Aşk tam olarak nedir, aşk duygusunu tanımlayabilir miyiz? nedir bu aşk dedikleri şey işte bu gün bu konu hakkında bilgiler vereceğiz. Aşk, iki insanın birbirine duyduğu takıntılardır. Sürekli bir arada olma isteği, ondan başkasını düşünememe, özlem, kalp çarpıntısı ve yüz kızarmasıdır. Pek çok insana göre, cinsel istekle bir arada olan bir duygu olsa da aslında her insana göre değişen bir durumdur.
Neden aşık oluruz?
Uzmanlar uzun süredir aşk konusunda inceleme yapıyorlar. Çünkü aşk ilginç bir duygudur. Ailesi, eğitimi ve çevresi farklı olan insanların bir araya gelmesi ilginçtir. Bazı insanlar ilk görüşte aşık olurken, bazıları uzun yıllar boyu aşık olmaz. Peki, bu durum nasıl olmaktadır? Aşk için sadece dış görünüm ve davranış şekli önemli değildir. İnsanlar ilk karşılaştıkları insanları, çocukluk çağında elde edilen bilinçaltında depolanmış kusursuz arkadaş özellikleri ile karşılaştırır. Bu karşılaştırma sırasında ortak noktalar varsa aşk ilk tohumlarını atar. Özetle, hepimizin beyninde ideal bir eş tanımı vardır. Bu tanımlardan bazı noktalar uyuştuğunda aşk meydana gelir.
Aşkın kimyası nedir?
Bilinçaltında olan ideal eş özelliklerinden bazıları tutunca, kimyasal bazı etkiler oluşmaya başlar. Uyarılan beyinde feniletilamin, dopamin ve norepinefrin salgısı yapılmaya başlanır. Özellikle feniletilamin aşk molekülü olarak bilinir. Çünkü ilk bakışta aşk onun sayesinde olmaktadır. Gözbebeklerinde büyüme, karında kramplar, dudaklarda ve cinsel organlarda kanlanma meydana gelir. Hatta romantik film seyrettiğinizde feniletilamin yükselir. İşt,e bu nedenle ilk aşklarımızı hiç unutamayız. Dopamin, aşık olunan kişiye ilgi ve alakanızın artmasını sağlar. Hiperaktivite, hafıza, uykusuzluk, seksi olma, coşku ve az yeme dopamin sayesinde olur. Aşık olduğunuz insanı düşündükçe dopamin salgınız artar. Norepinefrin ise, kalp çarpıntısı yaratır.
Yukarıda olan bu üç kimyasal aşkı yaratır. Bu kimyasalların ilk 3-6 ay sonrasında salınımı yavaşlar. Fakat gerçek aşk oluştuysa endorfinler salgı yapmaya başlar. Bu durumda sükunet, içtenlik, sıcaklık, güven ve bağlılık oluşur. İkinci evrede aşk kendini bağlılığa çevirir. Bu durum sonrası geçilen üçüncü bir evre vardır. Bu evrede oksitosin salgısı oluşur. Bu hormon aşkın devamlılığını sağlamaktadır. Oksitosin, dokunma, sarılma ve cinsellikle ortaya çıkmaktadır.
Aşk neden biter?
Aşık olan kişiler bir arada olunca, hormonlar çok daha fazla salgı yapmaya başlar. Bu da aşkı çok daha fazla etkiler. Beyinde salgılanan ve huzur yaratan hormonlar nedeni ile kişiler mutludur. Fakat bu hormonlar sürekli değildir. Yaklaşık 6 ay sonrası hormon düzeyi düşer, duygu yoğunlukları azalmaya başlar. Aşk, bu durumda yavaş bir şekilde düşüşe geçer. Bu nedenle, evliliğin ilk 4 yılına kadar boşanmalar ve ilişkilerin bırakılması normal kabul edilir.
Aşk ve seks ilişkisi nasıldır?
Seks aşkın temeli değildir, fakat aşka çok fazla değer katmaktadır. Romantik aşklar hakkında yapılan incelemelerde cinsel arzuların arttığı ortaya çıkmıştır. Aşık olanların beraber olması cinsellikten haz almayı sağlamaktadır. Özetle, aşk ile yapılan cinsellik mükemmel kabul edilir.
