Proloterapi Nedir, Uygulama Alanları Nelerdir?

Proloterapi nedir, uygulama alanları nelerdir

Proloterapi nedir, uygulama alanları nelerdir: İyileşmeyi uyarıcı enjeksiyon tekniği olan proloterapi uygulamasında, problemli tendon, ligament ve eklemlere değişik irritant maddeler enjekte edilmektedir. Proloterapi, Hackett tarafından osteblastları ve fibroblastları uyarıp, ligament ve tendonların kemiğe yapıştıkları yerlerde güçlenmeyi sağlayan bir yöntem olarak ifade edilmiştir.

Proloterapi, proliferatif ve şekerli su gibi irritan solüsyonların vücuda enjekte edilme esasına dayanmaktadır. Yapılan enjeksiyonlar daha çok aşınmış, hasar görmüş, gücü azalmış, tendon, ligamentler ve eklemlere yapılmaktadır.

Enjeksiyonun uygulandığı vücut bölgesinde mikrop taşımayan bir iltihap meydana gelmektedir. İnsan vücudu iltihaplı durumlara çok hızlı bir şekilde müdahale ettiği için, iltihaplı bölgeye besin ve kan desteğini arttırmaktadır. Vücuttaki hasar onarıcı elemanlar da bu bölgede bir problem olduğunu varsayarak toplanırlar ve hasar gören bölgede tamirat süreci başlamış olur. Enjeksiyonun yapıldığı bölgeye gelen fibroblastlar, tendonlarla ligamentlerin güçlenmesini, elastisitesinin normal haline gelmesine yardımcı kallojeni sentezlemektedir. Dizlerdeki sorunlar, bel ve boyun fıtıklarının en başta gelen nedeni elsatisitelerinin azalmasıdır. Proloterapi sayesinde elastisite normal haline getirildiği için en etkin ve ideal tedavi yöntemlerinden biri olarak kabul edilmektedir.

Proloterapi yöntemi ile kas ağrıları ve tendon ağrıları tedavi edilebilmektedir. Uygulamada enjekte edilen proliferatif maddeler sayesinde eklemler ve tendonların kaslarla birleştiği yerlerde, kasların kemiğe yapıştığı bölgelerde ve fibro-osseöz bileşkede mikropsuz iltihaplanma denen inflamatuar süreç başlamaktadır. Başlatılan inflamasyon ile onarım mekanizması tetiklenmektedir. Kıkırdak dokuda, kallojen fibrillerin oluşumunda ve onarımında yepyeni bir sürecin başlamasına imkan sağlar. Bu onarım süreci geçici değildir tam tersi kalıcı olup, mikroskobik ve makroskobik olarak gösterilmiştir. Yaklaşık olarak üç hafta kadar devam eden inflamasyon neticesinde hastada iyileşme başlamaktadır. Tendon, kıkırdak, kas ve eklem sorunlarında sadece ağrıların geçmesi sağlanmaz, aynı zamanda klinik iyileşme de sağlanmaktadır.

Proloterapi Uygulaması Nasıl Yapılır?

Bu uygulama fenol, hipertonik deztroz, gliserin, cod liver oil gibi irritan, az yoğunluklu likodain ve proliferatif maddelerin eklenmesi, ligamentlere ve tendonlara enjekte edilmesi temeline dayanmaktadır.

Öncelikle hastanın öyküsü dinlenmekte ve muayene yapılmaktadır. Sonrasında tanı konularak problemli bölgeye proliferatif madde enjekte edilmektedir. Hastalığın şiddetine, kronikliğine ve onarım mekanizmasının gücüne bağlı olarak, hastada uygulamadan üç hafta kadar sonra klinik anlamda belirgin bir iyileşme başlamaktadır. Hastanın eklem aralığında daralma, kıkırdak dokunun yenilendiği, eklem hareketlerinde rahatlama olduğu ve radyolojik düzelme görüldüğü belirtilmektedir.

Hastada refleks tedavileri daha çok dokuda meydana gelen enformasyon ve işlev bozukluğu noktasında başarı sağlanırken, organlarda ve eklemde oluşmaya başlayan dejeneratif değişimlerde başarı oranı düşüktür veya başarılı olmak için çok daha uzun sürelere ihtiyaç vardır. Fakat proloterapi, morfolojik değişikliklerin görüldüğü artroz, avaskuler nekroz, epikondilit gibi ağır ve kronik tablolarda başarı sağlayabilmektedir.

Proloterapi endikasyonları nelerdir?

  • Eklemde gevşeklik ve güç kaybı yaşanması
  • Tendinit denen ligamentlerde ve tendonlardaki kronik durumlar
  • Bursit adı verilen eklemlerin ve tendonların kayganlığını sağlamaya yarayan sıvıyı üreten organlardaki inflamasyon
  • Artroz denen eklemlerde kireçlenme, eskime ve aşınmalar
  • Kemik dokunun yetersiz kan akışından dolayı nekroze olması yani avaskuler nekroz
  • Yenileyen ağrı ve şişmeler neticesinde tendon ve kasların işlevini göremediği rahatsızlıklar
  • Tekrarlayan baş, boyun, sırt ve bel ağrıları
  • Kaburga, göğüs kafesi ve omurgadaki geçmeyen kas ve ligament ağrıları
  • Migren, topuk dikeni, ayak ve el burkulmalarından kaynaklanan ağrılar
  • Koksidinia adı verilen kuyruk sokumu ağrısı
  • Skolyoz, kifoz, osteitis pubis, kondromalazi, meniskopati, epikondilit, plantar fasitis, morton nörinoması
  • Cerrahiden sonra iyileşmeyen bel fıtıkları, kas ve eklem ağrıları
  • Tetik noktalar, fibromiyalji, temporomandibuler eklem hipermobilitesi
  • Karpal tünel sendromu, spor yaralanmaları, siyatik ağrıları
  • Perthes hastalığı, metatarsalji ve lumbalji

Leave a Reply