Kuru iğne tedavisi veya kuru iğneleme tedavisi nedir?

Son yıllarda gözde tedavi yöntemlerinden biri olarak öne çıkan kuru iğne tedavisi (intramusküler stimulasyon) çok da yeni bir tedavi değildir. Yaklaşık 45 yıl evvel uygulanmaya başlanan bir tedavidir. Yazımızda kuru iğne tedavisi ya da kuru iğneleme ile ilgili bilgiler vermeye çalışacağız. İşte, detaylar;

Kuru iğne tedavisi nedir?

İntramusküler stimulasyon yani kuru iğneleme metodu, değişik hastalıklarda problemli bölgelerdeki kaslara uygulanan, doğrudan kaslara batırılarak gerçekleştirilen ve iğnelerin boyuna ve kalınlığına göre farklılık gösteren bir yöntemdir. Toplumumuzda kulunç olarak adlandırılan myofasial ağrı sendromunda kullanılıyor olsa da, ağrılı kas spazmının yaşandığı pek çok rahatsızlıkta güvenli olarak kullanılmaktadır.

Kuru iğnelemede amaç, kollagen lifler nedeniyle sertleşmiş olan kasların içinde meydana gelen ağrılı trigger ya da tetik noktalara yapılan kuru iğneyle ağrılı yerlerin gevşemesi, çözülmesi ve kasların normal gerginliğine ulaşmasıdır. Bundan dolayı da akupunktur uygulamalarından farklılık göstermektedir. Kuru iğneleme, anestezi altında da gerçekleştirilebilen bir uygulamadır. İlaç olmadığından olası yan etiklerinden de koruma avantajı sağlamaktadır. Kuru iğne tedavisinin başarılı olabilmesi amacıyla, önce soğuk sprey ile germe sonrasında da sıcak uygulama ile kaslar gevşetilerek de uygulanabilmektedir.

Akupunktur ile aynı yöntem mi?

Kuru iğne metodu ile akupunktur arasındaki benzerlik her ikisinde de iğne kullanılmasıdır. Akupunkturda iğneler belirli noktalara uygulanmakta ve 20 dakika süreyle bekletilmektedir. Kuru iğneleme ise, spazm olan veya spazma giden kaslara iğne uygulanmasıdır ve akupunktura olduğu kadar bekletilmez. Çünkü etkisi hemen görülür.

Kuru iğneleme yönteminde iğne nöroanatomik yapıya bağlı olarak farklı doku derinliklerine uygulanmaktadır. Özellikle kronik kas iskelet sistemi bozukluklarında ve buna bağlı ağrıların iyileştirilmesinde çok etkili olmaktadır.

Kuru iğne tedavisi hangi hastalıklarda uygulanır?

Kuru iğneleme, genellikle 11-12 yaşlardan başlayarak, hangi nedene bağlı olursa olsun kas spazmı ve gerginliği yaşayan her bireye uygulanabilmektedir. Kişinin diğer hastalıkları, kuru iğne tedavisinde herhangi bir engele yol açmamaktadır.

İğne korkusu olanlara da rahatlıkla yapılabilen bir uygulamadır. Hastalar genellikle iğne kaynaklı acı veya ağrı duymazlar. Batırılan iğneler akupunkturdaki kadar uzun süreli değil, birkaç saniye ya da birkaç dakika kalmaktadır.

Kuru iğne tedavisinde iğne bir kanamaya sebebiyet vermemektedir. Özellikle kan tutan ve kan görmek istemeyenler için ideal bir tedavi yöntemidir. Hamilelik yaşayan hastalara belirli bazı koşullar sağlandığı taktirde uygulanmaktadır.

Kanserli hastalarda kas ve tendon ağrılarında başarılı sonuçlar vermektedir. Hastaların ağrılarında ciddi azalmalar görülmektedir. Çünkü kanser hastalarındaki ağrıların hepsi kanser kaynaklı gelişmemektedir.

Kuru iğne tedavisinin kullanım alanları

  • Boyun ve sırt ağrıları,
  • Migren veya gerilim tipi baş ağrıları,
  • Omuz sorunlarında donuk omuzlarda,
  • Dirsek rahatsızlıkları, epikondil iltihapları,
  • Bel ağrılarında,
  • Masabaşı rahatsızlıklarında,
  • Duruş bozukluklarından kaynaklanan ağrılarda,
  • Diz ağrıları,
  • Kalça ağrıları,
  • Çene eklemi ağrılarında,
  • Disk hastalıklarında,
  • Whiplash yaralanmaları, travma sonrası omurga ağrıları,
  • Topuk ağrıları,
  • Miyofasial ağrı sendromunda,
  • Fibromiyalji,
  • Tendinitler,
  • Spor yaralanmaları ve rahabilitasyonu,
  • Siyataljiler,

Not:

Kuru iğne tedavisi, manuel terapi ile beraber uygulanmalıdır. Çünkü diğer tedavi yöntemleriyle uygulandığı taktirde başarı şansı daha da artmaktadır. Haftada en az 1-2 kez, toplamda da 10 seanstan az olmamalıdır.

Leave a Reply