Diyaliz nedir? Periton diyaliz ve Hemodiyaliz

Böbreklerin ana işlevi idrar meydana getirmektir. Şayet böbrekler işlevlerinin %80 – 90’ını kaybetmişse bu durumdaki kişilerin diyaliz tedavisine başlamaları gerekmektedir. Yazımızda, diyaliz nedir ve merak edilenlerle ilgili bilgiler vereceğiz. İşte, detaylar;

Diyaliz ne işe yarar?

Normal şartlarda her insanda iki adet böbrek bulunmaktadır ve belin arka kısmında bel omurlarının her iki yanında yer almaktadır. Ortalama olarak boyu 12 cm, genişliği 6 cm, kalınlığı 3 cm ve ağırlığı da yaklaşık 150 gram kadardır. Ana görevi idrar üretmek olan böbrek, kalp tarafından pompalanan kanı alıp glomerüllerden geçirmekte ve idrar üretmektedir. İdrar üretimi sayesinde, böbrekler alınan besinlerin sindirilmesi aşamasında ortaya çıkan zehirli atıkların ve fazlalık suyun vücuttan atılmasını sağlamaktadır.

Böbrekler, renin hormonu vasıtasıyla kan basıncının kontrolünü sağlamada, eritoprotein hormonu vasıtasıyla kan hücrelerinin üretimini gerçekleştirmede ve kalsiyum fosfor dengesini sağlayarak kemik metabolizmasında etki göstermektedir. Fonksiyonlarını %80 – 90 oranında kaybetmiş olan böreklerde diyaliz gerekmektedir. Diyaliz, hemodiyaliz ve periton diyaliz olmak üzere iki şekilde uygulanmaktadır.

  • Hemodiyaliz; Hastalanmış olan kanın, damardan alınıp özel olarak geliştirilmiş cihazlar vasıtasıyla temizlenerek yeniden hastaya verilmesi işlemidir. Hastanın durumuna bağlı olarak haftalık 1 – 3 kez uygulanabilmektedir.
  • Periton diyaliz; Hastanın karın boşluğuna sıvı verilir. Bu sıvıya atıkların geçmesi sağlanır ve sonrasında da bu sıvı boşaltılır. Bunun gerçekleştirilebilmesi için herhangi bir cihaza gereksinim yoktur.

Hemodiyaliz nedir;

Kanın vücudun dışında bir cihaz yardımıyla temizlenerek vücuda yeniden verilmesi işlemi hemodiyaliz olarak adlandırılmaktadır. Hastanın durumuna bağlı olarak haftada 2-3 defa uygulanabilmektedir. Seansların her biri 4-5 saat kadar sürebilmektedir. Hemodiyaliz için, fistül ameliyatı adında ufak bir cerrahi gereklidir. Bu cerrahi ile hemodiyaliz işlemi hızlandırılmakta ve kolaylaştırılmaktadır.

Hemodiyaliz avantajları nelerdir?

  • Vücuttaki atıklar hızla ve başarılı bir şekilde dışarı atılmaktadır.
  • Uzman doktor ve hemşirelerce uygulanır.
  • Başka hastalıklarla ilişki kurulmasını sağlamaktadır.
  • Her gün uygulanmaz. Haftada 2-3 kez gerçekleştirilir.

Hemodiyaliz dezavantajları nelerdir?

  • Seanslar arası fiziksel düşüş ve yükselme. Hastalarda diyaliz sonrası iyi hissetme olmakta, ancak sonraki seansa kadar kötüleşme yaşanması.
  • Tedavide iğnelerin kullanılması.
  • Bazı sıvı ve besinlerin alımının kısıtlanması gerekli olabilir.
  • Küçük de olsa ameliyat gerektirir.
  • Tedavi esnasında ani tansiyon değişimleri olabilir.

Periton diyaliz nedir;

Bu yöntem, hastanın karın boşluğuna özel bir solüsyon verilerek, karın içi zar kullanılarak kanın atık maddelerden arındırılarak sıvı dengesinin sağlanmasıdır.

Uygulamada öncelikli olarak, ufak bir cerrahi işlemle karın boşluğuna ince plastik bir kateter yerleştirilmektedir. Hastanın durumuyla bağıntılı olarak karın boşluğuna 1,5 – 2 litre kadar periton diyaliz solüsyonu aktarılır. Bu şekilde diyaliz başlatılmış olur. Solüsyon karın boşluğunda 4-6 saat kadar kalır ve sonrasında değiştirilmesi gerekir. Bu süreçte solüsyona geçmiş olan atık maddeler ve kirli su dışarı çıkarılır. Bunu yapmak için kateter kullanılır. Peşinden yeni solüsyon karın boşluğuna verilir. Periton diyaliz, bazı uzmanlarca sağlıklı böbreklerin gerçekleştirdiği fonksiyonlara en yakın diyaliz yöntemi şeklinde değerlendirilmektedir. Torba değişimi gün içinde hastanın kendisi tarafından 4-5 kez yapılabilir. Bu tür periton diyalizi “Sürekli Ayaktan Periton Diyalizi” ( SAPD ) olarak adlandırılmaktadır.  SAPD uygulanırken temizlik konusu önemlidir. Yoksa enfeksiyon kapma olasılığı meydana gelir ki, bu kişide hoş olmayan komplikasyonlara yol açabilmektedir.

SAPD avantajları nelerdir?

  • Hemodiyalize oranla çok daha iyi bir kan basıncı kontrolü sağlar.
  • Çok daha etkin bir sıvı kontrolü sağlar.
  • Diyet kısıtlaması en az düzeyde olmaktadır.
  • Özellikle çocuklar ve yaşlılarda en çok tercih edilen yöntemdir.
  • Kanın pıhtılaşmasını önlemek için heparin uygulanmasını gerektirmez.
  • Hastanın kendisi tarafından gerçekleştirilen bir tedavidir ve hasta daha iyi hisseder.
  • Hastaların basit bir eğitimler yapabileceği bir tedavi yöntemidir.
  • Diyaliz merkezlerine olan bağımlılığı ortadan kaldırmaktadır.

SAPD dezavantajları nelerdir?

  • Enfeksiyon riski bulunmaktadır.
  • Kateter kaynaklı enfeksiyonlar görülebilir.
  • Karın içi zarı iltihabı gelişebilir.
  • Her gün 3-5 kez uygulanması gerekir.
  • Protein kaybına neden olabilmektedir.
  • Ufak ta olsa bir cerrahi operasyon gerektirmektedir.

SAPD’ye başlayan hstaların akıllarına takılan bazı sorular ve cevapları;

Soru; Torbamı nerede değiştirebilirim?

Cevap; SAPD’nin en önemli avantajı, evde, işyerinde ve okulda yani hemen hemen her yerde temiz bir ortamda rahatlıkla torba değişimi yapılmasını sağlamasıdır. Torba değişiminde yine de bir takım tedbirlerin alınması gerekir. Bunlar;

  • Evde; Torba değişimi SAPD hemşiresinin size önermiş olduğu bir alanda yapılabilir. Temizliğinden emin olunan ve en az kullanılan odalarınızdan biri olması daha uygundur. SAPD işlemine yeni başlayanlar için buna riayet edilmesi yararlı olacaktır. Hatta, bir odanın bu iş için ayrılması ve de yakınında ellerin yıkanabilmesi için bir lavabonun da bulunması çok daha iyi olur.
  • İş yerinde; SAPD, iş yaşantısına engel olmayan en iyi ve en etkili diyaliz tedavisi yöntemidir. İş yerinizde torba değişimi yapacaksanız kendinize uygun bir yer belirlemelisiniz. Gerekirse işvereniniz ile bu konuyu görüşün.
  • Yolculuklarda; SAPD, herhangi bir cihaza ya da hastaneye bağımlı olmanızın önüne geçer. Bu nedenle isterseniz tatile veya yurt dışına geziye çıkmanızda bir sorun olmaz.

Kısa gezilerinizde, gereken diyaliz solüsyonunu ve malzemelerini yanınıza alın. Torba değişimini seyahatinizden önce ya da gideceğiniz yere ulaştıktan sonra yapabilirsiniz.

Soru; Diyaliz sıvısını ısıtmam gerekir mi?

Cevap; Diyaliz sıvısının soğuk olması belki size rahatsızlık verebilir. Dolayısıyla kullanımınızdan evvel ısıtmanız iyi olacaktır. Torbanızı kuru, temiz ve direkt ısıdan uzak bir alanda ısıtmanız gerekir. Mesela; kış mevsiminde ılık bir radyatörün üzerine bir havlu ya da temiz bir beze sararak koyabilir ve ısıtabilirsiniz. Torbanızı iki sıcak su termoforunun arasına koyarak da ısıtmanız mümkün. Isıtma yapmadan önce SAPD hemşiresinden gerekli önerileri de almanız gerekecektir. Isıtmak için mikrodalga fırın gibi ısıtıcılar kullanmayınız.

Karnımdaki sıvı ile kendimi nasıl hissederim?

Diyaliz, herkeste farklı bir reaksiyon göstermektedir. Bazı hastalar SAPD’ye çok çabuk uyum sağlarlar. Bazı hastalar da ilk zamanlarda bir takım zorluklarla karşılaşabilirler, ancak kısa zaman sonra alışacaklardır. Sıvı ilk verildikten sonra omuzlarınızda biraz rahatsızlık hissedebilirsiniz. İlk günlerde şişkinlik ve dolgunluk hissi de duyabilirsiniz. Bu rahatsızlıkların yaşanmasını önlemek amacıyla, ilk günlerde daha az diyaliz sıvısı kullanılabilir.

Sıvının karnınızdan boşaltılmasında sona doğru kasıklarda hafif ağrı olabilir. Bu durum, kateterin emiş etkisiyle alakalıdır. Boşaltılan sıvının azaldığını ya da bitmek üzere olduğunu işaret etmektedir. Boşaltımın sonuna doğru pozisyonunuzu değiştirmeyi deneyin. Bu sırada klempin kapatılması da faydalıdır. Bu durum kısa süreli yaşanır ve bazı hastalar hafif de olsa kasık ağrısı yaşadıklarını anlamazlar bile. Yeni başlanan SAPD’ye alışmak zaman alabilir, bu nedenle sabırlı olmakta yarar vardır.

Makineyle yapılan periton diyalizi ( APD);

Metal bir makine ile uygulanmaktadır. Bir hastanede ya da hastanın evinde gece boyunca uygulanır. Kullanılan makine uzman kişiler tarafından programlanmaktadır. Hastalar, yatmadan evvel kateter ve makine bağlantısını gerçekleştirip başlama düğmesine basarlar. Hasta uykudayken cihaz periton diyaliz işlemini gerçekleştirmeye devam eder.

Aletli periton diyalizi (APD) avantajları nelerdir?

  • Gece için programlanıp hasta uykudayken yapıldığından, günün geri kalan bölümünde diyalize girmesine gerek kalmaz. Çalışan ya da okula giden hastalar için en uygun diyaliz yöntemidir.
  • Değişimler, uyku sırasında gerçekleştiği için karın içi basınç azalmıştır. Dolayısıyla basınç kaynaklı meydana gelebilecek fıtık gibi problemler en az iner.
  • Taşınabilir modeli de olduğundan seyahatlerde de rahatlıkla kullanılabilmektedir.

Diyaliz eğitimi;

Hasta için hangi diyalize karar verilmiş olursa olsun, hastalar uzman hemşirelerce eğitilmektedir. Hastaların her biriyle ayrı ayrı ilgilenilmektedir ve ayrıntılı eğitimler verilmektedir. Öğrenmenin kolay olması amacıyla video ve broşür gibi materyallerden de faydalanılmaktadır. Eğitim verilen hastanın yeterli eğitimi aldığından emin olunduktan sonra hasta taburcu edilir. Hekim veya hemşire tarafından takip altına alınırlar ve rutin kontrollere çağrılarak tedavinin sürekliliği sağlanır.

Periton diyalizinde olası sorunlar nelerdir?

Periton diyalizi tedavisinde karşılaşılabilecek en önemli sorun enfeksiyondur. Daha çok kateter çıkışlarında ve karın boşluğunda iltihaplar gelişebilmektedir. Oluşan enfeksiyonun en temel nedeni tedavi kurallarına özen gösterilmemesi ve hatalı uygulamalardır. Bu enfeksiyonlarda hastaneye yatmaya çok fazla gerek duyulmaz. Antibiyotik tedavisiyle evde tedavi yapılabilmektedir. Enfeksiyonun tedavisinde erken teşhis ve erken tedavi hızlı iyileşmeyi de beraberinde getirecektir. Hastalara verilen eğitimlerde kendilerini enfeksiyonlardan nasıl koruması gerektiği, enfeksiyonu nasıl tanıyacağı ve enfeksiyon riskini nasıl en aza indirebileceği anlatılmaktadır.

Periton diyalizi ile yaşam;

Periton diyalizi tedavisi alacak olan hastaların, öncelikle kendilerinden emin olmaları ve bundan sonraki yaşantılarını önceden olduğu gibi sürdürebileceklerini bilmeleri gerekmektedir. Periton diyalizi ile rahat hareket etme kabiliyeti olduğunu görebilirsiniz. Beslenmede periton diyaliz öncesindeki diyetinize devam edebilirsiniz. Ancak bu konuda doktorunuzun tavsiyelerini de almalı, sağlıklı beslenme konusunda bilgi edinmelisiniz.

Periton diyalizini kullanan hastaların çoğu çalışma hayatına devam etmekte ve normal yaşantılarını sürdürebilmektedirler. Bu tedavide kıyafetlerinizi her zamanki gibi tercih edebilir ve kullanabilirsiniz. Hayatınızda dış görünümünüzle alakalı bir değişiklik söz konusu değildir. Spor yapma konusunda da özgürsünüz ve herhangi bir kısıtlama söz konusu değildir. Ancak yine de hafif sporlar yapılması önerilmektedir.

Kaynak; Bu yazı, bobreksagligi.com/index.php?page=diyaliz&content=nedir&language=tr kaynak alınarak özgün olarak oluşturulmuştur.

Leave a Reply