Dilimize “benzeri benzerle tedavi etmek” olarak çevrilmiş olan homeopati, her türlü acil hallerde uygulanabilen bir tedavi şeklidir. Yazımızda homeopati ya da homeopatik tedavi ile ilgili bilgiler vermeye çalışacağız. İşte, detaylar;
Homeopati nedir?
Dünya çapında 200 yılı aşkın bir süredir uygulanan homeopati, DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü) tarafından kabul gören ikinci büyük doğal tedavi yöntemidir. Başta Avrupa olmak üzere bütün dünyada uygulanmaktadır. Hindistan ve Güney Amerika’da en popüler tedavi yöntemlerinin başında gelmektedir.
Homeopati tedavisi nasıldır?
Bir madde sağlıklı olan birinde hastalık belirtileri meydana getiriyorsa, aynı belirtileri veren başka bir hasta bu madde kullanılarak tedavi edilebilir. Örneğin; arı sokan birinde sokulduğu yerde şişme, deride renk değişimi, ağrı ve sıcaklık gibi bir takım şikayetler meydana gelir. Homeopatik tedavide bu tür bir hasta, arının zehrinden hazırlanan özel bir ilaç ile tedavi edilebilmektedir. Bunun anlamı ise, benzer benzeri tedavi eder prensibidir.
Uygulanmaya başlanmasından bugüne kadar 3 bin’den fazla ilaç denemesi gerçekleştirilmiştir. Yapılan ilaçlarda hayvansal maddeler, mineraller ve bitkiler kullanılır. Bu ilaçlar, karışım şeklinde değil tek bir ana madde şeklinde özel işlemlere tabi tutularak hazırlanmaktadır. Buna potansiyelleştirme adı verilmektedir. İlaçlar bu sayede, zararlı ve zehirli maddeler bile zararsızlaştırılmakta, doğru dozaj kullanılarak tehlikesiz ve başarılı şekilde kullanılmaktadır.
Homeopatik ilaçların etkileri, bildiğimiz kimyasal ve bitkisel ilaçlarla kıyaslanamaz. Bu ilaçlar, üretildiği ana maddenin yapısından inceltilmiş ve seyreltilmiş unsurları barındırmaktadır. Seyreltildiğinden dolayı da, yan etkilerin oluşma riski de ortadan kaldırılmış olur.
Homeopatik ilaçların hazırlanma aşamasında, maddesel olan maddesel olmayana ve enerjetik olana dönüşmektedir. İlacın ana maddesinin biyolojik ve fiziksel varlığı sona ermektedir. Tüm özellikler hizmet eden taşıyıcılara aktarılmaktadır. Bu potansiyelleştirme ile ana madde, maddesel özelliğini kaybeder ve taşıyıcı madde üzerinde bir enerjiye ve bilgiye dönüşür. Var olan her şeyin madde olmadığı ve enerjiye dönüşebileceğini düşünürsek, çok fazla şaşılacak bir durum değildir. Homeopatik ilaçlar, vücudun tüm istemlerini ilgilendirmektedir. Vücut kadar ruhsal ve zihinsel alanları da etkilemektedir. Ayrıca aynı ilaç, hastanın aynı anda birden çok şikayetinin iyileşmesini de sağlayabilir.
Homeopatik tedavinin uygulanması:
Homeopatik tedavi uygulamasının temelinde çok iyi bir analiz olması gerekmektedir. Yapılan analizde belirtilerin ve hastalığın çok iyi gözlemlenmesi, dikkatli bir şekilde kayıt edilmesi ve değerlendirme yapılması gerekmektedir.
Homeopat yani tedaviyi uygulayan kişi, bütün dikkatini vücuda yöneltmektedir. Vücuda zihinsel ve ruhsal durum da dahildir. Zihinsel şikayetler mevcut hastalığın gelişiminden ayrı tutulamaz, hatta ciddi bir şekilde ele alınır ve detaylı bir şekilde de incelenir. Hastaların kendi genel durumlarını anlatmaları, homeopatik tanıda çok önemli bir noktadır ve ilaç tercihinde oldukça etkili bir durumdur.
Gerçekleştirilecek olan analizde hastaya uyku durumu nasıl, nasıl ağrı var, rüyalar ne şekilde, dışkının rengi nedir, cinsel yaşam nasıl, yenilen ve içilen şeylerin neler olduğu, korkular ve sıkıntıların olup olmadığı, sevilen veya sevilmeyen şeyler gibi pek çok konuda sorular sorulabilmektedir. Ayrıca hastanın ruh hali ile ilgili hiç akla gelmeyen sorular da yöneltilebilmektedir. Tüm bu sorular homeopatın en uygun ilacı bulma konusunda yardımcı olmaktadır. Uygun ilaç bulunduktan ve dilin altına konulduktan sonra, büyük ihtimalle başkaca sorgulamaya gerek kalmaksızın problemlerin iyileşmesi mümkün olabilmektedir.
Homeopatik tedavi, aklınıza gelebilecek her tür acil hallerde uygulanabilmektedir. Çok ciddi bir travma olsa bile, uygun ve doğru ilaç tatbik edildiğinde hızlı bir iyileşme sağlanabilmektedir.
Homeopatik tedavi, akut ve kronik tüm rahatsızlıkların tedavisinde çok rahat bir şekilde kullanılabilir. Alerjik hastalıklardan psikosomatik hastalıklara, çocuk hastalıklarından çocuk hastalıklarına varana kadar çok geniş bir yelpazede uygulanabilmektedir. Tedavideki preparatlar kimyasal olmadığı için, gebelerde ve çocuklarda da güvenli bir şekilde kullanılabilmektedir.
Homeopatik tedavi, diğer yandan gereksiz ilaç kullanımının da önüne geçen bir tedavi yöntemidir. Enerjetik etkisinden dolayı çok küçük dozlarda kullanılmakta, vücutta toksik maddelerin birikmesine yol açmamaktadır. Bu nedenle de herhangi bir yan etkisi de bulunmamaktadır.
Homeopati’den en etkin ve en iyi neticeyi alabilmek için hastalığın ilk başlangıcında uygulanmaya başlanmalıdır. İlerlemiş ve tedavisi mümkün olamayacak duruma gelmiş hastalıklarda homeopatik tedavisinin de pek bir etkisi olamamaktadır. Ancak tam zamanında uygulanmış olan homeopatik madde, doğru bir şekilde verilirse hastanın yaşam enerjisini canlandırmaya katkıda bulunacaktır.
