neden Buna göre;
  • Kemoterapi ve radyasyon tedavileri
  • Hepatit gibi hastalıklar için kullanılan interferon
  • Bağışıklığın fazla aktif olması nedeniyle oluşan alerji ve astım gibi durumlarda alınan glukokortikoid.
  • Otoimmün hastalıklar: Otoimmün hastalıklarda, bağışıklık sistemi yanlışlıkla sağlıklı hücrelere saldırmaktadır. Aşağıdaki otoimmün hastalıklar da monosit düşüklüğü yapabilmektedir;
  • Romatoid artrit (eklem iltihabı)
  • Sistemik lupus eritematozu
  • Kalıtsal hastalıklar: Bazı kalıtsal hastalıklar kök hücrelerine zarar vermekte ve monosit düşüklüğüne neden olabilmektedir;
  • Konjenital diskeratoz
  • Fanconi anemisi
  • Diamonda Blackfan anemisi
  • Shwachman Diamond sendromu
  • Bulaşıcı hastalıklar: Sıralayacağımız bulaşıcı bazı hastalıklar da vücutta monosit düşüklüğüne neden olabilir;
  • Sıtma
  • Tüberküloz
  • Epstein Barr virüsü
  • Mono MAC sendromu: Çok yakın geçmişte bulunan MonoMAC sendromu, hasta kişilerde sağlıksız bazı genler sağlıklı olan genlere baskındır. Pek çok mikrobik hastalığa oldukça açık durumdadır. MonoMAC sendromu olanlarda monosit düşüklüğü olmaktadır ve monosit sayısı neredeyse sıfıra yakındır ve sıfır da olabilir.

Kaynak: Bu yazı, multiyasam.com/monosit-nedir-yuksekligi-ve-dusuklugu-ne-anlama-gelir/ kaynak alınarak özgün olarak oluşturulmuştur.

One Response

  1. Sağlık Sitesi 22 Nisan 2018

Reply Cancel Reply