Düşük, gebelikte en sık yaşanan komplikasyonlardan biridir. En başta gelen belirtileri kasık ağrısı ve kanamadır. Hamilelik dönemindeki bulantıların aniden kesilmesi de düşük belirtisi olabilir. Anne ve baba adaylarının yaşları, beslenme alışkanlıkları, bağışıklık sistemi ve bazı rahatsızlıklar düşük yapmayı tetikleyebilmektedir. Bunların yanı sıra B12 vitamini eksikliği de düşüğe neden olabilir. Yazımızda, düşük nedir ve belirtileri nelerdir? sorularını cevaplamaya çalışacağız. İşte, detaylar,
Düşük nedir?
Düşük, hamilelikte en çok görülen komplikasyonlardandır. Gebeliğin 20’inci haftasından önce, bebeğin 500 gram ağırlığa ulaşmadan sonlanmasına düşük adı verilmektedir. Bu süreçte iki ya da daha fazla düşük olursa buna da tekrarlayan düşük denmektedir. Birçok kadın düşük yaptığı esnada meydana gelen kanamayı adet kanaması gibi düşünmektedir ve bundan dolayı da düşük yaptığının farkına varamamaktadır. Hamileliğin ilerlemesiyle birlikte düşük yaşanma olasılığı daha da azalmaktadır.
Gebelik planlamasında, anne ve baba adaylarına gebelikten iki veya üç ay kadar önce Omega-3, B12 vitamin ve folik asit takviyeleri verilir. Çünkü karı kocaların sağlıklı beslenmeleri, hem sperm hem de yumurta kalitesi açısından önemlidir ve döllenmeyi doğrudan etkilemektedir.
Düşük olmasının en yaygın belirtileri?
Düşük oluşmasının ilk belirtisi vajinal kanama olmasıdır. Oluşan kanama, açık tonda ya da vajinal salgılar nedeniyle koyu kahve renkte ve karışık tonda olabilmektedir. Gebelikte vajinal kanama söz konusu olduğunda acilen takibi yürüten doktora başvurulmalıdır. Gebelik yaşayan kadınların yaklaşık %70’inde lekelenme şeklinde kanama söz konusu olabilmektedir. Lekelenme şeklindeki bu kanamalar, gebeliğin ilk haftalarında embriyonun rahme tutunması esnasında görülebilmektedir.
Vajinal kanama ile birlikte yaşanan kramplar ve kasık ağrıları, düşük komplikasyonunun en başta gelen belirtileri arasında yer almaktadır. Gebelikte, ilk haftalarda progesteron hormonu düzeyi artış gösterir ve bu da hem bağırsak hem de idrar yolları üzerinde etki ederek kasık ağrılarına yol açar. Aralıklı olarak yaşanan ve her seferinde daha da şiddetli olan kanamalar ve krampların sonucunda büyük ihtimalle düşük meydana gelir.
Düşük nedenleri;
Gebelikte yaşanan bulantı ve göğüslerdeki gerginliğin birden bire yok olması, hamileliğin düzgün gitmediğini işaret etmektedir. Anne ve baba adaylarının beslenme alışkanlıklarının yanı sıra, bazı hastalıklar ve bağışıklık sisteminin zayıflaması düşük oluşmasına neden olabilmektedir. Önceki gebeliklerinde düşük yapmış kadınların, mevcut gebeliklerinde daha dikkatli davranmaları önemlidir.
Anne adayının yaşı;
Anne adaylarının yaşı ilerledikçe, düzenli şekilde cinsel ilişki yalanmaya devam edilse de, gebeliğin elde edilme süresi uzamaktadır. Bu nedenle de gebeliğin sağlıklı olarak sürmesi güçleşebilmektedir.
Anne adaylarının yaşlarının düşük üzerindeki etkisi;
20 yaş altı hamileliklerde %9,9
20- 24 yaş aralığındaki hamileliklerde %9,5
25 -29 yaş aralığındaki hamileliklerde %10
30 – 34 yaş aralığındaki hamileliklerde %11,7
35 – 39 yaş aralığındaki hamileliklerde %17,7
40 – 44 yaş aralığındaki hamileliklerde % 33,8
45 yaş ve üzeri hamileliklerde % 53,2 oranında düşük meydana gelmektedir.
Baba adayının yaşı;
Baba adaylarının yaşının 50’nin üzerinde olması, bebekte genetik anomali olma ihtimalini arttırdığı gibi düşüğe de yol açmaktadır.
Trombofili;
Gebelik dönemi boyunca anne adaylarının rahminde ve plesentasında pıhtı oluşumu önlenir.
Egzersiz;
Gebelik döneminin ilk üç ayında hafif egzersizler yapılabilir. Bu dönemde uzun süreli ağır egzersizler yapılmamalıdır. Ağır egzersizler vücut ısısında yükselmeye yol açmaktadır. Hamileliğin ilk haftalarında vajinal kanaması olanların egzersiz yapmaları da çok sakıncalıdır.
Cinsellik;
Normal seyreden gebelikte cinsel yaşamda kısıtlamalar yapılmaz. Eğer lekelenme şeklinde kanama, vajinal kanama, tekrarlayan düşük öyküsü ve kasık ağrıları olanların, gebeliğin ilk haftalarında cinsel ilişkiye girmemeleri tavsiye edilmektedir.
Bağışıklığın zayıflaması;
İnsan vücudunu hastalıklara karşı koruyan sistem bağışıklık sistemidir. Eğer bağışıklık sistemi zayıflarsa düşük oluşabilir. Ayrıca travma ve stres de düşüğe neden olabilmektedir.
Düşüğün en yaygın nedenleri;
Anne rahmindeki fetüsün gelişiminde yaşanan anormallikler düşüğe neden olabilmektedir. Düşük, genetik faktörler sebebiyle de meydana gelebilmektedir.
Polikistik Over sendromu;
Yumurtalıklarda birden fazla kistin olduğu ve kistler arasındaki dokuların artış gösterdiği durum polikistik over sendromu olarak adlandırılmaktadır. Bu sendrom nedeniyle de düşük yaşanabilmektedir.
Tiroid bezi hastalıkları;
Tiroid bezi eğer az çalışıyorsa vücut ısısında düşme, boyunda ve çenede ağrı, kabızlık, halsizlik, kısırlık ve düşükler görülebilmektedir. Şayet tiroid bezi aşırı çalışıyorsa kaslarda güçsüzlük, çarpıntı, kaşıntı ve düşük riski oluşabilmektedir. Ayrıca şeker hastası olanlarında düşük yapma riski oldukça yüksektir. Bu nedenle, şeker hastası olan anne adaylarının şekerinin kontrol altına alınması gerekmektedir.
Kaynak: Bu yazı, hastasaglik.com/dusuk-nedirbelirtileri-nelerdir/ kaynak alınarak özgün olarak oluşturulmuştur.
