Civa zehirlenmesi belirtileri ve civanın zararları

Bu günkü yazımızda, civa zehirlenmesi nedir, neden olur ve civanın zararları hakkında bilgiler vereceğiz. Kimyasal içeriğine göre üç farklı formda olan civa, vücuda yüksek oranda alınması halinde zararlı olabilmektedir. Civa değişik yollardan vücuda alınmakta ve civa zehirlenmesi belirtileri göstermektedir. 

Civa kaynakları nedir, civanın emilimi nasıldır?

Metalik civa; Civanın diş, termometre ve barometre yapımında ayrıca altın aramalarında kullanılan bir formudur. Metalik civa oda sıcaklığında buharlaşmaktadır. Bunlar evlerde döşeme ve halıların altlarında birikmekte, toksik etki gösterebilmektedir.

Metalik civanın emilimi, ancak herhangi bir yolla vücuda görmesiyle olabilir. Ağız yoluyla alındığında oldukça düşük bir oranda emilmektedir ve zehirlenme yapması pek olası değildir. Cilt yolu ile de düşük bir oranda emilebilen civanın bu formu, en çok solunum sistemi yani akciğerler vasıtasıyla emilmektedir. Oda sıcaklığında buharlaşan metalik civa, %75-80 oranında emilmekte ve dolaşılam geçerek civa zehirlenmesine neden olmaktadır.

İnorganik civa; Havai fişeklerde, dezenfektanlarda, fotoğraf yapımında ve koruyucu katkı maddelerinde yer alır. Emilimi ise, sindirim sistemi ve cilt yolu ile belirli miktarlarda emilmekte ve vücuda girmektedir.

Organik civa; Dezenfektanlar, böcek ilaçları ve koruyucu maddelerde bulunan bir civa formudur. En önemli organik civa kaynağı kömürle çalışmakta olan elektrik santralleridir. Organik civanın emilimi ise, sindirim sistemi, cilt ve solunum yolu ile olmaktadır. Organik civa zehirlenmesinde en önemli etken mesleki maruziyettir, ancak kontamine olmuş olan deniz ürünleri ve balık tüketiminden dolayı da olabilmektedir. Çevrede biriken metalik ve inorganik civa formları biyolojik etkileşimlerle organik civa formuna dönüşmekte ve balıklarda birikmektedir. Bu nedenle bazı balık türleri oldukça yüksek oranlarda civa barındırmaktadırlar.

Bu balıklar; Kılıç balığı, köpek balığı, uskumru ve kiremit balığı (Meksika körfezinde yaşar) olarak sıralanabilir. Daha az oranda civa içeren balıklar ise; taze ton balığı, konserve edilmiş ton balığı, deniz levreği, hani balığı, istakoz, tuzlu su alabalığı, pisi balığı, yengeçler ve mezgit gibi deniz ürünleridir. Bu tür balıkların, özellikle gebe kadınlar tarafından çok az tüketilmesi önerilmektedir.

Civa zehirlenmesi belirtileri nelerdir?

Akut ve kronik civa zehirlenmesi olarak ikiye ayrılmaktadır. Kişinin maruz kaldığı civa formu ve oranına bağlı olarak belirtileri değişiklik göstermektedir.

Akut civa zehirlenmesinin belirtileri;

Kısa süre içinde yüksek oranda civaya maruz kalınarak oluşan civa zehirlenmesidir. Metalik civa buharının solunması ve inorganik civa formunun ağız yolu ile alınması neticesinde gelişmektedir. Belirtileri ise;

  • Nefes darlığı, bronşit ve öksürük
  • Ateş ve titreme hali
  • Baş ve karın ağrısı
  • Ağızda metalik bir tat olması
  • Kanlı ishal
  • Kusma olarak görülebilmektedir.

Kronik civa zehirlenmesinin belirtileri;

Civaya uzun müddet maruz kalınması neticesinde gelişen bir zehirlenmedir. Genellikle psikiyatrik ve nörolojik bulgularla belirti vermektedir. Bu belirtiler;

  • İstemsiz olarak ellerde titreme (tremor). Bu titremeler dinlenirken veya hareket ederken de olabilmektedir ve herhangi bir amaca yönelik iş yapılacağı zaman daha da belirginleşmektedir.
  • Ağız ve diş etlerinde yaraların olması ( Gingivostomatit )
  • Uyaranlar aşırı tepki verme ( Eretizm )
  • Uykusuzluk, yorgunluk, sinirlilik ve utangaçlık
  • Çekingenlik, özgüven kaybı ve sosyal çekilme
  • Hafıza kaybı
  • Depresyon
  • Konsantrasyonda güçlük, dikkat eksikliği ve anlamada yetersizlik
  • Davranış ve kişilik değişiklikleri
  • El ve yaklarda pembe renkte döküntülü lezyonlar, eşlik eden kas spazmları

Kronik organik civa zehirlenmesinin belirtileri;

Organik civa zehirlenmesinde etken kontamine deniz ürünlerinin tüketilmesidir. Özellikle Japonya’da sıklıkla görülen kronik organik civa zehirlenmesi belirtileri ise şöyledir;

  • Organik civa zehirlenmesinde ilk belirti yorgunluktur
  • Kol ve bacaklarla birlikte ağız çevresinde de hissizlik ve uyuşma
  • El hareketlerinde bozukluk
  • Civanın göz lensinde birikmesiyle görme bozukluğu olması
  • İşitme kaybı ve koordinasyonda bozukluk

Civa zehirlenmesinde tanı:

Kişide civaya maruz kalma öyküsüyle birlikte, belirtilerin yaşanması neticesinde idrarda ve kanda civa seviyeleri ölçülür. Eğer uzun süreli bir civaya maruz kalma durumu söz konusuysa, saç ve tırnaklarda civa miktarı artmaktadır. Saça yapılan tetkikler, geçmişte civaya maruz kalınan dönemin belirlenmesi için yapılmaktadır.

İdrar civa miktarı; >50 mcg/gün ise ciddi bir civa maruziyetini gösterir. Normal seviyesi 15 mcg/dl’den daha az olmalıdır.

Kan civa miktarı ise; 10 ng/ml seviyesinden daha az olmalıdır. 50 ng/ml’den daha üzerinde bir değer çıktıysa bu toksik doz olarak ele alınmaktadır.

Civa zehirlenmesi tedavisi nasıldır?

Civa zehirlenmesi tedavisine, zehirlenme belirtileri varsa ve tetkiklerde civa miktarı yüksek çıktıysa hemen başlanmaktadır.

  • Tedavide kişi ilk önce civa kaynağından uzaklaştırılır,
  • Kan civa miktarı 10 ng/dl ve idrar civa miktarı 20 ng/dl’nin altına indirilinceye dek şelasyon tedavisi verilir. Şelasyon tedavisi, ağır metallere bağlanarak atılmasına imkan veren ilaçlarla gerçekleştirilmektedir.
  • Civa zehirlenmesi yaşanan dönemde, kişinin orta veya yüksek civa içerebilen deniz ürünlerini tüketmemeleri önerilmektedir.

Civa zehirlenmesinde emilen civa böbreklerde birikmektedir, ancak böbrekten daha çok beyin etkilenmektedir. Hastalardaki şikayetler genellikle sinir sistemi ile ilgilidir.

Diş dolgularında kullanılan amalgam diş dolguları da civa içerir. Bu dolguya sahip kişiler, çiğneme yaptıklarında günde 2-20 mcg civayı dolaşımlarına katmaktadırlar. Dolaşıma geçen bu oran çok anlamlı bir miktar olarak kabul edilmez. DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü)’nün günlük civa emilimi oranı 45 mcg/dl’dir. Yani amalgam diş dolguları nedeniyle dolaşım sistemine alınan civa miktarı zehirlenme meydana getirebilecek düzeyde değildir.

Leave a Reply