Doğumsal kalp hastalıkları hakkında soru ve cevaplar

doğumsal kalp hastalıkları

Doğumsal kalp hastalıkları ile ilgili pek çok merak edilen konular var. Yazımızda sizler için en fazla merak edilenleri soru ve cevap olarak aktarmaya çalışacağız.

Soru: Doğumsal kalp hastalıklarının nedeni nedir?

Cevap: Birçoğunun Nedeni tam olarak bilinmemektedir. Bazı hastalarda akraba evlilikleri, anne ve babanın yanı sıra ailede kalp hastalığı olması, hamilelikte kızamıkçık gibi hastalıkların geçirilmesi, gebelikte röntgen filmi çektirme ya da bilinçsiz ilaç kullanımı gibi etkenler doğumsal kalp hastalıklarının nedenleri arasındadır. Yine de hastalığın bu nedenlere bağlı olarak gelişip gelişmediği de tam olarak belirlenememektedir.

Soru: Görülme oranı nedir?

Cevap: Yenidoğanların %1’inde doğumsal kalp hastalığı bulunmaktadır. Ölü doğanlarda bu oran %5, düşüklerde %10-15 civarındadır. Bu durum, kalp hastalığı ağır olan bebeklerin önemli bir bölümü dünyaya gelememektedir.

Soru: Anne ve babalar doğumsal kalp hastalıklarını fark edebilirler mi?

Cevap: Anne ve babalar hastalık ağır değilse ve ilerlememişse bu durumu fark edemezler. Bazı vakalar o kadar az bulgu vermektedir ki, doktor kontrolü esnasında bile bebeğin huzursuz olması ve ağlaması durumunda anlaşılamayabilir.

Soru: Önlenebilir bir hastalık mıdır?

Cevap: Bugünkü imkanlar dahilinde hastalığın muhtemel nedenlerini azaltmak mümkün olabilse bile, önlemek pek de mümkün görünmemektedir.

Soru: Doğumsal kalp hastalıkları bebek doğmadan anlaşılabilir mi?

Cevap: Bebek anne karnındayken 4. aydan itibaren bazı kalp hastalıkları uzman ve tecrübeli doktorlar tarafından tespit edilebilir. Ancak bazı kalp hastalıkları az belirti verdiği için anlaşılmayabilir.

Soru: Tespit edilen kalp hastalıkları anne karnında tedavi edilir mi?

Cevap: Çok az sayıdaki bazı hastalıklar dışında henüz tedavisi mümkün değil. Kalp hastalığı belirlenmiş ve yaşama şansı olmayan bebekler anne ve babanın iznine bağlı olarak düşük yaptırılabilmektedir. Bu izin de ancak yasaların izin vermesi, hastane etik kurulunun kararı, tanının kesin ve net olması durumunda uygulanabilmektedir.

Soru: Doğumsal kalp hastalıkları tedavi edilebilir mi?

Cevap: Bu tür kalp hastalıklarının neredeyse tümünün tedavisi bulunmaktadır. Tedavisi yapılamayanlar çok ağır kalp hastalıklarıdır. Tıp alanındaki yeni gelişmeler sayesinde her geçen gün tedaviler çok daha başarılı olabilmektedir.

Soru: Doğumsal kalp hastalığı olan bebeklerde morarma olur mu?

Cevap: Her kalp hastalığında morarma görülmez. Kalp hastalıkları morarmalı ve morarmasız olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Morarmasız kalp hastalıkları daha fazla görülür. Bundan dolayı genellikle doğumsal kalp hastalıklarında morarma olmaz, ancak nadiren görülebilmektedir.

Soru: Doğumsal kalp hastalıkları bulaşıcı mı?

Cevap: Bu tür hastalıkların bulaşıcı olmasının imkan ve ihtimali yoktur.

Soru: Sonraki doğumda çocuğun kalp hastası olması mümkün mü?

Cevap: Bu olasılığın gerçekleşmesi de gerçekleşmemesi de bilinmiyor. Gebeliklerde kalp hastalıklarına yakalanma oranı normalde %1’dir. Fakat kardeşlerden birinde doğuştan kalp hastalığı varsa, bu oran %3-5 oranlarına çıkabilmektedir.

Soru: Doğumsal kalp hastalığını her doktor anlayabilir mi?

Cevap: Teknoloji ve tıp sürekli ilerlemekte. Bundan dolayı da tek bir kişinin her şeyi bilmesi ya da bilgi sahibi olması söz konusu olamaz. Dolayısıyla tıp alanında uzmanlık alanları bulunmaktadır. Çocuk hastalıkları konusunda pek çok üst uzmanlık alanı bulunmaktadır. Çocuk kardiyolojisi de bunlardan biridir ve doğuştan kalp hastalıkları ve kalp romatizmaları bu alanın içindedir. Doğuştan kalp hastalıklarını ancak bu alanda uzmanlaşmış çocuk kardiyoloji uzmanları kesin olarak belirleyebilirler. Bundan dolayı 18 yaş altındaki çocuklardaki olası kalp hastalıkları ile ilgili çocuk kardiyoloji uzmanı bir doktora muayene olmaları gerekmektedir.

Soru: Doğumsal kalp hastalıklarında cerrahi operasyon gerekli mi?

Cevap: Kesinlikle hayır. Pek çok doğuştan kalp hastalıklarında ameliyat gerekmez. Bazı hastalıklar o kadar hafif olabilmektedir ki normal bir tedavi bile yapılmayabiliyor. Ameliyat gerektiren durumlarda bile kateter adı verilen aletlerle ameliyatsız tedaviler de yapılabilmektedir. Ameliyat, en son çare olarak düşünülür.

Leave a Reply