Mezoterapi nedir Mikroenjeksiyon tekniği kullanılarak vitamin ve minerallerin, aminoasitlerin, homeopatik ilaçların ve enzimlerin karışım yapılarak cildin orta tabakasına enjekte edilmesine mezoterapi adı verilmektedir. Kısaca orta deri tedavisi anlamına gelmektedir.
Dr. Michel Pistor tarafından 1952 yılında tesadüfen bulunan mezoterapi, 1987 yılında tıbbi tedavi yöntemi olarak kabul görmüştür. Dünya genelinde cilt yenileme, bölgesel inceltme, selülit, çatlaklar, lekeler, saç tedavisi ve türlü deri hastalıkları ile birlikte, keloid ve alerjik hastalıkların tedavisinde yaygın bir şekilde uygulanmaktadır. İşte, mezoterapi ile ilgili detaylar;
Mezoterapi avantajları nelerdir?
Kas veya damar içine gerçekleştirilen enjeksiyonlar yolu ile ve ağız yolu ile alınan ilaçların tümü, her zaman hedeflenen bölgeye ulaşamaz. Bunun nedeni; ilaçların emilimi esnasında ilaçların bir bölümü emilim gerçekleşmeden parçalanmakta ve atılmaktadır. Bundan dolayı alınan ilaçların etkisi sınırlı olabilmektedir. Bunun yanı sıra, sistemik yol ile alınan ilaçlar kan yolu ile bütün vücuda yayıldığından, diğer bazı dokuları ve organları da etkileyebilmekte, istenmeyen bazı yan etikilere yol açabilmektedir. Mezoterapi sayesinde, ufak miktarlarda uygulanan mikroenjeksiyonlar ile ilaçlar doğrudan hedef bölgeye verilmektedir. Herhangi bir sistemik yan etki olmadan sorun çözümlenir ve bu şekilde maksimum fayda sağlanmış olur.
Mezoterapinin kullanıldığı alanlar:
Saç mezoterapisi:
Saçlarda pek çok faktöre dayalı dökülmeler, kırılma ve canlılığını yitirme gibi sorunlar oluşabilmektedir. Mevsim değişikliklerinde daha çok görülen sorunlar, erkeklerde 18-30 yaşlar arasında, kadınlarda 25-45 yaşlar arasında artış göstermektedir. Genel anesteziden sonraki süreç, askerlik öncesi ve sonrası ile özellikle doğumdan sonra saçlarda sorunlar yaşanmaktadır.
Genel stres seviyesindeki artış ve uzun süreli olması vücut fonksiyonlarını etkilediği gibi, saçlı deride de bazı değişikliklere yol açabilmektedir. Gerginliğin artması ile birlikte saç derisinde, kafa kaslarında ve içindeki küçük damarlarda kasılmalara yol açmakta ve kan dolaşımını azaltmaktadır. Kan dolaşımının bozulması, saç kökleri ve saçlı deriyi besleyen dokulara gerekli oksijenin gitmemesine ve yeterli vitamin ve organik besinleri almamasına yol açmaktadır. Mezoterapi seansları her türlü vitamin ve organik besinleri sağlayan kombine bir uygulama olup, özellikle kadınlarda çok daha etkili olmaktadır.
Saçlı deri epidermi adı verilen üst tabaka ve dermis adı verilen alt tabakadan meydana gelmektedir. Saçlara sürülen bütün besleyici ürünler yalnızca üst tabakaya ulaştığından saç köklerine ulaşmaz. Mezoterapi sayesinde çok ince iğneler kullanılarak, tüm besleyici ürünler saç köklerine direkt olarak uygulanabilmektedir.
Saçlı deri mezoterapisi ile saçların kalitesi ve kalınlığı artmakta, canlılık ve hacim kazandırarak kırılma, çatallaşma ve matlaşma sorunlarını düzeltmektedir. Ayrıca saçlı derideki kepeklenme, kaşıntı ve sivilceleri yok etmekte, saç ve saçlı deriye canlılık kazandırmaktadır. Saç mezoterapisi hamilelere, emziren annelere, ilaçlara elrjisi olanlara ve ürtiker hastalara uygulanmamaktadır.
Yüz mezoterapisi:
Yaşlanmak doğal bir süreçtir. Yaşam koşulları, hayatı algılama biçimi, genetik ve çevresel faktörler insanın yaşlanma sürecini doğrudan etkilemektedir. Ciltte ortaya çıkan kırışıklıklar da yaşlanmanın en belirgin özelliğidir. Bu durum önlenemez ancak geciktirmek mümkündür.
Geçirilen zaman ve güneşin etkisiyle oluşan izlerden kurtulmak amacıyla gelişmiş pek çok teknolojiden faydalanılmaktadır. Mezolift, ciltteki kırışıklıklar ve gevşemelerde en doğal ve pratik olan yöntemlerden biridir.
Mezolift:
Cilt germe anlamına gelen mezolift ile kırışıklık tedavisi yapılmaktadır. Bu iki aşamalıdır ve ilki yaşlanmayı geciktirici uygulamalardır. İkincisi de yaşlanma sürecinde oluşan kırışıklıkların başta dolgu maddeleri olmak kaydıyla değişik uygulamalarla giderilmesidir.
Mezolift kimlere uygulanır?
Bu uygulamayla yüz, dekolte, boyun ve ellerin üstlerinde meydana gelen yaşlanma etkileri tedavi edilmektedir. Orta yaş ve üzerindeki kişilere, sigara içenlere, güneşin zararlı ışınlarına maruz kalanlara, bakımsız ve yıpranmış cildi olanlara, ciltte kuruluk ve sarkma gibi şikayetleri olanlara oldukça etkili olmaktadır. Ciltte herhangi bir yıpranma etkisi, kırışıklık ve çizgiler oluşmadan düzenli olarak mezolift uygulanırsa, çok daha canlı ve sağlıklı bir görüntü elde edilebilmektedir. Mezolift sayesinde cildin gerginliği artmakta, kallojen sentezi arttıkça da kırışıklıklar azalmaktadır. Ayrıca cildin renginde ve tonunda düzelme olur, yaşlanma süreci geciktirilir.
Mezolift seanslarından sonra dikkat edilmesi gerekenler:
Mezolift seansları sonrası ilk 24 saat kesinlikle güneşe çıkılmamalı, uygulama yapılan bölgelerin birkaç saat yıkanmaması, tahriş edebilecek maddelerin cilde sürülmemesi gerekmektedir.
Selülit tedavisinde mezoterapi:
Selülit, kadınlara özgü tipik bir sorundur. Yaklaşık olarak kadınların %95’ini etkileyen bir durumdur. Kilolu kadınlarda her zaman olmakla birlikte, kiloyla ilgisiz olarak da birçok kadında görülebilmektedir.
Mezoterapi uygulamasındaki mikroenjeksiyonlar, mezoderm denen deri orta tabakasını stimüle etmektedir. Bu dolaşımı canlandırmakta ve selülit oluşum mekanizmasını önlemekte ve mevcut selülitin giderilmesini sağlamaktadır.
Bölgesel incelme:
Bölgesel kalınlaşma problemlerinde de uzun yıllardır uygulanmakta olan bir tedavi yöntemidir.
Tedavi, belirli fasılalarla gerçekleştirilen seanslarla tamamlanmaktadır. Bölgesel incelme ve selülitte, lipoliz ve mezoterapi gibi ilaçlarla gerçekleştirilen uygulamaları tavisye etmiyoruz. Bu tür sorunlarda kullanılan daha etkili ve zararsız teknikler başarılı şekilde uygulanmaktadır.
Erkeklerde mezoterapi uygulanabilir mi?
