Manik depresif (Bipolar) bozukluk nedenleri ve belirtileri

Bipolar bozukluk rahatsızlığı tam olarak nedir, manik depresif için tedavi yöntemleri nelerdir, bu hastalığa ne neden olur ve ne tür belirtiler gösterir, işte detaylar. Kişinin duygu durumunda ya da ruh halinde iniş çıkışlarla seyreden ve ataklarla gelen bir duygu durumu bozukluğu olan manik depresif (bipolar) bozukluk, şizofreni olarak tanımlanmaz. Tam düzelmeler veya ataklar şeklinde seyretmekte olup, bazen de bir iki atak yaşanmasından sonra ömrün sonuna kadar tekrardan görülmeyebilir.

Manik depresif (bipolar) bozukluk

Bipolar bozukluk değişik adlarla da isimlendirilmektedir. Bunların en fazla bilinenleri ise manik depresif hastalık, iki uçlu duygu durumu bozukluğu ve iki uçlu mizaç bozukluğu şeklindedir. Bipolar bozuklukta iki uç bulunur. Bir ucunda depresyon adı verilen içe kapanıklık, kendine güvensizlik, az konuşma, çökkünlük, moralsizlik ve isteksizlik bulunurkan, diğer ucunda ise depresyonun tam tersi bir durum vardır. Yani kendine olan güvenin artması, çok fazla konuşma, gülme ve güldürme, ayağın yerden kesilmesi hali, aşırı neşeli olma şeklinde ataklar şeklindedir.

Bipolar bozukluk nedenleri

Bipolar bozukluğa yani manik depresif bozukluğa yol açan etkenlerin ilk sıralarında genetik yatkınlık gelmektedir. Bu, kalıtımsal veya yalnızca kişinin kendisine özel genetik yatkınlıkla olabilmektedir. Kişideki bu genetik yatkınlık, hayatının herhangi bir aşamasında tetiklenebilmektedir. Uykusuzluk, stres, zorlanma ve buna benzer etkenler nedeniyle tetiklenebilmekte veya kendi kendine atak şeklinde gelişebilmektedir. Ayrıca hastalar, atakların başlangıç aşamasında bunu hiçbir şekilde hissedemeyebilir.

Bipolar bozukluk tipleri

Bipolar bozukluk tipleri ile ilgili son dönemlerde çok fazla tespitler yapılmıştır. Manik depresif bozukluğun çok sayıda alt tipleri tanımlanmıştır. Ancak uluslar arası olarak kabul gören iki tipi bulunmaktadır. Bunlar; tip1 ve tip2 bipolar bozukluktur.

Tip1 bipolar bozukluk; Kişinin hayatı boyunca en az bir kez manik atak geçirmesi şeklindedir.

Tip2 bipolar bozukluk; Bu tipte manik atak yaşanmadığı gibi, hipomanik ataklar olmaktadır. Yani mani durumuna gelmemiş düşük neşe durumları olur ve genellikle depresif ataklar yaşanmaktadır. Manik ile depresif belirtilerin bir arada görüldüğü tablo tip2 bipolar bozukluk olarak tanımlanır. Bu tipte hem manik hem de depresfi uçta intihar etme arzusu çok yüksektir. İntihar etme riskinin en fazla olduğu grup budur.

Bipolar bozukluk belirtileri

Tip1 bipolar bozukluk (manik) belirtileri; Manik bipolar bozuklukta depresyonun tam tersiz belirtiler meydana gelmektedir. Özgüvende bir artış, neşeli olma hali, çoşkunluk ve taşma durumu, gülme ve güldürme, düşüncelerde hızlanma, hayata iyimser bakma, fikir uçuşmaları, çağrışımlarda hızlanma, yaratıcılıkta artış, gezip tozma ve harcama artışı, sosyal ilişkilerde ve cinsel istekte artış, kıpır kıpır bir hal, aşırı hareketli olma ve çok konuşma gibi belirtiler görülebilmektedir.

Manik atakların ve depresif atakların çok daha az şiddeti olan formları bulunmaktadır. Manik denebilmesi için, şiddetli tabloların minimum bir hafta kadar devam etmesi gerekmektedir. Dört gün kadar devam eden hafif tablo olması hipomani olarak tanımlanmaktadır. Depresyon atak olarak betimlenebilmesi için, bu depresyonlu durumun minimum iki hafta kadar devam etmesi ve gün boyu devam eden belirtilerin de eşlik etmesi gerekmektedir.

Tip2 bipolar bozukluk (depresyonel) belirtileri; Depresyon olduğunda kişinin morali aşırı şekilde çökkün, hiçbir şeyden keyif alamama veya önceden kayif alınan şeylerden artık zevk alamama, isteksizlik, moralsizlik, durgunluk, içe kapanıklık, kendisiyle ilgilenmeme, sosyal ilişkilerden kaçınma, uykusuzluk, iştahsızlık ve cinsel istekte azalma gibi belirtiler görülmektedir.

Manik depresif bozukluk teşhisi:

Bipolar bozukluğun teşhisi için, kişinin bir psikiyatri uzmanına götürülmesi gerekmektedir. Çünkü kişi depresyon atağındayken dışarıya çıkmak istemez ve dolayısıyla doktora gitmek de istemez. Manik ataklarda kişi kendisinden memnun olduğundan, herhangi bir anormallik olduğunu düşünmez. Bundan dolayı her halükarda doktora gitmeyeceği için kendi hastalığını bilebilmesi mümkün olmaz. Bu tür durumların yaşandığı hallerde, kişinin etrafında bulunanların tutumları oldukça önemlidir. Hastanın doktora gitmesi konusunda ikna edici olabilirler.

Bipolar bozukluğun teşhis edilmesinde, hastanın kendi şikayetleri önem arz etmektedir. Hasta şikayetlerini dile getirmese bile, doktorun karşısındaki tablo teşhiste zaten oldukça yardımcı olacaktır. Ayrıca hastanın yakınlarının anlattıkları da çok önemlidir. Yakınlarının atak öncesi dönem ve atak yaşandığındaki durum yakınları tarafından eksiksiz anlatılırsa teşhis edilme noktasında büyük yardımı olur. Hastanın fizik muayenesi tamamlandıktan sonra, MR filmi veya beyin tomografisi çekilir ayrıca hormon testleri için de kan testleri gerçekleştirilir. Hastanın alkol ve madde kullanımı gibi bir bağımlılığı varsa, bundan dolayı da manik depresif ataklar yaşanabilmektedir.

Bipolar bozukluk tedavisi:

Manik depresif bozukluğun ya da bipolar bozukluğun tedavisinde, koruyucu ve atak giderici bazı ilaçlar kullanılmaktadır. Verilen ilaçlar, atak gelmesi durumunda kriz belirtilerinin yatıştırılması ve yeniden atak krizinin gelmemesi içindir. Toplumumuzda atak yatıştıktan sonra iyileşti diyerek tedavinin bırakılması gibi yanlış bir tutum vardır. Tedavinin devam etmesi ve bırakılmaması gerekir. Bipolarar bozukluğu olan kişiler ve onların ailelerinin atak sonrası uzun süre şikayet olmasa bile ilaç tedavisine devam etmeleri gerektiğini bilmelidirler.

Tedavi süreci, kişi 2 veya daha fazla atak geçirmişse ve ailesinden herhangi birinin psikiyatrik bozukluk tedavisi görmüşse daha uzun tutulmaktadır. İlaç kullanım süresi hastalığın seyri ve iyileşme durumunda bağlı olarak belirlenir. Hastanın ne kadar süre ilaca gereksinimi varsa o kadar süre ilaç kullanması gerekir.

İlaçla yapılan tedavi süresi ailede bu tür bir bozukluğun olup olmamasına, atakların ne sıklıkla yaşandığına, alkol veya madde kullanımının olup olmamasına, ayrıca ek bir psikiyatrik bozukluğun varlığına bakılarak belirlenmektedir.

Bipolar bozukluk önlenebilir bir hastalık mıdır?

Manik depresif bozukluk için tamamen sıfırlayıcı bir tedavi bulunmamaktadır. Ancak doğru ve uygun bir tedavi sayesinde atakların %60 oranında azaltılması sağlanabilmektedir. Hasta düzenli bir şekilde ilaçlarını alırsa ve kontrollerini aksatmazsa %60-70 oranında ataklardan korunma sağlanabilmektedir. Hastaların bir kısmında tedavi yapılmasına rağmen atak gelişebilmektedir. Bu, hastalığın şiddetine, genetik yatkınlığa ve niteliğine bağlı olarak değişebilmektedir.

Bipolar bozukluğu tetikleyen bir takım etkenler bulunmaktadır. Bunlardan en başta geleni uyku bozukluğudur. Eğer hasta 2-3 gün gibi bir süre uykusuz kalırsa atak tetiklenebilmektedir. Atakları tetikleyen diğer faktörler olarak strestir. Zorlanma ve kilitlenme durumlarına maruz kalmaktan imkan dahilinde uzak kalınması gerekir. Bunlara ek olarak alkol ve madde kullanımı da varsa bu da atakları tetikleyebilmektedir. Antidepresanlar, kortizonlu ilaçlar ve steroidli ilaçlar da bipolar bozukluğa neden olabilir. Sonuç olarak; bipolar bozukluğu olanların ve bu kişilerin yakınlarının, atakları tetikleyebilecek faktörlerle ilgili bilgi sahibi olmaları ve dikkat etmeleri önemlidir.

One Response

Leave a Reply