Normal hayatta yere düştüğünüzde veya bir yere çarptığınızda belli noktalarda yaralar oluşabilir. Bazen bu yaralar, çok uzun zaman periyodlarında iyileşir. Aslında yaraların türüne göre bakımları da farklıdır. Ameliyat yaraları, şeker hastalarında oluşan yaralar veya çarpma, travmalarla alınan yaralar farklı türlerdir. Bazen bizler kulaktan duyma bilgilerle yaralara müdahale ederiz. Aslında bu durum, yaraların geç iyileşmesine neden olmaktadır.
Yara bakımı hakkında hemen hemen herkesin bildiği bir bilgi vardır. Aslında her yara tedavisi birbirinden farklıdır ve üstelik kişiye özeldir. Yaraların bakımı yapıldığı halde yara iyileşmiyorsa mutlaka doktora danışılmalıdır. Ufak ve önemsemediğiniz bir yara, bir anda çok tehlikeli bir duruma neden olabilir. Hatta yara enfeksiyonları, kan damarları yolu ile tüm vücuda yayılarak insan hayatını tehlikeye atabilir.
Yaraları oksijenli su ve batikonla temizlemeyin:
Yaraları temizlemede kullanılan oksijenli su ve batikon, o noktada olan mikropları öldürürken, yaranın kapanmasını sağlayan yeni hücrelerin de zarar görmesini sağlamaktadır. Ayrıca, bölgede yarattığı tahriş kaynaklı olarak alerji oluşmasına neden olabilir. Bu nedenle, düşme ve kesilme gibi durumlarda yara hemen bol sabun ile yıkanmalı ve temiz bir bezle kapatılmalıdır. Eğer diyabet hastasıysanız, yaranın küçüğü ve büyüğü yoktur, mutlaka bir doktora danışmakta fayda vardır. Çünkü diyabet, yaraların kapanmasını engelleyerek daha sorunlu hale getirir.
Kaşınan yaralar ve enfeksiyon:
Kaşınan yara iyileşiyor derler. Evet, iyileşen yara kaşınır. Fakat kaşınan yara aynı zamanda tahriş, enfeksiyon ve alerji belirtisi de olabilir. Bu nedenle yaralar takip edilmelidir. Yaraların kenar bölgesinde artan kızarıklık, su toplaması ve yanma varsa, hemen bir doktora danışılmalıdır. Sepsis gibi hastalıklarda, bu noktada olan iltihap kanla tüm vücuda yayılabilir. Bu durum çok tehlikelidir, çünkü hayati risk taşır.
Yarayı açık bırakmak iyileşme süresini kısaltmaz:
Halk arasında yarayı açık bırakmanın, yaranın çok daha hızlı iyileşmesine neden olduğu düşünülür. Evet, yara iyileşmesi için oksijen lazımdır. Fakat yaranın nemli olması daha hızlı iyileşme sağlamaktadır. Kurumuş bir yara kolay kolay iyileşmez. Yara kuruduğunda, üzerinde oluşan kabuk bu durumu zorlaştırır. Tek yararı, kabuktan mikrobun geçmesinin zorlaşmasıdır. Doğru olan durum yara temizlendikten hemen sonra, antibiyotikli bir krem sürülerek pansumanla kapatmak ve günlük pansuman yapmaktır. Yara bölgesinde yanma, kızarma ve şişme oluştuğunda hemen hastaneye gitmek gerekir.
Küçük yaralar:
Küçük yaralanmalarda, yaranın nasılsa küçük olduğu ve kendiliğinden düzeleceği düşünülür. Aslında bu yanlış ve tehlikelidir. Vücutta oluşan en ufak yara bile, o bölgeden mikrop alınmasına neden olmaktadır. Bu noktadan giren bakteri, mantar veya mikroplar çok büyük enfeksiyonlara neden olabilir. Diyabetiniz varsa, en ufak çizikler bile ciddiye alınmnalıdır. Yara iyice temizlenmeli ve yara bandı ile kapatılmalıdır. 1 hafta boyunca pansuman ile yara bandı değiştirilmelidir.
Kaynak: Bu yazı, memorial.com.tr/saglik-rehberleri/yara-iyilesmesini-onleyen-4-kritik-hata/ kaynak alınarak özgün olarak oluşturulmuştur.
