Soya fasulyesi, genellikle Uzakdoğu mutfağında kullanılan filizi ile önce salatalarımıza girdi. Ardından soyadan elde edilen pek çok ürünle, market raflarında rastlar olduk. Soya sütü son zamanlarda oldukça popüler. Özellikle laktoz intoleransı sebebiyle sütten uzak duranlar için bir alternatif.
Soya sütü nedir?
Soya sütü marketlerde bulunabileceği gibi, evde de yapılabiliyor. Soya fasulyesi bir gün suda bekletilip, ardından püre haline getirilip süzülüyor. Çıkan su 10 dakika kaynatıldıktan sonra soya sütü haline geliyor. Soya fasulyesi, diğer baklagillere oranla daha fazla protein barındırır. Bu sebeple en faydalı baklagillerdendir.
Dünya geneline bakıldığında en çok uzak doğuda yetiştirilen soya fasulyesi 20. yüzyıldan sonra dünyaya yayılmış ve ticaret konusu haline gelmiştir. Türkiye’deki üretiminin yaklaşık %90’ı Akdeniz Bölgesi’nde yapılmaktadır.
Soya Fasulyesinin Faydaları
Soya fasulyesi yapısındaki yüksek protein, E vitamini ve östrojene benzer özellikler gösteren maddeler sayesinde, kuvvetli bir antioksidandır. Bu yüzden kanser ve kalp hastalıklarını önlemede önemli bir rolü vardır. Uzakdoğu Ülkeleri’nde meme kanseri görülme sıklığı %2 gibi düşük bir orandadır. Yapılan araştırmalara göre, bunun en önemli sebebi, temel besin maddeleri olan soya fasulyesidir. İçeriğindeki diadezin ve genisitin maddeleri, meme kanserine karşı korunmada çok önemli olan iki maddedir.
Cilt, saç ve tırnaklar için de oldukça faydalıdır. Kolestrolü düşürür. Yapısındaki lesitin sayesinde yağ yakımını hızlandırır. Damar tıkanıklığını önler. İçeriğindeki kalsiyum sayesinde kemik ve dişlerin dostudur. Östrojen hormonuna benzer özellikler göstermesi sebebiyle, menapoz dönemindeki kadınlara sıklıkla doktorlar tarafından tavsiye edilmektedir.
Soya, aynı zamanda şeker hastaları için de faydalıdır. Sinir ve kas sisteminin güçlenmesini sağlar. Hafızayı güçlendirir. Nekahat dönemini en aza indirir. Soyalı gıdalarla beslenmek yaşlılıkta kalça kırığı olaslığını %36 oranında azaltır.
Soya Sütü ve Kanser İlişkisi
Esasında soya sütü ve kanser arasındaki ilişki biraz karmaşıktır. Bunun sebebi, bilim insanlarının bu konu ile ilgili farklı görüşleri olmasıdır. Yakın zamanda meme kanseri hastalığı atlatan ve hali hazırda meme kanseri ile savaşan kişilerin, mutlaka doktorlarına danışarak bu besini tüketmeleri gerekir. Çünkü soyanın içerisinde bulunan ve östrojen ile benzerlik gösteren kimyasalların, hasta ya da hastalığı yeni atlatmış kişilerde kötü sonuçlar doğurabileceği belirtilmektedir. Tamamen sağlıklı bünyelerde ise, soya tüketimi bu hastalıklara karşı koruyucudur.
Soya fasulyesinin içerisinde bulunan genisitin ve diadezin, ilaç endüstrisi tarafından ayrıştırılmış ve kapsül haline getirilmiştir. Bu kapsül, meme kanserine karşı koruyucu bir ürün olarak piyasaya sürülmüştür. Ancak, bu kapsülün piyasaya sürülmesinin ardından, meme kanseri vakalarında artış gözlenmiştir. Bunun sebebi ise diadezin ve genisitinin, soyanın içerisinde bulunan diğer bileşenlerle birlikteyken fayda sağlamasıdır. Bu sebeple kapsülleştirilmiş ve soya adı altında satılan ürünlerden uzak durulması gerekmektedir.
Genetiği İle Oynanmış Soya Fasulyeleri
Genetiği ile oynanmış yani GDO’lu soya fasulyeleri, sağlık adına iyi bir şeyler yapmak isterken, sizleri daha kötü durumlarla karşı karşıya bırakabilir. Özellikle soya fasulyesinin organik ve genetiği ile oynanmamış halinin bulunup tüketilmesi gerekmektedir. Bunu anlamanın basit bir yolu vardır. Gerçek soya fasulyesi, kaynatıldığında hafif kırmızı bir renk alır. GDO’lu bir soya fasulyesinde bu görülmez.
Soya Sütü İle Zayıflama
Soya sütü de diğer pek çok ürün gibi, tek başına bir mucizeye sebep olmaz elbette. Ancak lifli yapısı sayesinde insanı tok tutar ve acıkma hissini geciktirir. Bağırsak hareketlerini düzene sokar. Yapısındaki lesitin sayesinde yağ parçalanmasını hızlandırır. Diyetinize organik soya fasulyesi ve organik soya sütü ekleyip düzenli egzersiz yaparak, fazla kilolarınızdan kurtulabilirsiniz.
